Ameliyatta ölüme isyan

Güncelleme Tarihi:

Ameliyatta ölüme isyan
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kadro yetersizliği nedeniyle acemi asistanların müdahalesi fıtık ameliyatında ölüme neden oldu. Annesi ölen Profesör Sedat Tardü'nün, İstanbul Üniversitesi, Danıştay ve medyada ısrarlı girişimleri sonucu Cerrahpaşa Hastanesi doktorları aleyhine ölümden 4 yıl sonra dava açılabildi. Davada ameliyatta ölüme neden dlmaktan doktorlar aleyhine 1 - 7.5 yıl hapis istendi.

CERRAHPAŞA Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 'Mide Fıtığı' teşhisiyle ameliyata alınan 60 yaşındaki Fatma Macide Tardü'nün, görevi ihmal, meslekte acemilik, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölümüne sebebiyet verdikleri iddiasıyla yargılanan 6 doktorun davasına katılan oğul Sedat Tardü, ‘‘annemin ölümü resmen cinayettir’’ diyor.

İfade veren sanıklar ise, suçlamaları kabul etmiyor. 1 yıl ile 7,5 yıl arasında hapisleri istenen, üniversitenin Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden sanık operatör doktorlar Saffet Karaca ile Tuğhan Utku'nun ameliyat sırasında, Fransa Grenoble Üniversitesi öğretim üyesi, ünlü uçak mühendisi Prof. Sedat Tardü'nün annesi Fatma Macide Tardü’ye yanlış müdahalelerde bulunarak akciğer ve kalp yüzeyinde kanamalara neden olup ölüme yolaçmakla suçlanıyor.

Riski olmayacaktı

İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Sedat Tardü babası Esat Tardü'yle birlikte müdahil olarak katıldı. Prof. Erhan Eyüpoğlu, Doç. Saffet Karaca, Op. Dr. Turgut İpek, Dr. Tuğhan Utku ve Dr. Cem Sayılgan da sanık olarak hazır bulundu. Sanıklardan şikayetçi olan Esat Tardü, ‘‘Eşim mide fıtığıydı. Doktor Erhan Eyüpoğlu ameliyat olabileceğini söyledi. Ameliyatı o yapacaktı, risk olmayacaktı. 2-3 gün sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ndeki ameliyat sonunda gırtlaktan mideye buji sokulması sırasında, buji aort damarını delip keserek ve kalpte hasar bırakarak eşimin ölümüne sebep olunmuştur’’ iddiasında.

Davaya müdahil olarak katılma talebi mahkeme tarafından kabul edilen oğul Sedat Tardü, ‘‘ameliyat yapması gereken ekip başkanı ekibini iyi kurmamıştı. Anestezi uzmanı bile hazır değildi. O sırada yoldan geçen anesteziciyi çağırmışlar. O kişi de bu işi bir kere dahi yapmamış. Üniversitede kadrosu bile yok. Buji gırtlaktan sokulurken büyük buji kullanılmış ve kalbe zarar verilmiş. Bu işlem yapılırken endoskopi yapılması gerekirken sonra yapılmış. Şikayetçiyim’’ diyor.

İfade veren sanıklardan Doç. Saffet Karaca, 5 masalı ameliyathanede anestezi masasından sorumlu olduğunu ve olay anında başka masada bulunduğunu söyleyerek, buji uygulamasından haberi olmadığını iddia ediyor. Karaca, ‘‘kanama olduktan sonra haber verildi. O andan itibaren hastayı kurtarmak için tüm olanakları kullandım. diyerek ifade verdi.

Hiç yapmadığı halde bujiyi takmasının istendiğini belirten Anestezi Asistanı Cem Sayılgan, ‘‘Buji takmayı uzman Oya Yılmaz yapardı. O gün izinliymiş. Doktor Saffet Bey'i aradım, bulamadım. O sırada Tuğhan Utku'ya rastladım. Deneyimsiz olduğumu, takamayacağımı söyledim. Ekip, Utku'ya bir an önce bujinin takılması gerektiğini söyledi. Utku, tereddüt etti ama ekip ısrar edince uygulamaya başladı. 25 cm ilerleyince takıldığını söyledi. İlerletmesini söylediler. Tekrar takıldı, ilerlet dediler. Kameradan bujinin mideye inmediğini anlayınca çıkartıldı. O sırada ağızdan kanama başladı,’’ dedi.

Dr. Tuğhan Utku da, suç tarihinde anestezi ihtisası yapan bir asistan olduğunu söyleyerek, ‘‘Olay günü izinliydim. Kürsü başkanının ricası üzerine eleman eksikliği nedeniyle kaldım. Buji uygulamasını Oya Yılmaz adlı doktor yapıyordu. Olay günü izinliymiş, Saffet beyi de bulamadıklarından Dr. Cem Sayılgan yardımcı olmam için beni çağırdı. Gittiğimde masada 1 adet 48 numara buji vardı, başka yoktu. Bu bujinin kalın olduğu Erhan Eyüpoğlu, Turgut İpek ve Erdal Ekrem Ergin'den oluşan 3 kişilik cerrahi ekibe söyledik. Daha önce kullanıldığını devam etmemiz gerektiğini söylediler. Bunun riskli olduğu ve yapılmaması gerektiği konusunda bilgi verilmedi. Başka kimse olmayınca hastanın iyiliği açısından takmak zorunda kaldım. Buji ilerlemedi. Ekibe ikazımı yaptım. Onlar da böyle şeyler olur bujiyi itekle geçer dediler. İlerlettim yine takılma oldu. Israrla iteklememi söylediler. 3 takmadan sonra geri çektim. Sonra ağız içinde kanama oldu‘‘ diye konuştu.

4 yıl sonra lüzumu muhakeme

Şikayet edilen öğretim üyeleri hakkında önce İstanbul Üniversitesi idari soruşturma başlattı. Sadece operator doktorlar Saffet Karaca ve Tuğhan Utku’nun sorumlu olduğu tesbitiyle diğer doktorların meni muhakemesine karar verildi. Prof. Sedat Tardü, tüm sanıkların yargılanması istemiyle Danıştay’a itirazda bulundu. Danıştay 2. Dairesi, öğretim üyelerinden Prof. Şirin ve Dr. Kaynak için men-i muhakeme, diğer 6 doktor için de lüzumu muhakeme kararı verdi.

Yargılama kararında Doç. Karaca ile Dr. Utku’nun hastaya yanlış müdahale sonucu, meslekte acemilik, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyetten, TCK 455 ve 251 maddeleri uyarınca 7,5 yıla kadar hapisleri istendi. Prof. Eyüpoğlu ile doktorlar Turgut İpek, Erdal Ergin ve Cem Sayılgan’ın ise TCK 230 uyarınca görevi ihmalden bir yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ölümden 4 yıl sonra dava açılmasında oğul Tardü’nün İstanbul Üniversitesi, basın ve Danıştay düzeyinde yaptığı girişimlerin de rolü oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!