Abant bildirgesi: Devletle halkın talepleri uyuşmuyor

Güncelleme Tarihi:

Abant bildirgesi: Devletle halkın talepleri uyuşmuyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2001 16:37

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın ''fikir oluşumu'' olarak nitelendirilen 4. Abant Platformu, sonuç bildirgesinin yayınlanmasıyla sona erdi. Bildirgede “Türkiye’nin temel sorunlarından biri, devlet yönetimi ile halkın talepleri arasındaki uyuşmazlıktır” denildi.

Haberin Devamı

Abant Palas Otel'de ''Çoğulculuk ve Toplumsal Uzlaşma'' konularının ele alındığı platformun son gününde, sonuç bildirgesi ele alındı.

Abant Platformu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Aydın ve Prof.Dr. Mete Tunçay tarafından 24 maddeden 11 maddeye indirilen bildirge, toplantıya katılanlara okundu.

Katılanların oy birliği ile kabul ettiği bildirgede, ''Çoğulculuk, ancak hukukun üstünlüğünü esas alan, insan haklarınadayalı, demokratik ve laik bir rejimde gerçekleşebilir. İnanç, düşünce ve ifade, öğrenim ve örgütlenme özgürlüğü başta olmak üzere sivil ve siyasal özgürlükler çoğulculuğun ön şartıdır. Bu anlamda özgürlük olmadan çoğulculuk olamayacağı gibi; kalıcı bir toplumsal barış ve uzlaşma da sağlanamaz'' denildi.

Haberin Devamı

Demokratik çoğulculuğun, kutuplaşmaların ortadan kaldırılmasını, siyasal ve ulusal birliğin güçlenerek sürdürülmesini sağlayacağı ifadeedilen bildirgede, şu ifadelere yer verildi:

''Çoğulculuğu gözeten bir uzlaşma, toplumsal sözleşmeye dayanan yeni bir anayasada ifadesinin bulmalıdır. Bu husus, toplumun farklı kesimlerinin eşitlik statüsünde biraraya gelerek (Çokluk içinde birlik) ilkesi uyarınca anlaşabilmelerine bağlıdır. Farklılıkların tanınmasına dayalı çoğulculuğun temel hedefi, toplumsal uzlaşmaya varmaktır. Bu uzlaşmadan kastedilen, farklı olanların dönüştürülmesi değil, söz konusu farklılıklarla birlikte yaşamanın gerçekleştirilmesidir.''

TOPLUMSAL UZLAŞMA, AHLAKİ BİR MESELE

Toplumsal uzlaşmanın aynı zamanda ahlaki bir mesele olduğunu, ''öteki''ni kendimiz kadar ''saygı değer'' kabul etmeden gerekli uzlaşmaya varılamayacağı ifade edilen bildirgede, siyasal çoğulculuğun''çoğunluğun yönetimi'' kuralı ile çelişmediği kaydedildi.

Bildirgede, çoğunluğun tercihleri uygulanırken çoğunluğundışında kalanların haklarının gözetilmesinin demokratik rejimin temel ve vazgeçilmez ilkesini oluşturduğu da belirtildi.

Türkiye'nin temel sorunlarından birinin, devlet yönetimi ile halkıntalepleri arasındaki uyuşmazlık olduğunun öne sürüldüğü sonuç bildirgesinde şu görüşlere yer verildi:

Haberin Devamı

''Devlet, toplumu bir inşa alanı olarak görmekten ve (toplumsal mühendislik) yapmaktan vazgeçmeli; toplumdaki farklılıkları tanıyarak tercihlerini dikkate almalıdır. Türkiye'nin bütün vatandaşlarına ve her toplumsal kesime eşit mesafede duran, bütün farklılıkların kamusalalanda temsil edilmesini mümkün kılan bir devlet anlayışına ihtiyaç vardır.''

Siyasal çoğulculuğun önünü açılabilmesi için anayasa, siyasal partiler ve seçim kanunlarında demokrasinin evrensel kurallarına uygundeğişiklikler yapılmasının acil ihtiyaç olduğu kaydedilen bildirgede, ''Bu bağlamda, fikriyatı ve faaliyetleri herhangi bir şekilde şiddet içermeyen partilerin siyasetten men edilmeleri önlenmelidir. Bununla beraber, siyasetin finansmanının ve kamu harcamalarının şeffaflaşması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesine imkan sağlayacak düzenlemelerin yapılması zorunludur'' görüşüne yer verildi. Bildirgenin sonuç bölümünde de şöyle denildi:

Haberin Devamı

''Arzumuz, her türlü adlandırma ve politik duruşun kendini ifade edebileceği bir Türkiye'dir. Çoğulculuk ve toplumsal uzlaşma, kadın-erkek eşitsizliği başta olmak üzere bireylerin, cinsiyet, ırk, dil ve din gibi hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın bütün temel hak ve özgürlüklerden yararlanmasını zorunlu kılar.''

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!