ABD'den ölüsü geldi

Güncelleme Tarihi:

ABDden ölüsü geldi
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2001 00:00


Haberin Devamı

San Francisco Üniversitesi'ne master için gitmişti. Ailesini, Amerika'daki son ziyaretlerinde Meksika'ya götürdü. Yol boyunca ‘Seher Yıldızı’nı söyledi durdu. Türküsü bile acıydı, gerçeği yıktı ana-babasını. Onur'un yıldızı, sinemada geçirdiği kalp kriziyle sönüverdi.

KOYU bir Galatasarlıydı. İyi bir yüzücü, usta bir masa tenisçisiydi. Babasının ortağı olduğu Aktif Dağıtım İletişim Hizmetleri A.Ş, onu bekliyordu. Ama Onur'un hiç acelesi yoktu. Pertevniyal Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü'nü bitirmişti. San Francisco'ya İşletme mastırı için gitti. Dönüşte siyasetle daha yakından ilgilenecek, şirketi büyütecekti. Ama ömrü yetmedi.

TEK OĞUL

Ailesinin tek oğlu, 25 yaşındaki Onur, 24 Şubat gecesi San Francisco'daki dört Türk arkadaşıyla sinemaya gitti. Film yeni başlamıştı. Birden 'Nefes alamıyorum' dedi. Arkadaşları telaşla ışıkları açtırdılar. Sinemadaki izleyicilerden biri doktordu. Hemen masaj yapmaya başladı. Ama Onur cevap vermedi. Üç dakika içinde gelen ambulanstaki görevliler elektroşok uyguladı. Onur'dan yine cevap gelmedi. Sinema salonunda derin bir sessizlik vardı. Bu sportif görünümlü genç çocuk gözlerinin önünde yitip gitmişti.

BABASININ ARKADAŞI

42 yaşındaki Mehmet Akdağ biricik oğlunun ölümünü bir toplantı sırasında öğrendi. 'Onur'u kaybettik', dedi telefondaki ses. Mehmet bey, 'Arkadaşım' dediği, masa tenisindeki en büyük rakibinin gidişiyle yere yığıldı. Ağabeyinin bir tanesi İlke'ye, karısı Sakine'ye bunu nasıl söyleyeceğini düşünmedi bile. En son yılbaşı tatilinde biraraya gelmişlerdi. Sizi mutlaka Meksika'ya götürmem gerek demişti Onur. Kiraladığı arabanın şoför koltuğuna oturdu, teybe Arif Sağ'ın kasedini koydu. Oğlunu dostlarına 'Çok duygusallaşmış' diye anlatmıştı annesi, daha sonra.

SEHER YILDIZI

Arif Sağ 'Seher Yıldızı'nı söylemeye başladı. Onur da birlikte.

'Nazlı yardan bana bir haber geldi.

Eğer doğru ise büktü belimi.

Dediler ki yari yad eller aldı.

Kadir mevla nasip eyle ölümü.'

Batı standartlarında aldığı eğitim bile köklerini unutturmamıştı ona. Ağlamaya başladı. Parça bitti, ne annesi, ne kızkardeşi, ne de 'arkadaşı' babası tek kelime etmediler. Şarkıyı başa sardı Onur, yeniden söyledi, yeniden ağladı.

'Seher yıldızı ayırdı bizi.

Perişan eyledi yar ikimizi.

Seher yıldızı ayırdı bizi.

Perişan eyledi dost hepimizi.'

Sonra yeniden dinledi, yeniden dinledi. Hiç olmadığı kadar zor ayrıldılar o tatil sonrası. Birbirlerini uzun bir süre görmeyeceklerini hepsi biliyordu. Ama hiçbiri bu ayrılığın 'Sonsuza kadar' süreceğini tahmin dahi etmemişti. Onur'un ölüm haberi İstanbul'da duyulduğunda onu tanıyanlar üzülmekle kalmadılar. Kendi çocuklarına gösterecekleri bir idolü kaybetmenin şaşkınlığını, üzüntüsünü, hayal kırıklığını da yaşadılar. Üniversite sonrası babasının şirketine dağıtımcı olarak girmişti Onur. 700 eleman arasında kimin patronun oğlu olduğu belli bile değildi.

ÖRNEK EVLAT

Şirket yöneticilerinden İsmail Polat, ‘‘Otomobil almak için para biriktiriyordu. 400 milyon lira eksiği kalmıştı. Ama arasının çok iyi olduğu babasından ya da benden almayı ısrarla reddetti. İlla ki kendi alınteriyle kazanacaktı. Nitekim öyle de yaptı’’ örneğini vererek, anlatmaya çalışıyor onu. Şirketteki herkes, Onur'un 'Hayallerindeki evlat' olduğunu tereddütsüz söylüyor. Genç yaşta geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Onur'un cenazesi, dün ülkesine döndü. Onur'u annesi, teyzesi, yakınları ve arkadaşları karşıladı. Tabutuna kapanıp gözyaşlarına boğuldular.

CİMBOM SEVDALISI

Bugün Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verecekler onu. Oysa o politik arenada hizmet etmeyi planlıyordu ülkesine. Zaten iyi bir evlat, iyi bir arkadaştı. Bir de Galatasaray Başkanı oldu mu, tamamdı. Olmadı.

Acısı yürek yaktı

Büyük umutlarla ABD'ye yolcu edilen Onur, tabut içinde ülkesine geri döndü. Beklenmedik bir kriz sonucu yaşama veda etmişti. Atatürk Havalimanı'nda uçaktan indirilen tabutu ailesini bir kez daha yıktı. Baba Mehmet Akdağ, annesi Sakine Akdağ ve arkadaşları, öldüğüne bir türlü inanmak istemedikleri Onur'un ardından gözyaşlarına boğuldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!