Akıl hastası oğlunu zincire vuran babaya dava

Güncelleme Tarihi:

Akıl hastası oğlunu zincire vuran babaya dava
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2011 10:34

Adana'nın Kozan ilçesinde, psikolojik tedavi gören oğlunu sürekli evden kaçtığı için ayaklarından zincirle bağlayan babaya, “kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmak”, üvey anneye ise “kasten yaralama” suçundan dava açıldı.

Haberin Devamı

Kozan'da günübirlik inşaat işlerinde çalışarak geçimini sağlayan Muhammet Karaca (34), Kozan Devlet Hastanesi'nce verilen raporda “bipolar bozukluk” (manik-depresif akıl hastalığı) teşhisi konulan 15 yaşındaki oğlu İsa'yı zincire vurmaktan, ikinci eşi Ayşe Karaca ise “kasten yaralama” suçundan haklarında açılan dava nedeniyle Kozan Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Baba Muhammet Karaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun 4 yaşından bu yana sorunlar yaşadığını, ilköğretime kayıt ettirmesine rağmen okula gitmeyip, sürekli kaçtığını anlatarak, “Sadece geçen yıl 18 kez evden kaçtı. Bunların kayıtları da poliste mevcut” dedi.

Oğlunun son evden kaçışının ardından Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildiğini belirterek, burada bir süre kaldığını, daha sonra yer olmadığı gerekçesiyle taburcu edildiğini belirten Karaca, “Oğlum geçen yıl Ağustos ayında da evden kaçtıktan sonra jandarma tarafından Aksaray'da bulundu. Bugüne kadar kaç kez evden kaçtığını sayamaz oldum. Bir keresinde de polislerce bulunup Adana'da Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne teslim edildi ancak buradan da kaçtı. Daha sonra bulup tekrar eve getirdik” diye konuştu.

Oğlunu Aksaray'dan getirdikten sonra yeniden kaçmaması için yanında işe götürdüğünü anlatan Muhammet Karaca, şunları kaydetti:

“Onu iş yerindeki motosiklete bağlayıp ben inşaatta çalışmaya gidiyordum ancak yiyeceklerini de yanına bırakıyordum. Benim işim bittiğinde akşam da birlikte eve dönüyorduk. Evde de kaçmasın diye koşamayacak ancak yürüyebilecek şekilde zincirliyordum. Son kaçışı öncesinde yine zincire bağlayıp işe gitmiştim. Yine kaçmaya teşebbüs etmiş. Onu sokakta zincirle gezerken gören vatandaşlar, polise ihbarda bulunmuşlar. Emniyete götürüldüm. Benim ve eşimin ifadeleri alındı.

Hamile olan eşim de şiddet uygulamaktan sanık durumunda şu anda. Hakkımızda dava açıldı. 10 Mart 2011'de ilk duruşmaya çıkacağız. Başka bir suçtan daha önce yargılandım ancak cezam ertelendi. Bu kez hüküm giyebilir, cezaevinde yatabilirim. Bu durumda ailemin geçimini kim sağlayacak?”

Oğlu İsa'nın her evden kaçışında, onu buluncaya kadar çalışamadığını, maddi ve manevi yara aldığını ifade eden baba Karaca, “Zincire vurunca suçlu oluyorum, bıraksam kaçıyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Oğlumun bir hastanede sürekli gözetim ve tedavi altında tutulmasını istiyorum. Hangi baba öz evladını böyle zincirlemek ister. Ben bunu isteyerek yapmıyorum. Başka çarem olmadığı için bu yola başvurdum” dedi.

İsa Karaca ise evden neden kaçtığını bilmediğini belirterek, “Kafama bir şey oluyor, daralıyorum. Kendimi sokaklarda gezerken buluyorum” diye konuştu.

SHÇEK İL MÜDÜRÜ DOĞANÇ'IN AÇIKLAMASI

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Adana İl Müdürü Fazlı Doğanç ise İsa Karaca'nın, kurum kayıtlarında isminin yer aldığını belirtti.
Doğanç, “Daha önce çocuk bize getirilip yurda teslim edilmek istenmiş. Ancak akıl hastası çocuklar kurumun yurtlarında değil, özel rehabilitasyon merkezlerinde barındırıyor. Bu merkezlerin ücretleri de devlet tarafından karşılanıyor. Ruh sağlığı kendine bakmasına yetmeyecek durumdaki kişilerin raporları olduğu takdirde, özel merkezlere sevkini yapıyoruz. İsa Karaca'yı da bize teslim ettiklerinde durumuyla ilgili araştırma yapılırken yine kaçmış. Polisler tarafından bulunan İsa, daha sonra ailesine teslim edilmiş” dedi.

“BİPOLAR” BOZUKLUK VE ETKİLERİ

Adana Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Bülent Demirbek de, “manik-depresif” hastalık olarak da bilinen bipolar (iki uçlu) bozukluğun, nüfusun yüzde 1-2'sini etkileyen ciddi bir akıl hastalığı olduğunu bildirdi.

Bu durumdaki hastaların durumunun sürekli değişkenlik gösterdiğini kaydeden Demirbek, “Manik atak sırasında kişi aşırı mutlu olurken, depresif atak sırasında son derece üzgün ve umutsuz hisseder, bazen saldırganlaşır. Bu durumdaki hastaların tedavisinde bazen sonuç alınmayabiliyor' diye konuştu.

Bipolar bozukluğun her yaşta görünmekle birlikte ergenlik döneminde daha sık rastlandığını aktaran Demirbek, hastalığın tedavi edilmediği takdirde bu durumdaki kişilerde alkol ve madde bağımlılığının yanı sıra intihar gibi yıkıcı sonuçların görülebildiğini sözlerine ekledi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!