Abant’ın hiperakif yaramazları

Güncelleme Tarihi:

Abant’ın hiperakif yaramazları
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 1999 00:00

Haberin Devamı

Tüm Türkiye'de sayıları çok azalan ve koruma altında olan susamurları, Bolu'daki doğa harikası Abant Gölü çevresinde son derece mesut ve asude bir yaşam sürüyorlar. Abant çevresindeki doğal ortamlarında hızla çoğalmaya başlayan susamurları, uzmanlara göre Türkiye'ye özgü dünyaca ünlü endemik balık türlerinden ‘‘Abant alası’’nın geleceği için tehdit oluşturmaya başladılar.

Bolu ormanları ve gölleri, Türkiye'nin canlı türleri açısından en zengin ekosistemlerinin bulunduğu coğrafyalar. Çeşitli insani faaliyetin tehdidi altında bulunan bu doğal ortamlarda, bütün dünyada yalnızca buralara özgü bitki ve hayvan türleri yaşıyor.

1990'lı yılların başında Abant Gölü'nü besleyen derelerde görülen ve koruma altına alınan susamurları, yörenin doğal yapısına uyum sağlayarak hızla çoğalmaya başladılar. 1992 yılında sadece 2 susamuru tespit edilmişken, etkili koruma çalışmaları sonucu bu sayı 25'e bugün ulaştı.

Denizden 1328 metre yüksekte bulunan ve 127 hektarlık bir alanı kaplayan Abant Gölü'nü besleyen küçük derelerde yaşayan susamurları, sayılarının artmasıyla son günlerde yiyecek bulmakta zorlanmaya başladılar. Geceleri faal olan ve özellikle balıkla beslenen susamurları, göle akan dereler için yapılan büz ve menfezleri aşarak Abant Gölü'ne girmeye başladılar. Tüm dünyada yalnızca Abant'ta yaşayan endemik alabalık türü ‘‘Abant alası’’nı yemeye başlayan susamurları, bu kez alabalıklar için tehdit oluşturmaya başladılar.

Orman Bakanlığı Batı Karadeniz Bölge Müdürlüğü Abant Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Mühendisi Zekeriya Acar, literatürdeki adı ‘‘Salma Trutta Farrio Varyete Atatiws’’ olan alabalıkların da ender bulunan bir tür olduğuna belirterek şunları söyledi:

‘‘Susamuru, Türkiye'de çok nadir görülen bir hayvan türü ve koruma altında. Abant civarında görülmeye başladığından bu yana çok sıkı şekilde korunuyorlar. Bölgeye de uyum sağladıklarından hızla çoğaldılar. Ancak onların çoğalması, yine Abant'a özgü ender bulunan alabalıkları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Geceleri 7-8'li gruplar halinde göle giren susamurları, alabalıkları avlıyorlar. Alabalık sayısında son günlerde gözle görülür bir azalma oldu. Susamurlarını korurken, göldeki alabalık neslinin tükenmesine izin vermemiz söz konusu olamaz.’’

BALIKÇILIK YASAKLANDI

Geçen yıla kadar yörenin en önemli oltayla balık avcılığı merkezi olan Abant Gölü, alabalık sayısındaki azalma nedeniyle sportif amaçlı olta balıkçılığına kapatıldı. Zekeriya Acar, Abant'taki alabalık neslinin tükenmesini önlemek amacıyla ilk önlem olarak olta avcılığının yasaklandığını belirterek ‘‘Merkez Av Komisyonu kararına göre susamurları, bulundukları yerlerde korunmak zorundadır. Bu nedenle Abant'taki susamurlarını başka bir bölgeye taşıyarak çoğaltmamız mümkün değildir. Biz hem susamurlarını, hem de alabalıkları, doğal dengeyi bozmadan aynı ortamda çoğaltmak istiyoruz. Bunun için de her türlü önlemi alacağız. Olta avcılığının yasaklanması, alınan ilk önlemdir. Bunu yeni önlemler izleyecek. Bu konuda araştırmalara başladık’’ dedi.

Susamurları nasıl yaşar?

Sansargiller familyasından olan susamurları, hayvanlar dünyasının ‘‘hiperaktif yaramazları‘‘ olarak bilinirler. Olağanüstü hareketli ve meraklı olan susamurları, geceleri faaldirler. Gündüz biraz zor görülürler. Göl ya da denizlere dökülen akarsu çevrelerinde, suyun hemen kıyısında açtıkları boru biçimindeki yuvalarında yaşayan susamurlarının soyu, değerli kürkleri nedeniyle tüm dünyada tehlike altında. Ülkemizde özellikle Fethiye ve Muğla çevresinde, Seyhan, Ceyhan, Kızılırmak nehirleri çevresinde yaşadığı tespit edilen susamurları, özellikle balıkla beslenen etobur hayvanlardır. Ama solucan,yumuşakça, derisidikenliler ve daha başka canlı türleri de mönüsü içindedir. Perdeli ayakları sayesinde çok iyi bir yüzücü ve dalıcıdır, suyun altında 10 dadika kalabilir.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!