Apo ile Talabani’nin 17 yıl önceki kaseti
Güncelleme Tarihi:
Türkiye ve Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Hükümeti arasında görüşmelerin başladığı bugünlerde, bölücübaşı Abdullah Öcalan ve Iraklı Kürt temsilciler arasında geçmişte yapılan bir toplantının görüntüleri ortaya çıktı.
İlginç detaylar içeren görüntüde Celal Talabani’nin başkanlık yaptığı Iraklı Kürt heyetiyle, Beka kampında görüşen Öcalan, Türk hükümeti ile ilişki kurulmamasını isterken; Türkiye’de bulunan kimi Kürt aydınların temel hak ve özgürlükler kapsamındaki barışçıl taleplerini ‘devrimi ihmal ettiği’ gerekçesiyle reddediyor.
DHA’nın ele geçirdiği 4 Ocak 1991 tarihli video görüntüsü, Suriye’nin Beka bölgesinde bulunan PKK kampında kaydedilmiş. Birinci Körfez savaşının hemen öncesinde Amerika’nın baskısıyla, Iraklı Kürt gruplar Kürdistan Cephesi adı altında bir araya geldiler. Amaç Kürt grupların Saddam yönetimine karşı başlayacak olan harekatta daha etkin bir şekilde rol almasını sağlamaktı. Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) ve Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) başta olmak üzere birçok Iraklı Kürt hareketini aynı çatı altına toplayan cephe, o sıralar Irak’ta yeni kamplar kuran PKK ile de görüşmeler yaparak yer yer devam eden çatışmaların önüne geçmek ister. Bu amaçla Suriye’de buluna PKK’nın Beka kampına giden Iraklı Kürt heyet, Abdullah Öcalan ile görüşür. Görüşme, PKK kameraları tarafından kaydedilir.
MASADAKİLERİN BAZILARI BAKAN, BAZILARI DA ARTIK YAŞAMIYOR
VHS formatında kaydedilen ve daha sonra dijital ortama aktarılan video görüntüleri çok net değil. Ancak katılımcıların yüzleri ve sesleri rahatlıkla teşhis edilebiliyor. Iraklı heyetin başında tanıdık bir isim var. IKYB Başkanı Celal Talabani. Yani, bugünün Irak Cumhurbaşkanı. Görüşmenin yapıldığı masanın başında oturan kişi ise Abdullah Öcalan. Yani, bugünün İmralı’da bulanan PKK elebaşısı. Masada oturanların kimisi Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Hükümeti’nde bakan olurken, kimisi hayatını kaybetti. O günden bugüne çok şey değişti ama o gün kaydedilen video aslında bazı şeylerin bugüne kadar olduğu gibi geldiğini gösteriyor.
TALABANİ ARAPÇA, ÖCALAN TÜRKÇE KONUŞUYOR
Videonun dijital kopyası orijinal bandın tamamını kapsamıyor. Hatta Talabani’nin Kerkük ile ilgili konuştuğu kısmın sesi yok. Taraflar, toplantı sırasında, şive farkı nedeniyle Kürtçe anlaşamayınca Talabani Arapça, Öcalan da Türkçe konuşarak Türkçe-Arapça çevirmen yardımına başvuruluyor. Görüşme Talabani’nin konuşmasıyla başlıyor. Kürdistan Cephesi adına geldiklerini belirten Talabani, PKK ile her konuda, büyük bir açıklıkla görüşeceklerini söylüyor. Talabani daha sonra sözü Öcalan’a bırakıyor. Öcalan’ın konuşması ise PKK’nın bölgede yürüttüğü temel bir politikanın günümüze kadar değişmeden geldiğini gösteriyor. PKK, Tükiye’de Kürt sorununun demokratik yollardan çözümünü isteyenlere sıcak bakmıyor ve Türkiye ile komşu ülkelerdeki Kürt gurupların iyi ilişkiler kurmasını istemiyor. İşte bu 17 yıllık değişmeyen siyasetin Öcalan’ın ifadeleriyle belgesi.
Iraklı Kürt gruplarla ortak hareket etmek için her türlü platformda çalışabileceklerini belirten Öcalan, yabancı ülkelerle ilişkilerin düzenlenmesi amacıyla ortak bir organın oluşturulmasını istiyor. Ancak Öcalan’ın olmazsa olmaz dediği bir husus var:
“(Iraklı Kürt grupların) Türkiye ile alt düzeyde de olsa yürüttükleri ilişkileri tehlikeli buluyorum. Bu ilişkilerden dostluk olmayacağını görüyorum. Adı ister taktik olsun, ister dostluk olsun, ister şöyle olsun, böyle olsun Türkiye ile benzer ilişkiler hepimizin zararına olacaktır. Türkiye bazı tavizler verdi. Irak Kürdistan Cephesi Türkiye ile her hangi bir ilişkiye girer ve geliştirirse, bu birçok şeyi bozar, birlik mirlik kalmaz.”
Öcalan bununla da yetinmeyerek Türkiye’ye karşı ortak hareket etmeyi öneriyor:
“Biz Türkiye’ye karşı her türlü işbirliğine varız. Askeri, siyasi, diplomasi... Bu aşamada mızrağın ucunu Türkiye’ye yöneltmek yerindedir.”
Öcalan, Iraklı Kürt grupları, Türkiye ile iyi ilişkiler kurmamaları konusunda özellikle uyarırken, Türkiye’de bulunan bazı Kürt aydınlarının temel hak ve özgürlükler çerçevesi içindeki istemlerine karşı olduklarını dile getirmekten de çekinmiyor:
“Daha çok Avrupa’nın Türkiye üzerindeki baskılarına dayanarak bazı insan haklarıdır, kültür haklarıdır (küçümseyerek)... Bu temelde bir program hazırlamak istiyordu. Bu program bize göre gerçekçi değildir. Devrimi ihmal ettiği için. Dolayısıyla bizim devrimi esas alan birlik çabalarımıza gelmedi.”
Öcalan bu sözleriyle, barışçıl yöntemlerle Kürt meselesini gündeme getirenleri alaycı bir ifadeyle küçümserken, diyalogu ‘devrim çabalarına gelmediği’ gerekçesiyle reddediyor.