Af gerekli

Güncelleme Tarihi:

Af gerekli
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2000 00:00

Haberin Devamı

Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, toplumsal koşullardaki değişikliklerden ve cezaevlerindeki organizasyondan ötürü affa gerek olduğunu yineledi. Adalet Bakanlığı'na verilen payın çok düşük ama görevinin çok büyük olduğunu söyleyen Türk, ‘‘Hakim ve savcı açığını söylersem benim gibi siz de üzülürsünüz’’ dedi. Önceki akşam Emirgan Hakimevi'nde gazetecilerle yemek yiyen Bakan Türk, özetle şunları söyledi

HAKİM AÇIĞI BÜYÜK Büyük miktarda hakim ve savcı açığımız var. Sayılarını açıklarsam, benim gibi siz de üzülürsünüz. Hazırlık soruşturması için ayrı bir adli kolluk sisteminin gerekliliğini düşünüyoruz.

35 TASARI DAHA Adalet Bakanlığı, hiçbir döneminde olmadığı kadar yoğun bir çalışma yapıyor. AB'ye girerken, Türkiye'yi çağdaş bir adli yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz. Dönemimizde 2 Anayasa değişikliği yaptık, 13 yasa çıkardık. 16 kanun tasarısı halen komisyonlarda bulunuyor. 35 kanun tasarısı üzerinde de bakanlıkta çalışmalar sürüyor.

KANUN DİLİ DÜZELİYOR Türk Ceza Kanunu üzerindeki değişiklikler için uzmanlarla toplantılar sürüyor. Bu hafta son şeklini alabilir. Medeni Kanun'u çağdaş bir öze kavuşturup dilini güncelleştiriyoruz. Aile hukukunda önemli adımlar atılıyor. Bu yasa üzerinde denildiği gibi tutucu olmuyoruz.

BÜTÇEMİZ KÜÇÜLDÜ Adalet Bakanlığı bütçeden hakettiği payı alamıyor. Geçen yıl binde 9 olan pay, bu yıl binde 7'ye düşürüldü. Aslında bizim hazırladığımız bütçe talebi yüzde 2-2.5 dolayındaydı, ancak deprem harcamaları nedeniyle bu gerçekleşemedi.

MAAŞLAR UTANÇ VERİCİ Bakanlık personelimizin özlük haklarını iyileştirmek istiyoruz. İnfaz memurlarımız utanç verici maaş -145 milyon- alıyor. İnfaz koruma memurlarının eğitimi için yedi okul kuracağız.

BAKAN BİLE ARANACAK Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları arasında yapılan ve yürürlüğe giren 80 maddelik protokole göre cezaevlerine girişteki arama ve muayene ciddi şekilde sıkılaştırılacak. Bakan dahil girişte elektronik kontrolden geçirilecek. Cezaevinde görev yapan jandarma eğitilecek. 400 bin lira olan yemek bedeli bu ay 500 bin bine, daha sonra da 700 bin liraya çıkarılacak.

REHİN ALMA KALKACAK Türkiye'de 561 cezaevinde 73 bin kişilik kapasite var. Şu anda 10 bin terör, 60 bin de adli suçlu yatıyor. Yeni F tipi cezaevlerinin yapılmasıyla, yani koğuşlar ortadan kalkınca rehin alma olayları da sona erecek.

DEMEÇ AVUKATLARI Cezaevlerinde yatan Öcalan, Çakıcı ve Mirzaoğlu gibi hükümlü ve tutukluların avukatları aracılığıyla demeç vermelerini suç sayan bir hüküm yok. Ne var ki verdikleri demeç kanunlara aykırıysa soruşturulması gerekir. Ancak avukatlarının yaptıkları, mesleklerinin gerekleriyle ilgili bir şey değildir. Bana göre ilgili baroların, bunlar hakkında takibat yapması gerekir.

ÇAKICI SORGULANABİLİR Çakıcı'nın polisce sorgulanmasına sıcak baktım ama savcılar (Bakırköy) izin vermedi. Ancak fırsat kaçmış değildir. İade kapsamı dışındaki dava dosyalarıyla ilgili sorgulanabilmesi için Fransa'ya muvafakat talepnamesi gönderdik, cevap bekliyoruz. Bana göre, sanık olarak ifade vermesinde bir engel yoktur. Çakıcı'nın Fransa'da yakalandığı zaman üzerinde çıkan bazı isimler ve kasetlerin istenmesi talebimiz ise reddedildiğinden bu konuda yapılacak bir şey yoktur.

GÜLAY ASLITÜRK İngiliz mahkemesinin iade kararını bekliyoruz. (İsteme dosyaları önceden neden hazırlanmaz?) Yakalanmanın gerçekleşmesi üzerine gönderilir. Çünkü, hangi ülkede yakalanacağı belli değildir.

ORHAN ASLITÜRK Türkiye'deki mahkemelere hakkında dosya açılıp açılmadığını sorduk, cevap bekliyoruz. Buna göre iadesini talep edip veya etmeyeceğimiz anlaşılacak.

Ecevit'ten mesajlar

İmralı Apo'nun kürsüsü değil

BAŞBAKAN Bülent Ecevit, İmralı Cezaevini Abdullah Öcalan'ın siyaset kürsüsü olarak kullanmasına müsamaha ile bakmanın mümkün olmayacağını söyledi. TRT 1'de yayınlanan ‘Pazar Panorama’ programına katılan Ecevit, önemli mesajlar verdi. Öcalan'ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamaların kendisini de rahatsız ettiğini belirten Ecevit, ‘‘İmralı'daki cezaevi bir siyaset kürsüsü değildir. Orayı Öcalan'ın bir siyaset kürsüsü gibi kullanmasına müsamaha ile bakmak mümkün değildir. İkide bir avukatları aracılığıyla, ‘kendi ağzından mı çıkıyor onu da bilmiyoruz' Türkiye'ye bazı siyasi mesajlar vermeye kalkışıyor. Bunu hoşgörüyle karşılayamayacağımızı belirtmek isterim’’ dedi. Ecevit’in mesajları özetle şöyle:

PROVOKASYONLARA DİKKAT Teröre son vermek isteyen gruplar, siyasallaştırmaya ağırlık vermek isteyen çevreler olduğu gibi, terör eylemlerini devam ettirmek isteyenler de var. Bu arada çeşitli provokasyonlar olabilir. Herkesin dikkatli olması gerekiyor. Yeni eylemler, yeniden terörizmi tırmandırma eğilimleri olabilir. Bu eylemlere karşı tedbirler alınacaktır. Her olasılığı dikkatle izlemek gerekiyor.

SİYASALLAŞMA TEHLİKELİ Terörizmi sona erdirmenin bedeli olarak bölücü akımı siyasallaştırma eğilimleri var. Asıl tehlikeli olan bu. Buna asla fırsat vermeyeceğiz.

OHAL KALDIRILABİLİR Eğer bölücü terörde hız kesilmesi devam edecek olursa, tabii başka illerde de olağanüstü hal kaldırılabilir. Onun yerine ekonomik ve sosyal anlamda bir olağanüstü hal bölgesi belki bir süre için gerekli olabilir. Yüzlerce yılın birikimi olan feodal yapı 2-3 yıl içinde birden bire sona erdirilemez. Bu yönde almamız gereken bir başka önlem de köy korucularına yeni bir statü kazandırmaktır.

HÜKÜMETİMİZ ÖRNEK Hükümetin çalışmalarında dünyayı da hayrete düşüren bir uyum var. Her konuda uzlaşıncaya kadar konuşuyoruz. Hükümetin uyumu ve etkili davranışları devam ettiği sürece Türkiye'nin ekonomik anlamda da kalkınması kolaylaşacak.

BENİM BAŞARIM DEĞİL 12 Ocak'ta aldığımız kararı, benim kişisel başarım veya zaferim olarak görme hakkımı kendimde bulmuyorum. Hükümetin üç ortağı da şu aşamada Türkiye'de bir hükümet krizine tahammülün olmadığı, buna hakkımızın da olmadığının bilinci içindeydik. Dünya finans çevreleri de Türkiye'de Apo ve PKK yüzünden bir bunalım çıkarsa kaygısı içindeydiler. Yani PKK'yı gözlerinde büyüttükleri, Apo'ya özel bir değer verdikleri için değil; tam tersine onlar yüzünden Türkiye'de yeni bir bunalım ortaya çıkarsa hassas dengeler bozulacaktı. O nedenle kaygılıydılar ve 12 Ocak'ta varılan uzlaşmadan olumlu şekilde söz eder duruma geldiler.

PKK'YI BÜYÜTMÜŞLER Eğer, AİHM'nin ‘bir süre infazı erteleyin’ isteğine uymasaydık ve hemen bir infaz sürecine gidilseydi, bazı çevreler bunu terörün yeniden canlandırılması için istismar edeceklerdi. Bu istismara da fırsat kalmadan bu bölücü akımın etkisinde kalmış küçük de olsa bir kesim var. Bunlardan bir kısmı terörist, bir kısmı değil ama PKK'yı gözlerinde büyütmüşler. İdamın infazında acele edilmesi durumunda o çevrelerden de birtakım tepkiler gelecekti. Türkiye, ekonomik ve dış siyasal ilişkileri bakımından çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktı.

AİLELERE ANLATACAĞIZ Şehit aileleri milliyetçi ve vatansever insanlar. Onun için infazda acele edildiği takdirde çıkabilecek Türkiye aleyhindeki gelişmeler onları da kaygılandırır. Bunları kamuoyuna daha etkili biçimde açıklamamız gerekiyor. Bu yönde bazı girişimlerimiz olacak.

Baba, bölgenin manevi lideri...

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in süresinin uzatılmasında yarar olacağını bir yıl önceden söylemeye başladığını hatırlatan Ecevit, buna yeni bir gerekçe daha buldu. Kafkaslar ve Balkanlar'da kurulan yeni devletlere dikkat çeken Ecevit, Demirel'in bölgedeki ciddi sorunların çözümünde büyük katkısı olduğunu söyledi. Ecevit, ‘‘Sayın Demirel bu bölgede adeta ortak bir manevi lider konumuna gelmiş durumda. Bu Türkiye'ye de, bölgemize de çok büyük olanaklar sağlıyor. Onun için birkaç yıl daha Sayın Demirel'in görevde kalmasında yarar görüyorum’’ diye konuştu. Ecevit, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi ve başkanlık sistemine geçilmesi konusunda ise olumlu bakmadığını bildirdi.

Siyasette kalmak için kastımız yok

Ecevit, ‘‘Kendimizi bildik bileli Sayın Ecevit ve Sayın Demirel siyaset sahnesindeler’’ eleştirilerine de siyasette kasıtlı olarak kalmadıklarını belirterek yanıt verdi. Siyaset sahnesinden silinmeleri için gerek siyasal, gerekse silahsal anlamda her türlü tedbirin alındığını kaydeden Ecevit, ‘‘Ben de, Sayın Demirel de halen siyasette olmaya devam ediyoruz. Bunda bir kastımız yok’’ dedi. Demokrasinin 1960'lı yıllardan beri birçok kere kesintiye uğradığını anımsatan Ecevit, bu nedenle yeni ve deneyimli politikacıların yetişmesinin çok zorlaştığını kaydetti. Demokrasinin kesintiye uğramayacağı bir döneme girildiğinin altını çizen Ecevit, ‘‘Son yıllarda sorunları konuşa konuşa çözebileceğimiz bir aşamaya geldik. Dolayısıyla siyasette sürekliliğin artık sağlandığına inanabiliriz. Onun için önümüzdeki yıllarda yeni siyasetçi ve yeni lider kadrolarının ortaya çıkmasının kolaylaşacağını umut ediyorum’’ diye konuştu.

Yükü göğüsleriz

Ecevit, TRT'den ayrılırken, bir gazetecinin, Deniz Gezmiş ile ilgili açıklamalarına şehit ailelerinden tepki geldiğini belirterek, ‘‘Deniz Gezmiş cana kıyıcı terörist olmadığı halde asıldı. Binlerce kişinin katili olan Öcalan'ın asılmamasının yükünü hükümet olarak göğüsleyebilecek misiniz?’’ sorusu üzerine de şunları söyledi: ‘‘Tabii göğüsleriz. Şehit ailelerinin acılarını yüreğimizde duyuyoruz. Ben sadece bazı davranışların, bazı önlemlerin nasıl tepki uyandırabildiğine örnek olarak söylemiştim. Şimdi hiç kimse benim PKK konusundaki tavrımdan ve Abdullah Öcalan ile ilgili tavrımdan kuşku duyamaz.’’ Öcalan'ın yakalanarak Türk adaletine teslim edilme sürecini anımsatan Ecevit, ‘‘Bunlarda benim etkim ortadayken, bu konudaki niyet ve düşüncemden kuşku duymaya hiç kimsenin hakkı yoktur’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!