Acılı baba Uras'tan Karabulut'a eleştiri ve öneri

Güncelleme Tarihi:

Acılı baba Urastan Karabuluta eleştiri ve öneri
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2009 17:44

İSTANBUL Bağdat Caddesi'ndeki kazada kızı Selin'i kaybettikten sonra hukuk mücadelesi başlatan, Ankara'ya yürüyerek kanun değişikliğine ön ayak olan Boray Uras, Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'u hem eleştirdi hem de öneride bulundu.

Uras, “O kanlı parayı cebine koymasın. Alsa bile devletin elinin uzanamadığı Güneydoğu'da bir yere su götürsün veya okul yaptırsın” dedi.

Kamuoyunun 9 yıl önce Bağdat Caddesi'nde Baran Balcıoğlu'nun kullandığı otomobilin çarpması sonucu ölen kızı Selin için verdiği hukuk mücadelesinden tanıdığı Boray Uras, ‘Hazar’ adlı teknesiyle Mudanya'nın Güzelyalı sahiline geldi. 15 yaşındaki oğlu Osman Orhun Uras'la tatil yapan Boray Uras, son günlerde kamuoyunun en çok tartıştığı Münevver Karabulut cinayeti ve Münevver'in babası Süreyya Karabulut'un ‘helallik’ açıklamalarıyla ilgili konuştu.

Kayahan'ın söylediği ‘Seninle her şeye varım ben’ şarkısının dizelerinin, bu olayı en güzel şekilde anlattığını söyleyen Uras, “Sevginin, aşkın inancın bedeli yoktur. Ama bir şeyin bedeli varsa kanın bedeli vardır. İnsan vücudundaki kanı boşaltılmışsa, o ancak kendi kanıyla ödenir. Dünyadaki altınlar, mücevherler bunların hiçbiri doğup, büyüdüğünü gördüğünüz canlının karşılığı olamaz” dedi.

Süreyya Karabulut'un para talebiyle ilgili düşüncelerine hiçbir şekilde müdahale edemeyeceğini de belirten Uras şöyle konuştu:
“Demek ki insan buraya kadar insan. Demek ki Süreyya Bey'in limiti buraya kadarmış. Bundan sonrası farklı bir değer. Belki de onların canını bu şekilde acıtmak istiyor. Onlar için en kıymetli şey olarak cüzdanı görüyor. Ama önemli olan bir şey var. Süreyya Bey, aldığı para ile ne yapacak? Ben de kızımın davasının 10 yıl sürmesinin ceremesini Türkiye Cumhuriyeti hükümetine yükleteceğim. AİHM'e giderek, belki de Türkiye Cumhuriyeti hükümetine bugüne kadar ki en büyük tazminatı ödeteceğim. Bu olay benim 10 senemi aile ve sosyal hayatımı bitirdi. Tazminat gelince Güneydoğu'da kimsenin elini uzatamadığı bir köye su götüreceğim veya okul yaptıracağım. Hükümetin Selin'e ödeyeceği kan parası tazminatının bir kuruşunu cebime koymayacağım. Eğer Süreyya Bey de aynı düşüncedeyse kızının ölümü çok ulvi bir amaca hizmet etmiş olur. O kanlı parayı cebine koymasın. Kendi masrafları varsa karşılayabilir. Hayır yapsın demiyorum. Devletin unuttuğu ulaşamadığı bir yere okul yaptırabilir hizmet götürebilir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!