Aman bu oyuna dikkat...

HANİ insanın gözündeki sürmeyi ona fark ettirmeden silip götürenler vardır ya... Bizim devletin dönmeyen çarkları bazen, işte o sürme çalanlar gibi, göz açıp kapayıncaya kadar dönüp bir işi bitiriverir.Anladığımız Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü lağvetme projesi, öyle bir azizliğin ürünü olarak ortaya çıktı.Önce anlamadığımız bir şey var:Deniyor ki, Sayın Kemal Derviş, ABD'deki son temasları sırasında IMF yetkililerine ‘‘Köy Hizmetleri'ni kapatma’’ sözü vermiş.Anlaşıldığına göre, IMF'ye verdiği söz için de Ankara'dan toplu bir onay almış. Velakin sonra ‘‘Bu söz neleri kapsıyor?’’ diye oturup bakınca içinden Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü de çıkmış.Oysa Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Başbakan Bülent Ecevit için çok önemlidir. Hatta, bu hükümet kurulurken kendisine önerilen Bayındırlık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nı istemeyip ‘‘Onları siz alın, bize Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün bağlı olacağı Devlet Bakanlığı'nı verin’’ dediği kulislerde söylenmişti.Şimdi deniyor ki:‘‘Efendim, kapatma diye bir şey yok. Sadece bu genel müdürlüğe ait yetkileri yerel yönetimlere (İl Özel İdaresi'ne) bırakmak ve makine parkını da illere dağıtarak hizmetin planlamasını da, uygulamasını da mahalline aktarmak isteniyor.’’Yani valilerin başında olduğu İl Genel Meclisi ile Daimi Encümen denen yerel karar mekanizması belirleyecek her şeyi...Proje, ilk bakışta insana ‘‘Vallahi güzel’’ dedirtecek şekilde ambalajlanmış. Çünkü Anadolu'nun en ücra iki köyü arasındaki yol ihtiyacını Ankara'daki genel müdürlüğün bürokratları nereden bilsin? İyi de... Aziz vatanımda işleyiş öyle değil ki... Yetki ve makineler illere devredilince o ildeki iktidar partisi örgütleriyle milletvekilleri ertesi gün valinin karşısına dikilip, -biraz da aba altından sopa göstererek- ‘‘Sayın Valim, bizim için şu ilçenin sorunları önemli. Onları öncelikle çözmenizi rica ediyoruz’’ deyince ne olacak?Hele her ilin kalabalık nüfuslu ve gelişmiş ilçeleri bu uygulamadan bol pay alıp, ötekilere yani yoksul ilçelere zırnık bırakmayacak. Çünkü milletvekillerini genelde bu ilçeler çıkartır. Oysa bugünkü usule göre vali, tüm ilin ihtiyaçlarını yıllık programda öneriyor. Genel müdürlük de olanaklara göre bunları dikkate alıp uyguluyor. Böylece partizanlık asgari düzeye iniyor.Şimdi söyleyin... Hangisinin yararı, hangisinin sakıncası fazla...Hem... Yetkiyi, iş makinelerini ve personeli devredince bir şey değişmiyor ki... Sadece Köy Hizmetleri, DSP'ye ait Devlet Bakanı'ndan alınıp ANAP'a bağlı İçişleri Bakanı'na bağlanmış oluyor.Mesut Yılmaz öneriye o nedenle destek veriyor olmasın?