AB gözünü İrlanda'daki referanduma dikti

Güncelleme Tarihi:

AB gözünü İrlandadaki referanduma dikti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2009 15:26

İrlanda Lizbon Anlaşması'nı referandumla oylamaya başlarken, Avrupa Birliği'nin küresel güç olma umutları da bu ülkeye bağlandı.

Haberin Devamı

2005 yılında Fransa ve Hollanda tarafından veto edilen AB anayasasının hafifletilmiş hali olan Lizbon Anlaşması'nı reddeden İrlanda bugün tekrar referanduma gitti.

 

Anlaşma AB'li yetkililere göre, birliğe daha güçlü liderlik, daha etkili bir dış politika ve daha adil bir karar verme sistemi kazandırmayı ön görüyor.

 

İşte 250 sayfalık anlaşmadan öne çıkan noktalar:

 

KURUMLAR

- AB liderleri, başkanlık devir sistemini güçlendirmek için iki buçuk yılda bir Avrupa Konseyi başkanı seçecek.

 

- AB dışişleri kadrosunun başına gelecek güçlü yeni bir dış politika şefi, birliği dünya sahnesinde daha büyük söz sahibi yapacak.

 

Haberin Devamı

- Para birimi olarak euro kullanan ülkelerin maliye bakanları grubuna ilk kez resmiyet kazandırılacak ve bu gruba her iki buçuk senede bir başkan seçilecek.

 

- Üye ülkeler kendilerine bir saldırı yapıldığında NATO benzeri bir savunma sisteminden faydalanacak.

 

- Avrupa Adalet Mahkemesi'nin yetkileri artırılacak. Mahkeme, İngiltere ve İrlanda hariç üye ülkelerin ulusal kanunlarının ve içişlerinin AB yasalarıyla uyumlu olup olmadığına karar verebilecek.

 

- AB'nin yürütme kurumu Avrupa Komisyonu, 2014'ten itibaren daha az üyeye sahip olacak.

 

- Avrupa Parlamentosu'ndaki koltuk sayısı 751'den 736'ya çıkacak.

OYLAMA

- AB karar alma mekanizması 2014 yılına kadar, 2000 Nice Anlaşması'yla kabul edilen ağırlıklı oylama sistemine dayalı olacak. Bu tarihten sonra oylama, AB nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden üye ülkelerin yüzde 55'ini gerektiren "çifte çoğunluk" sistemine dayalı olacak.

 

Haberin Devamı

- Anlaşma, başta adalet ve içişleri olmak üzere eskiye göre daha fazla konuda oy çokluğu ile karar alma ilkesi getirecek. Dışişleri ve savunma politikaları, vergi konuları ve AB bütçesi ile gelir konularındaki kararlar oy birliği ile alınmaya devam edecek. İngiltere ve İrlanda hariç diğer üye ülkeler daha yakın bir polis ve adalet işbirliğine girecek.

 

- Ulusal meclisler AB yasaları tasarlanırken söz sahibi olacak. Ulusal meclislerin üçte biri yasa tekliflerini reddederse, Avrupa Komisyonu taslaklarda değişiklik yapmak zorunda kalacak.

 

VATANDAŞ HAKLARI

- Anlaşma, İngiltere ve Polonya hariç üye ülkelere mevcut Temel Haklar Sözleşmesi’ni uygulama zorunluluğu getirecek.

 

Haberin Devamı

- İngiltere, 1980’lerde işçi çatışmalarına sebep olan grev hakkı gibi maddelerin kendisine dışarıdan empoze edilmesini istemedi ve bu maddeleri anlaşmadan çıkarttı.

 

- Polonya’nın bir önceki sağcı hükümeti, gelecekte AB’nin kendisini aile ve kürtaj gibi ahlaki konularda kanunlarını değiştirmeye zorlamaması yönünde muafiyet istedi.

 

POLİTİKALAR

- Anlaşma, AB ülkelerinin önüne ortak bir enerji politikası uygulanması ve iklim değişikliğiyle toplu olarak mücadele edilmesi hedeflerini koyuyor.

 

- Herhangi bir ülkenin AB üyeliğini, müzakere edilen şartlar çerçevesinde sonlandırabilmesi mümkün olacak.

 

- Bir milyon AB vatandaşı belli bir bölgede yeni bir yasanın çıkarılması için bir dilekçe hazırlayıp Avrupa Komisyonu’na sunabilecek.

 

GÜVENLİK

Haberin Devamı

- Anlaşma herkes için daha fazla güvenlik getiriyor. AB’nin özgürlük, güvenlik ve adalet konularındaki hareket kapasitesi artırılacak; bu da suç ve terörle mücadelede ekstra fayda sağlayacak.

 

- Sivil savunma, insani yardım ve kamu sağlığı konusundaki yeni maddeler de birliğin, AB vatandaşlarının güvenliğine yönelik tehditlere cevap verme kapasitesini artırmayı planlıyor.

 

- Anlaşma aynı zamanda, eğer üye ülkelerden biri bir saldırının, doğal ya da insan eliyle gelen bir felaketin mağduru olursa, AB’nin ve üye ülkelerinin dayanışma ruhu içinde ortak hareket etmesini öngörüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!