Amerikalılar, Kerkük'teki Türk mahallelerinde

DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül, Kerkük'teki olaylar üzerine geçen perşembe günü ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ı aradığında, Washington'da sabah saat 07.30'du. Powell'ın ‘‘birkaç saat içinde duruma el koyacakları’’ yolundaki güvencesiyle birlikte Ankara'da sinirli bir bekleyiş başladı.Perşembe günü akşama doğru ilk ABD birliklerinin Kerkük'e girdiği haberi Ankara'ya geldiğinde, saatler 17.30'u gösteriyordu.ANKARA-WASHINGTON ARASINDA SIKINTILI BEKLEYİŞGelgelelim, perşembe akşamı boyunca Ankara'ya Türkmenlerin Iraklı Kürtlerin saldırısına uğradıkları yolunda yoğun ihbarlar yağdı.Türk tarafı, bir yandan kendi kaynaklarından bu haberleri araştırırken, diğer yandan Amerikan tarafını devreye soktu. Dışişleri, Ankara'daki ABD Büyükelçisi Robert Pearson'u ararken, Genelkurmay da, son dönemde Ankara'da yerleşik bulunan NATO Başkomutan Yardımcısı Korgeneral Colby Broadwater ile temas etti. Bu temaslar bir ucundan Irak'taki ABD birliklerinin komutanı Orgeneral Tommy Franks'a kadar uzandı.Ancak bu ihbarlar her seferinde asılsız çıktı.GENELKURMAY'DA IŞIKLAR SÖNMEDİAynı gece yarısı ışıkları sönmeyen Ankara'daki bir başka mekán Genelkurmay karargáhıydı. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Kerkük'le ilgili son gelişmeleri aktarmak üzere Gül'ü aradığında, saat 02.00 sularıydı.Saat 02.30'da ise bu kez Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Gül'ü aradı.Gül, Başbakanlık'taki makamından cuma sabahı 03.00 sularında çıktı. Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Uğur Ziyal ile ABD Büyükelçisi Pearson arasındaki son telefon görüşmesi ise cuma sabahı saat 05.00 sularında gerçekleşti.Bu ihbarlar cuma günü ve akşamı da devam etti. Örneğin, önceki akşam Ankara'yı uzun saatler meşgul eden bir haber, yaklaşık 10 bin kişilik bir Kürt grubunun yeniden Kerkük'e doğru yürüdüğü yolundaydı.Ancak, bu haber de asılsız çıktı.ABD ASKERLERİ TÜRKMENLERLE TEMASTAAnkara'daki Kerkük geriliminin dün itibarıyla belli ölçülerde yatıştığı söylenebilir. Bunda, Kerkük'e giren ABD birliklerinin Ankara'yı rahatlatmak üzere Türkmenlerin yaşadıkları mahallelere girerek, kuvvetli bir askeri varlık göstermeleri ve halkla temas etmelerinin de rolü var.Bu arada, perşembe günü yaşanan kriz, Ankara'nın Kuzey Irak'taki iki Kürt grubundan birinin lideri olan Celal Talabani ile ilişkilerinde ciddi bir sarsıntı yaratmış durumda.Başlangıçta Kerkük'e yürüyüş Mesut Barzani ve Celal Talabani'nin bir ortak yapımı olarak görülürken, sonradan bu hareketin büyük ölçüde Talabani'nin eseri olduğu ortaya çıktı.ZİYAL'DAN TALABANİ'YE UYARIBarzani'nin Ankara'ya mesaj göndererek, bu gelişmeden rahatsızlığını aktarması ve ‘‘Gerekirse bu tür olayları önlemek için Türkiye ile işbirliği yapmaya hazırız’’ demesi, Kerkük olayının Talabani ile Barzani arasında da bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Belli ki, iki grup arasındaki ezeli rekabette, Talabani Kerkük'e doğru hamleyi erken bir şekilde yaparak Barzani'yi de açığa düşürmüş oldu.Bu haliyle Kerkük'ün, Barzani ile Talabani arasında da bir rekabet konusu olduğu anlaşılıyor. Dışişleri Müsteşarı Ziyal da, önceki gün Talabani'ye oldukça sert içerikli bir mesaj göndererek, ‘‘Türkmenlere karşı çok dikkatli hareket etmesi gerektiğini, arzu edilmeyen olayların meydana gelmesi halinde bunun sorumluluğuna katlanmak durumunda kalacağını’’ duyurdu.YA ARAPLAR KÜRTLERLE ÇATIŞIRSAAnkara'yı bu noktada kaygılandıran yalnızca Iraklı Kürtlerin Türkmenlere dönük taşkınlığa girişmeleri olasılığı değil.Musul, ağırlıklı olarak bir Arap şehri. Kerkük'te ise Araplar, Kürtler ve Türkmenler iç içe yaşıyorlar. Kürt gruplarla Arapların karşı karşıya gelmeleri olasılığı, potansiyel bir çatışma konusu olarak gündemde.Musul'da önceki gün Arapların Irak bayrağı ile gösteri yaparak Kürtlere tavır koymaları, Türkiye'nin sınırlarının hemen yanı başında zamanında önlem alınmadığı takdirde ikinci bir Bosna dramının beklediğini haber veriyor.