Ailesi kolici katili anlatıyor

Güncelleme Tarihi:

Ailesi kolici katili anlatıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 20, 2001 00:00

Seri katillerle, Kuzuların SessizliÄŸi, Yedi, Hannibal gibi Hollywood filmleri sayesinde tanıştık. Sonunda geçen yıl ilk resmi Türk seri katilleri ortaya çıktı. Geçen hafta ise Türkiye'nin ilk seri katil kitabı Metis Yayınları tarafından yayımlandı: Kolici. Bir Seri Katilin Öyküsü. Kitap adını kurbanlarını cenin ÅŸeklinde kolileyen Orhan Aksoy'dan alıyor. Hürriyet muhabiri Sevinç Yavuz'un kitabında, bir insanı seri katil haline getiren psikolojik süreç, Orhan Aksoy'un çocukluÄŸu araÅŸtırılarak anlatılıyor. Babalarından kazma sapıyla sürekli dayak yiyen sekiz kardeÅŸten biri Orhan Aksoy.FÄ°SKE VURMADIMine Aksoy (Aksoy'un karısı)Orhan'ın iÅŸleri son dönemde bozulmuÅŸtu. Deprem de olunca maddi güçlüğe düştük. Ä°ki çocuÄŸu alıp Romanya'ya ailemin yanına döndüm. Bir gün Orhan'ın kızkardeÅŸi Romanya'ya telefon etti ve ‘‘Hemen Türkiye'ye gel’’ dedi. HerÅŸeyi buraya gelince öğrendim. MeÄŸer Orhan iki aydır cezaevindeymiÅŸ. Orhan çok iyi bir insandı. Hiç yakıştıramıyorum ve bunları yaptığına inanmıyorum. Çabuk öfkelenmezdi. Biraz sinirliliÄŸi vardı son dönemlerde. Küçükken de ateÅŸi falan olurmuÅŸ, rahatsızlanırmış. ÇocukluÄŸunun çok kötü geçtiÄŸini anlatmıştı bana. Çok zor bir yaÅŸamı olmuÅŸ. Babasıyla görüşmediÄŸi için ber de kayınpederimle hiç tanışmadım.HEPÄ°MÄ°Z BABAMIZA KÃœSÃœZRuveyde Kasım (Aksoy'un ablası)Orhan elimde büyüdü. Babamın Orhan'ı çocukken çok dövdüğü doÄŸru ama dayak yalnızca Orhan'a yönelik deÄŸildi. Hepimiz çok dayak yedik. Babam Ahmet Aksoy çok sertti. Ama her insanın psikolojisi farklı olduÄŸu için Orhan hepimizden daha fazla etkilenmiÅŸ olabilir. O içimizde en içine kapanık olanıdır. Çok sakin görünürdü. Sekiz kardeÅŸ ÅŸu anda hiçbirimiz babamızla görüşmüyoruz. Birbirimize baÄŸlıyız, annemle de görüşüyoruz ama babayla kimse konuÅŸmuyor. Babam Orhan'ın olayından ve küçükken çok dayak yediÄŸini polise anlattığından haberdar olmuÅŸ ama duyduÄŸumuza göre pek umurunda olmamış. BALTA SAPIYLA DAYAK YERDÄ°KPerihan Balgalmış (Aksoy'un ablası)Orhan iyi bir aile babasıdır. Ama içine kapanık ve sessizdir. Onun o cinayetleri iÅŸlediÄŸine inanmıyorum. Çok zayıf yapılıdır. Onunla hiç unutamadığım bir günümüz var. Bursa'da evimizin arkasındaki inÅŸaatta kovalamaca oynarken Orhan kafasının üstüne düştü. Yüzü gözü morardı. Babam neden kardeÅŸinize bakmıyorsunuz diye hepimizi dayaktan geçirdi. Çocukken Orhan, bazı geceler bağıra bağıra uyanır ‘‘Üstüme gelmeyin’’ diye bağırırdı. Babam dışarda birine kızsa gelir evde hepimizi döverdi. Aramızda kavga ettiÄŸimizde niye anlaÅŸamıyorsunuz diye yine sopa yerdik. Hem de kazma sapıyla, vücudumuz morarana kadar vururdu. O evde deÄŸilken evin önüne çıkar, motorunun sesini duyar duymaz, görürse döver korkusuyla eve kaçardık. Baba korkusu bir tek Orhan'da deÄŸil hepimizde var. Babama bir kere bile sarıldığımı, öptüğümü ya da onun beni sevdiÄŸini bilmem.Ä°LK SERÄ° KATÄ°L KÄ°TABITürkiye'nin ilk seri katil kitabı bu olgunun sadece ABD'ye özgü olmadığını gösteriyor. Kitabın merkezinde kolici Orhan Aksoy ve iÅŸlediÄŸi cinayetler var. Sorgusunda soÄŸukkanlılığıyla deneyimli polis ÅŸeflerini bile dehÅŸete düşüren Aksoy'un dışında, sadece mobilyacıları öldüren Seyit Ahmet Demirci ile Kayseri'de su kanalı boyunca tüfeÄŸiyle insan avına çıkan Hamdi Kayapınar da inceleniyor. Bu üç katil, dünya çapındaki örnek vakalarla kıyaslanıyor. ‘‘Akıl hastası’’ olup olmadıkları sorgulanıyor.Ben ölüden korkarımOrhan Aksoy, bu 5 cinayetin gerçek faili mi? Davası sürüyor. Kendisi ise, 24 Nisan 2001'de Ä°stanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir dilekçe yolladı. Cinayetleri iÅŸlemediÄŸini belirtiyor, polis sorgusunda niye itiraf ettiÄŸini ise şöyle açıklıyor:‘‘TV ekranlarından zevk, heyecan ve severek izlediÄŸimiz spesial filmler olan Deli Yürek, Memoli, Tehlike Çemberi, Macera PeÅŸinde, Görevimiz Tehlike, Bir Zamanlar Amerika ve Polis Akademisi vb gibi yerli ve yabancı dizi filmlerin sihirli büyüsü ve gizemli etkisi altında kendimi ezik ve eksik hissediyordum. Dolaylı bir ÅŸekilde adımın karıştığı bu olaylar davasında baskılar beni yıldırmıştı. Medyanın da ilgisini görerek medyanın sihirli medyatik akımına kapıldım. Bana bir fırsat çıkmış olabileceÄŸini düşündüm. Åžu an vicdan azabı çekiyorum. Lütfen beni bağışlamanızı diliyorum. Ben ölüden korkarım. Zayıf ve rahatsızım. Bu ağır kolileri bir baÅŸka yerlere nakil edemem. Polisin ÅŸahsıma uygun gördüğü cinayetler benim vasfıma uygun deÄŸildir.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!