En makul tavır
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2008 07:00
Yargıtay üyeleri, haftanın ilk gününe AKP’ye kapatma davası açan Başsavcı Yalçınkaya’ya destek ziyaretiyle başladılar. Üyeler, ardından Yargıtay Başkanı Gerçeker’e giderek sert bir açıklama istediler. Ancak Gerçeker, en makul açıklamayı tercih etti: "Başsavcı, yetki ve takdirini kullanmıştır. Eleştiriler de, hukuk ve saygı sınırları içinde olmalıdır."
HAFTANIN ilk çalışma gününde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abrurahman Yalçınkaya’ya destek ziyaretinde bulunan bazı daire başkanları ve üyeler, daha sonra Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’e giderek, Başkanlar veya Genel Kurul’un toplanmasını, iktidara karşı Yalçınkaya’yı savunan sert bir bildiri yayınlanmasını istediler. Ancak Gerçeker, kapatma davasının sürmesini dikkate alarak, yargının taraf olduğu görüntüsü vermemek adına kurulları toplamadı. Başkan sıfatıyla ’makul’ bir açıklama yapmayı tercih eden Gerçeker, "Hukuk ve saygı kurallarına uyarak eleştirin" uyarısında bulundu.
ELEŞTİRİ SINIRI HUKUK VE SAYGI
Gerçeker’in açıklaması özetle şöyle: "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Anayasa ve yasaların kendisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk kapsamında tasarrufta bulunarak ve takdir hakkını kullanmak suretiyle bir siyasi parti hakkında kapatma istemi ile Anayasa Mahkemesi’ne dava açmıştır. Bu süreçte taleple ilgili değerlendirmeyi yapmak ve son kararı vermek Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi kapsamında bulunmaktadır. Demokratik hukuk devletinde hukukun üstünlüğü ilkesinin gereği olarak tüm bireyler ve kurumlar yasaları uygun davranmak ve saygı kurallarının dışına çıkmamak koşulu ile eleştiri haklarını kullanabilirler. Ancak eleştirinin sınırları zorlanmamalı, hakarete varan mahiyette yazı, haber ve yorum yapılmamalıdır."
ARINÇ’IN SÖZLERİ BÜYÜK TEPKİ ÇEKTİ
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Yalçınkaya’yı çok sert şekilde eleştirerek Araf suresi ile yanıt vermesi, ardından da TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’ın, "Ölüm en büyük gerçek. Bunu Başsavcı da görmeli" diyerek hedef göstermesi, Başsavcı’yı işlevsiz hale getirmek ve davayı düşürmek için mini Anayasa paketi hazırlanması, yargı camiası ve Yargıtay’da çok büyük rahatsızlık yarattı, tepki de çekti.
HİÇBİR GÜÇ ALIKOYAMAZ
Hákim ve savcıların bu tepkileri üzerine toplanan YARSAV Yönetim Kurulu da sert bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada iktidar kanadının Başsavcıya dönük sözlerinin "yargıya yönelik saldırı ve hedef gösterme niteliğini aldığı" vurgulandı ve "Yargı mensupları, hukukun üstünlüğü için görev yapmaktadırlar. Hiçbir güç onları görevlerini yapmaktan alıkoyamayacaktır" denildi.
ELEŞTİRİ SINIRI HUKUK VE SAYGI
Gerçeker’in açıklaması özetle şöyle: "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Anayasa ve yasaların kendisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk kapsamında tasarrufta bulunarak ve takdir hakkını kullanmak suretiyle bir siyasi parti hakkında kapatma istemi ile Anayasa Mahkemesi’ne dava açmıştır. Bu süreçte taleple ilgili değerlendirmeyi yapmak ve son kararı vermek Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi kapsamında bulunmaktadır. Demokratik hukuk devletinde hukukun üstünlüğü ilkesinin gereği olarak tüm bireyler ve kurumlar yasaları uygun davranmak ve saygı kurallarının dışına çıkmamak koşulu ile eleştiri haklarını kullanabilirler. Ancak eleştirinin sınırları zorlanmamalı, hakarete varan mahiyette yazı, haber ve yorum yapılmamalıdır."
ARINÇ’IN SÖZLERİ BÜYÜK TEPKİ ÇEKTİ
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Yalçınkaya’yı çok sert şekilde eleştirerek Araf suresi ile yanıt vermesi, ardından da TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’ın, "Ölüm en büyük gerçek. Bunu Başsavcı da görmeli" diyerek hedef göstermesi, Başsavcı’yı işlevsiz hale getirmek ve davayı düşürmek için mini Anayasa paketi hazırlanması, yargı camiası ve Yargıtay’da çok büyük rahatsızlık yarattı, tepki de çekti.
HİÇBİR GÜÇ ALIKOYAMAZ
Hákim ve savcıların bu tepkileri üzerine toplanan YARSAV Yönetim Kurulu da sert bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada iktidar kanadının Başsavcıya dönük sözlerinin "yargıya yönelik saldırı ve hedef gösterme niteliğini aldığı" vurgulandı ve "Yargı mensupları, hukukun üstünlüğü için görev yapmaktadırlar. Hiçbir güç onları görevlerini yapmaktan alıkoyamayacaktır" denildi.