Türban şeriat aracı

Güncelleme Tarihi:

Türban şeriat aracı
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2008 07:00

Türban şeriat devleti arayan İslami cereyanların kullandığı araçlardan biridir. Aslında göründüğü kadar masum, göründüğü kadar ’Ne var bunda canım, işte özgürlüktür’ denecek cinsten bir şey değildir. Türkiye gündemine gelmesi ve alevlenmesi Türkiye için talihsizliktir.

DOKUZUNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, türbanın özgürlük olarak değerlendirilemeyecek kadar masum bir simge olmadığına vurgulayarak, türbanın başka ülkelerde şeriat devleti arayanların aracı olduğunu ifade etti.

Eko Enerji Dergisi’nde, üniversitelerde türbana serbestliğine ilişkin Anayasa değişikliğini değerlendiren Demirel, türban konusunun Türkiye’ye has ve yeni bir konu olmadığını belirterek, "Türban şeriat devleti arayan İslami cereyanların kullandığı araçlardan biridir. Aslında göründüğü kadar masum, göründüğü kadar ’Ne var bunda canım, işte özgürlüktür’ denecek cinsten bir şey değildir. Türkiye gündemine gelmesi ve alevlenmesi Türkiye için talihsizliktir" dedi.

AİLELER, EVLER BÖLÜNMÜŞ DURUMDA

Anayasa değişikliğinin türban tartışmasını bitirmeyeceğine dikkat çeken Demirel şöyle konuştu:

"Anayasa Mahkemesi gibi bir kurumun ki, Türkiye’nin hukuk düzeninde çok önemli bir kurumdur, böyle bir hakem kurumunun kararına şimdiden bazı kesimlerin razı olmayacağı, bir takım kesimlerin bunu alkışlayacağı görülüyor. Ben ülkemin sağ-sol diye bölündüğü günleri gördüm. Öyle günlerin tekrar gelmesini istemiyorum. Şimdi de toplumun her kesimi bölünmüştür. Hatta aileler bölünmüştür, evler bölünmüştür. Buna gerek yoktu. Şu hadise Türkiye’yi yönetenlerin, Türkiye’nin tümünün değil, bir kısmının hükümeti olduğu gibi bir tavır takınmalarına da sebep olmuştur"

TÜRBAN İSLAM’IN BİR ŞARTI DEĞİLDİR

Süleyman Demirel, türbanın İslamın şartı olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Türbanı İslamın şartı haline getirirseniz bugün uyulmayan o kadar çok husus var ki, onları da teker teker istemek durumunda kalacaksınız. Bugün dini kurallar yerine çağdaş hukuk uygulanmakta. Yarın siz, çağdaş hukuk kurallarına, ’Biz İslamı yaşamak istiyoruz, İslama uygun değildir’ deyip onlara da itiraz edebileceksiniz. Netice itibariyle bu, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin üstüne oturduğu devrime itiraza varabilecek hususları bünyesinde taşır. Türkiye Cumhuriyeti bir modeldir. Derseniz ki, ’dünyayı tanzim eden İslami kuralların dışına çıkamazsınız’ o taktirde dar-ül harb (kavga meydanı) olursunuz. Umarım ki, bu tartışmalar buraya kadar varmaz."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!