AİHM Türkiye'yi 6 bin euro tazminata mahkum etti

Güncelleme Tarihi:

AİHM Türkiyeyi 6 bin euro tazminata mahkum etti
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2009 11:06

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 8 yıl önce Diyarbakır'da terör örgütü PKK üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanıp 3 ay cezaevinde kalan ve 1 yıl süren yargılama sonunda beraat eden 3 lise öğrencisiyle ilgili başvuruda, Türkiye'yi 6 bin euro tazminat ödemeye mahkum etti. AİHM bu kararı, uzun süreyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ilkesininin ihlal edildiği gerekçesiyle verdi.

2001 yılında örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan üçü de 16 yaşındaki lise öğrencileri M.Ö, Ç.İ., S.D. tutuklanıp haklarında kapatılan Diyarbakır 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde dava açıldı. Kapatılan HADEP’in Gençlik Kolları'nda faaliyet yürüttükleri, yasa dışı korsan gösterilere katıldıkları, bölücü içerikli slogan attıkları, Diyarbakır surlarında düzenlenen müzikli konserlere katılıp buradaki Kürtçe şarkılara eşlik ederek slogan attıkları, öğrenim gördükleri Yunus Emre Lisesi’nde Yurtsever Öğrenciler Komisyonu adı altında faaliyet yürüttükleri, sanıklardan Ç.İ.’nin bu komisyonun saymanlığını yaptığı, S.D.’nin ise komisyonun kurucu üyesi olduğu iddia edildi. 3 sanık hakkında 15 yıla kadar hapis istendi.

Sanıkların DGM'de verdikleri ifadelerinde, HADEP’in organize ettiği müzik festivaline katıldıklarını, ancak yasa dışı slogan atmadıklarını, okulda ise yurtsever öğrenciler komisyonu adı altında bir birim oluşturmadıklarını belirterek beraatlerini talep etti. 3 ay cezaevinde kalan sanıklar, ilk duruşmada tahliye edildi. 1 yıl tutuksuz yargılanan sanıklar beraat etti.

Avukat Sezgin Tanrıkulu, çocuk yaştaki sanıkların haksız yere yargılandıklarını öne sürerek 2002 yılında Avrupa insan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Başvuru dilekçesinde, çocuk yaşta olmaları nedeniyle gözaltına alınan müvekkillerinin fiziksel işkence gördüklerini, bunun sadece fiziksel olmayıp psikolojik açıdan da olumsuz etki bıraktığını savundu. Tanrıkulu, Türkiye’nin de imzaladığı AİHS’nin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 3'üncü maddesinde fiziksel etkilenmenin yanında ruhsal etkilenmenin de koruma altına alındığı belirtilen dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:

“Başvurucunun çocuk yaşta tecrit edilmiş koşullarda 4 gün süreyle gözaltında tutulması tek başına kötü muamelenin karinesini teşkil etmektedir. Başvurucunun makul şüphe olmaksızın herhangi bir ulusal yargı makamının kararı olmaksızın gözaltına alınması sözleşmenin 5'inci maddesinin ihlali niteliğindedir. Sözleşmenin 5'inci maddesine göre, gözaltına alınan kişiye alınma nedeni derhal bildirilir hükmü bulunmasına rağmen gözaltına alındıktan 2 gün sonra ifadesi alınırken gözaltına alınma nedeni bildirilmiştir. 18 yaşından küçük oldukları için 4 gün süreyle gözaltında tutulmaları kişi özgürlüğünün keyfi ihlalidir. Ayrıca gözaltı süresi 2 gün evrak üzerinden uzatılarak 4 güne çıkarılmış, bu süre zarfında başvurucular, avukat yardımından yoksun bırakılarak uzatma kararına itiraz etmesi mümkün olmamıştır. Başka bir iç hukuk yolu bulunmadığından mahkemenize başvuru yapmamız gerekmiştir.”

AİHM 2'inci Dairesi, bu hafta başında açıkladığı kararında, uzun gözaltı ve gözaltına alınma nedeninin başvuruculara bildirilmemesi nedeniyle AİHS’nin 5'inci maddesinin 1, 2, 3, 4 ve 5'inci fıkralarını düzenleyen ‘kişi özgürlüğü ve güvenliği’ hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye’yi kişi başı 2’şer bin olmak üzere 3 çocuk başvurucuya toplam 6 bin euro tazminat ödemeye mahkum etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!