Güncelleme Tarihi:
Hükümetin, dört yıl önce Danıştay İdari İşler Kurulu'nun onay vermemesi üzerine Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni, "Kamu yararına çalışan dernek" yapabilmek için özel yasal düzenleme yaptığı ortaya çıktı.
1998 yılında İstanbul'da kurulan dernek, kısa sürede birçok ilde şube açarak yardım toplamaya başladı. Dernek, bakanlıklar ya da emniyetten izin almadan yardım toplayabilmek için kamu yararına dernek olmak için 2004'de harekete geçti.
Danıştay onayı gerekiyordu
O dönemde yürürlükteki 1983 tarihli 2908 sayılı Dernekler Yasası, kamu yararına dernek sayılmayı, "İlgili bakanlıkların görüşü, İçişleri Bakanlığı'nın önerisi, Danıştay İdari İşler Kurulu'nun kararı ve Bakanlar Kurulu'nun onayına bağlı" tutuyordu. Bu nedenle, Başbakanlığın 24 Mart 2004 günlü yazısı ile Deniz Feneri'nin kamu yararına dernek sayılabilmesi için Danıştay'dan izin istendi. Ancak Danıştay 1. Dairesi, 29 Nisan 2004 günlü 2004/43 esas ve 2004/55 karar sayılı sayılı kararıyla ile bu izni vermedi. İtiraz üzerine davaya bakan Danıştay İdari İşler Kurulu da Daire kararını aynen kabul etti ve itirazı oyçokluğu ile 6 Temmuz 2004'te reddetti.
Hükümet yasayı değiştirdi
Bu karardan beş ay sonra 4 Kasım 2004'te Dernekler Yasası'nda değişiklik yapıldı. Yasanın yeni hükmünde, "Kamu yararına çalışan dernekler, ilgili bakanlıkların ve Maliye Bakanlığı'nın görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığı'nın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilir" denildi. Böylece, Danıştay engeli ortadan kaldırıldı.
Bakanlar Kurulundan iki karar
Deniz Feneri, 20 Aralık 2004 tarihinde Bakanlar Kurulu'nun 2004/8278 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernekler arasına alındı. Bakanlar Kurulu 12 Mayıs 2005 tarihinde Deniz Feneri Derneği ile ilgili ikinci bir karar daha aldı. Bu karara göre dernek, İçişleri Bakanlığı, Valilikler ya da emniyetten izin almadan maddi yardım toplayabilecek kuruluşlar arasına alındı.
Ayrıcalıkları var
Bu dernekler, Bakanlar Kurulu kararınca izin almadan her türlü yardım kampanyası düzenleyebiliyor, nakit para yardımı kabul edebiliyor, hazineye ait arsa ve arazileri satın alma kolaylıklarını kullanabiliyor, mali yapılarının güçlenmesi ve hizmet götürebilmeleri için vergi kolaylıklarından yararlanabiliyor, Katma Değer Vergisi ile (KDV) veraset ve intikal vergisinen muaf tutuluyor, harcamaları vergi matrahından indiriliyor, derneğe ait bina ve arazilerden vergi alınmıyor, başbakanlık uygun görürse derneklerin araçlarına resmi plaka tahsis ediliyor.