Adalar hızla kirleniyor birincilik Heybeliada'da

Güncelleme Tarihi:

Adalar hızla kirleniyor birincilik Heybeliadada
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2000 00:00

Haberin Devamı

Adalar sahipsiz mi?

9 ada, 2 kayalıktan oluşan Marmara'nın incisi Prens Adaları her gün biraz daha kirleniyor. Bu adalardan Sivri Ada ve Tavşan Adası'nda yerleşim yok. Yerleşim olan Adalar'da ise çevre kirliliğinin önüne geçilemiyor. Sahip olduğu doğal ve tarihi doku nedeniyle SİT alanı kabul edilen Adalar yıllardır aynı sorunları yaşıyor. Yaklaşık 16 bin nüfusu bulunan adaların yaz aylarında gündüz nüfusu neredeyse 250-300 bine kadar çıkıyor. Adalar'daki doğal ve tarihi yapıyı korumaya çalışan bir grup adalı Ada Dostları Derneği'ni kurdu. Dernek Başkanı Perihan Ergun: ‘‘Adalar her gün biraz daha

kirleniyor. Bu kirliliğin önüne geçilmezse korkarım çok kısa bir süre sonra Adalar diyebileceğimiz

bir şey kalmayacak. İnsanlar inşaat yapıyorlar, belediye kamyonları bu özel şahısların hafriyatını götürüyor, ormana döküyor. Ormanlar çöpten geçilmiyor. Artık bu duruma son vermek lazım. Adalar sahipsiz mi?’’ diyor.

SORUNLARIN BAŞINDA ÇÖP VAR

Giderek kirlenen adaların sorunlarını sıralayınca başa çöp oturuyor. ormanları çöp ve moloz dağları ile kaplı. Üstelik Adalar'daki ormanı koruyacak, bakımını yapacak Orman İşletmeleri'nin orman bölge şefi yok. Her hangi bir denetleme yapılamadığı için orman sürekli tahrip ediliyor, orman suçları işleniyor. Adalar'ın ormanlarına moloz, çöp dökülüyor. Moloz yığınlarının döküldüğü yerler bir süre sonra çöp alanı haline geliyor.

ADANIN ÇÖPÜ ADALIYA KALIYOR

Adalar yıllardır çöp sorunu yaşıyor. Her adanın kendi çöplüğü var. Adalardan çıkan çöpler ada içinde kalıyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından Adalar Belediyesi'ne çöplerini Tuzla'da bulunan Aydınlı Çöplüğü'ne dökme izni verildi. Fakat Adalar Belediyesi taşıma işleminin neredeyse bütçeleri kadar olduğunu söyleyerek çöpleri ada dışına çıkarmıyor. Bu çöplüklerin en kötü durumda olanı Heybeliada'da Terk-i Dünya Manastırı'nın hemen yanında olan çöplük. Etrafı duvarla çevrili olan bu çöp alanı sürekli yakılıyor. yanan çöplerden çıkan duman tüm çöplüğün üzerini kapladığı gibi rüzgar nedeniyle çevreye yayılıyor. Tarihi manastır çöpler ve yanan çöplerin dumanları içinde can çekişiyor.

HAFRİYATLAR DA KİRLETİYOR

SİT alanı içindeki Adalar'da yeni inşaatlara engel olunamıyor. Henüz Adalar için bir imar planı yapılmadığı için geçici imar planları ve plan tadilleri ile Adalar'ın tarihi dokusunu korumak mümkün olmuyor. Ada sınırları içinde yapılan her hangi bir plan tadili ya da inşaattan çıkan hafriyatlar ada dışına taşınmıyor.

MOTORLU ARAÇ YASAĞI DELİNİYOR

Adalar içinde motorlu kara taşıtlarının özel amaçla kullanımı yasak. Fakat bu yasak deliniyor. Yapımı devam eden inşaatların inşaatların hafriyatlarını taşıyan kamyonlardan, evden eve nakliyat arabalarına, film çekmek için adaya gelen ekiplerin araçlarına kadar her türlü motorlu araç ada sokaklarında dolaşıyor.

COŞKUN ÖZDEN

(ADALAR BELEDİYE BAŞKANI)

Belediye, Ada Dostları'na ateş püskürüyor

ADALAR Belediye Başkanı Coşkun Özden şöyle söylüyor: Ben belediye başkanı olduktan bu yana sadece 6 inşaat için izin verdim. Bu projelerin tamamı önce Yüksek Anıtlar Kurulu tarafından onaylanıyor. Çöp sorununu ben de çok yakıcı bir biçimde yaşıyorum. Ama ne yapabilirim toplam bütçem 8 yüz milyar, çöpü gösterilen yere taşımak için 600 milyar harcanıyor. Üstelik adalar kurulduğundan beri ada çöpü adada kalır. Molozlara gelince Adalar kurulduğundan beri molozlar toprak döküm alanları vardır oraya dökülür. Şu ana kadar adadan hiç kimse molozunu dışarı çıkarmadı. Ada Dostları Derneği Başkanı Perihan Ergun bu karalamaları yapıyor. Ada Dostları Derneği benimle uğraşacağına, bana yardım etsin kaynak bulsun.

PERİHAN ERGUN

(ADA DOSTLARI BAŞKANI)

Dedektif gibi

ADALAR'ın korunması gerektiğini düşünen Ada Dostları dedektif gibi çalışıyor. Yasa ihlallerini de takip ediyor. Özellikle Burgaz Ada'da yapılan inşaatlarla ilgili şikayetleri çok. Bu şikayetlerden biri Moris Sadioğlu'na ait evin önüne yapılan iskele. Derneğe göre iskele kıyı koruma kanununa aykırı. Belediye ise iskelenin Sadioğlu'na değil kendilerine ait olduğunu iddia ediyor. Bir diğer problem Ahmet Selçuker'in yaptırmakta olduğu ev için yaşanıyor. Selçuker'in halkın kullanımına açık olan sahildeki dolgu alana yaptırdığı ve sahili ikiye bölen, olması gerektiğinden yüksek olan duvar büyük probleme neden oluyor. Bu duvarın 3621 Kıyı Kanunu gereğince İdare mahkemesi, Danıştay, Kaymakamlık tarafından yıkımına karar verildiği halde hala yıkılmaması üstelik duvarın yıkılmadığı gibi inşaat esnasında çıkan hafriyatın belediye araçlarınca ormana dökülmesi tepki topluyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!