Akdağ'dan domuz gribi aşısı açıklaması

Güncelleme Tarihi:

Akdağdan domuz gribi aşısı açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2009 00:42

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribi aşısının yapılmasına kendisinin karar vermediğini, 40 kişilik bilim kurulunun karar verdiğini belirterek, bilim kurulunda, bir kişinin itiraz şerhi olmaksızın, bu aşıların alınması ve belirlenen risk gruplarına yapılması kararı alındığını söyledi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, milletvekillerinin, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen bakanlığının 2010 yılı bütçesi üzerindeki soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Bütçeden sağlığa ayrılan payın az olduğunu ve daha fazla verilmesi durumunda daha mutlu olacağını belirten Akdağ, Türkiye'yi OECD ülkeleri ile kıyaslamanın yanlış olacağını kaydetti. Recep Akdağ, dünya ülkelerinin 5 grubu ayrıldığını ve Türkiye'nin yüksek orta gelir grubunda yer aldığını ifade etti.

Bakan Akdağ, hekim sayısının az olduğunu dile getirerek, YÖK'ün tıp kontenjanlarını artırmasıyla hekim sayısının artacağını bildirdi.

Domuz gribi konusunda yaşanan gelişmeleri anlatan Akdağ, domuz gribi ile mücadele sürecini çok doğru bir şekilde başlattıklarını söyledi.

Akdağ, Dünya Sağlık Örgütünün her yıl kışın sonuna doğru bir sonraki yılın virüslerini bilimsel olarak tahmin ederek, aşı üreten firmalara 3 virüs bildirdiğini ve firmaların da bu aşıyı ürettiğini ifade etti.

Bakan Akdağ, bu aşıları üretebilen firmaların sayısının belli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Yeni bir virüs ortaya çıkınca, bunu ABD'de de izole edebildiler. Virüsü aldı ve diğer aşının üretimini durdurarak, bu aşıyı üretmesini istedi. Bu tohum ekmeye benziyor. Biz o zamanlardan firmalarla görüşmeye başladık. Bir firma ile de görüşmedik ki aşı güvenliği sağlayabilelim, bu sigortayı Türkiye'ye getirebilelim istedik. Firmalar üzerinde itibarımızı kullandık. Şu anda 28 milyon kişiye yetebilecek aşıyı da henüz almış değiliz. Bu virüsün bir mutasyona uğrama ihtimali var. Daha şiddetli hastalık yapan bir virüse dönme ihtimali bilimsel olarak var. Firmalarla şöyle anlaştık: Eğer yeni bir virüs, antijen ortaya çıkarsa, bu antijeni doz başına değiştirebileceğiz. Aşının bir dozunu ortalama 5,2 dolara mal ettik. Kamu İhale Kanununun öngördüğü şekilde firmalarla görüştük. Firmalara önemli bir kısmını Aralık ayı bitinceye kadar vereceksiniz dedik. Çünkü, asıl aşıyı o zaman yapmak lazım. Aşının yüzde 40'ına kadar olan bir kısmını, Aralık ayı bitmeden alma garantisi aldık.

Bu aşıyı, Sağlık Bakanı mı Türk insanına yapma kararı aldı? Aşının yapılmasına 40 kişilik bilim kurulu karar verdi. Bunların içinde bakanlık personeli sadece 10 kişi, geri kalanların Türkiye'nin en seçkin üniversitelerin bilim adamları. Bir kişinin itiraz şerhi olmaksızın, bu aşıların alınması ve belirlenen risk gruplarına yapılması kararı çıktı.”

İFTİRACI İLAN EDİYORUM

Sağlık Bakanı Akdağ, Dünya Sağlık Örgütünün bunu rant için yaptırdığının iddia edildiğini, kendisine yönelik suçlamalarda bulunulduğunu belirtti. “Bunu söyleyenleri en hafifinden iftiracı ilan ediyorum” diyen Akdağ, bunun adına kirli siyaset denildiğini söyledi.

Bakan Akdağ, “Bu sigortayı Türkiye'ye kazandırmakla iftihar ediyoruz. Bunu kimseyi bilmiyor, ABD, Kanada, Dünya Sağlık Örgütü bilmiyor, beyzadeler biliyorlar” diye konuştu.

Bakan Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile arasında yaşandığı iddia edilen tartışma ile ilgili milletvekillerinin sorularını da yanıtladı.

Başbakan Erdoğan'ın bir grup konuşmasında, “bu aşının icbar edilmesini doğru bulmuyorum, bu konuda bakanımla aynı düşünmüyorum” dediğini anlatan Akdağ, şunları kaydetti:

“Neden böyle söyledi? Çünkü, ben o sabah aşı oldum ve hiç söylemediğim halde devletin televizyonu alt yazı olarak 'Sağlık Bakanı böyle böyle dedi' diye geçti. Bunu Başbakana grup toplantısında söylüyorlar. O da 'Sağlık Bakanının ne hakkı var bana aşı yaptırmaya, istersem ben yaptırırım' dedi. Daha sonra biz Başbakanla konuştuk. Başbakan, ben risk grubunda değilim 'aşı olmam, kimseyi de mecbur edemeyiz' dedi. O yol kazası falan dediğiniz şey... Ben iletişim kazası lafını daha çok kullandım. Bu bir iletişim kazasıydı oldu ve geçti.”

Sağlık Bakanı Akdağ, yapılan açıklamalardan sonra milletin kafasının karıştığını söyledi.
Kendisinin “5 bin kişi ölecek” demediğini dile getiren Akdağ, “Herhangi bir tedbir alınmazsa, bu konudaki epidemiyologlarımız 5 bine kadar insanın ölebileceğini söylüyorlar” dediğini anlattı.

ÇOK BÜYÜK VEBAL ALTINDADIR

“Kim bu iletişimi siyaset adına bozuyorsa, çok büyük vebal altındadır” diyen Akdağ, kendisinin çocuk hastalıkları profesörü olduğunu ve dersine de çok iyi çalıştığını söyledi.
Recep Akdağ, üretilen aşıların ruhsatları olduğunu kaydetti.
“Bu aşıyla vatandaş üzerinde faz 4 çalışması yapılmış oluyor” denildiğini bildiren Akdağ, faz 4 çalışmasının ne olduğunu anlattı. Bakan Akdağ, kullanılmasına karar verilen bir aşının piyasaya çıkarıldığını belirterek, “O ilaç piyasaya çıktıktan sonra, yıllar boyunca izlenir. Bu, her ilaç ve aşı için böyledir. O izleme döneminin adı faz 4'tür” dedi.
Recep Akdağ, 250 bine yakın kişinin aşılandığını ve bütün bu insanların hepsinin işinin gücünün başında olduğunu söyledi. “Tamam yan etkileri olabilir” diyen Akdağ, bilim kurulunun, 400 bin kişinin de bu hastalığı geçirmiş olabileceğini söylediğini anlattı.
Akdağ, katkı payı alınmasının sağlığı paralı hale getirmek anlamına gelmediğini de belirterek, katkı payının reçete alınması durumunda alındığını söyledi. Katkı payının talebi kısmak için alındığını, vatandaştan para almak için yapılan bir uygulama olmadığını ifade eden Akdağ, “Miktar tartışılabilir. Ancak vatandaş bir muayene için 150 TL verirse o zaman sağlık paralı olur” diye konuştu.
“Bakanlık hizmetinde hiç sorun yok mu?” diye sorulduğunu anımsatan Akdağ, “Var. Daha çok para verirseniz daha çok mutlu oluruz” dedi.
Bakan Akdağ'ın konuşmasından sonra, Bakanlık ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün bütçeleri kabul edildi.

KONUŞMALAR

Bakan Akdağ'dan önce konuşan MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, döner sermayenin yeniden yapılandırılmasını, AK Parti Van Milletvekili Kerem Altun ise Tam Gün Yasasının biran önce hayata geçirilmesini istedi.
Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Sadri Alışık'a yurtdışında organ nakli yaptırmak için ricacı olduğunu, şimdi organ nakli yapılan onlarca sağlık tesisi bulunduğunu belirterek, sağlanan gelişmede emeği geçenlere teşekkür etti.
Sağlık Bakanı Akdağ'ın domuz giribi aşısı konusunda eleştirildiğini anımsatan Erdöl, “Bakan aşıyı getirmeseydi acaba neler söylenirdi. Biraz empati yapalım” diye konuştu.
Görüşme sırasında AK Parti Edirne Milletvekili Necdet Budak ile CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi arasında, AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar konuşma yaparken gerginlik yaşandı. Budak, Hamzaçebi'nin kendisine hareket ettiğini öne sürerek, özür dilemesini istedi. Bir süre devam eden tartışma nedeniyle Ünüvar konuşmasına zaman zaman ara verdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!