AB Konseyi acil ateşkeste uzlaşamadı

Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, AB Konseyinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, sorunu çözmek için ”düşmanlıkların bir an önce sona erdirilmesi, tüm taraflar arasında siyasi bir anlaşma sağlanması ve BM Güvenlik Konseyi kararıyla bölgeye uluslararası güç yerleştirilmesi” yaklaşımını benimsediklerini kaydetti.

Özellikle Lübnan'da, saldırıların sona erdirilmesi için AB'nin ”güvenilir uluslararası aktör” olarak görüldüğünü vurgulayan Tuomioja, “Oy birliğiyle açık bir karar aldık. Birçok AB üyesi BM önderliğindeki uluslararası güce katkı yapacağını zaten açıklamıştı. BM Güvenlik Konseyi karar almak için bugünkü toplantımızı bekledi. AB sorunun çözümünde belirleyici katkı yapacaktır” dedi.

AB'nin taslak belgede yer aldığı şekilde neden acil ateşkes çağrısı yapmadığının sorulması üzerine Tuomioja, “acil ateşkes çağrısıyla düşmanlıkların acil sona erdirilmesinin aynı anlama geldiğini” belirterek son kavramı şöyle açıkladı:

“Düşmanlıkların acil sona erdirilmesi, örneğin İsrail'in top saldırılarını ve Hizbullah'ın roket saldırılarını durdurması anlamına geliyor. Bunun ardından kalıcı bir ateşkes için siyasi anlaşma sağlanarak uluslararası güç yerleştirilebilecek.”
Tuomioja, ABD'nin AB'den Hizbullah'ı terör örgütleri listesine eklemesini istediğinin hatırlatılması üzerine “Hassas bir zamandayız” diyerek, kısa vadede bu konuda bir gelişme yaşanmasının mümkün olmadığını ifade etti.

“Sorunun çözümü için AB'nin kısa vadede hangi rotayı izleyeceğinin” sorulması üzerine ise Tuomioja, BM Güvenlik Konseyinde AB'nin 2'si daimi 5 üyeyle temsil edildiğini hatırlatarak, bugün aldıkları kararın BM tarafından da kabul edilmesi için çalışacaklarını, diğer yandan da Lübnan'daki insani krize odaklanacaklarını vurguladı.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Tuomioja, Lübnan'a yerleştirilmesi düşünülen uluslararası gücün “Tamamen AB gücü olmayacağını, fakat AB'nin en önemli katkı sağlayanlar arasında bulunacağını” dile getirdi.

ATEŞKESİ ÖNLEYEN ÜLKELER

Bu arada, diplomatik kaynaklar, Dönem Başkanı Finlandiya tarafından hazırlanan taslak belgede yer alan “acil ateşkes” çağrısının, İngiltere, Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka'nın itirazı üzerine yumuşatıldığını belirtiyorlar.
İngiltere ve Almanya'nın bu konudaki yaklaşımına gerekçe olarak, ”acil ateşkes” çağrısının doğrudan İsrail'i hedef alırken, tercih edilen “düşmanlıkların bir an önce sona erdirilmesi” ifadesinin İsrail kadar Hizbullah'a da sorumluluk yüklemesi gösteriliyor.

Dışişleri bakanlarının uzlaşma sağladığı belgede, “Lübnanlı ve İsrailli sivillerin şiddete maruz kalmasından ve hayatlarını kaybetmesinden büyük endişe duyulduğu” belirtilerek, insani altyapının yıkılması, halkın göç etmek zorunda bırakılması eleştiriliyor.

İsrail'in Kana saldırısında sivilleri öldürmesinin ve Hizbullah'ın roket saldırılarının kınandığı belgede, BM personelinin İsrail tarafından öldürülmesi “kabul edilemez” bulunuyor.

4 saatten fazla süren tartışmalar sonucunda uzlaşma sağlanan AB Konseyi kararlarında “Düşmanlıkların bir an önce sona ermesi ve bunu sürdürülebilir bir ateşkesin takip etmesi” çağrısı yer alıyor.

Belgede üye devletlerin ve AB Komisyonunun Lübnan'a bugüne dek 56 milyon avronun üzerinde yardım taahhüt ettiği vurgulanırken, yeni 52 milyon avroluk yardım sözü veriliyor.