Dink Ailesi’nin 10 büyük kuşkusu
Güncelleme Tarihi:
Şehriban OĞHAN/ ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2008 00:00
Öldürülen gazeteci Hrant Dink’in ailesi, TBMM Hrant Dink Komisyonu’na 10 maddelik, ’kuşku listesi’ gönderdi. Dink cinayeti zanlılarının yüksek ihtimalle Rahip Santoro cinayeti ile bağlantılı olduğunu öne süren ailenin listesinde özetle şu görüşler yer aldı:
Ana davaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, şüphelilerin eylemleri; 2002 yılı yaz aylarında Trabzon Santa Maria Katolik Kilisesi rahibinin kasten yaralanması, Trabzon Havaalanına asılsız bomba ihbarında bulunulması, Trabzon Mc Donalds’a patlayıcı madde atılması, Hrant Dink’in öldürülmesi olarak sıralanmıştır. Sanıkların eylemlerinin, bu dört eylemden ibaret olmadığı kanaatindeyiz.
Soruşturma sonucu tetikçi ve bir kısım yakın çevresi, Trabzon ve Pelitli beldesinde yaşayan bir grup yakalanmış ve onlar arasındaki ilişkiler ortaya çıkarılmıştır. Ancak, cinayetin işlendiği yer olan İstanbul ile ilişkisi, bağlantıları ve örgütün buradaki üyeleri üzerine gidilmemiştir.
Güvenlik güçlerinin bir kısmının şüpheliler ile ilişkileri, kasıt ve ihmal düzeyinde suçun işlenmesine katkıları, suç delillerini gizlemeleri, saklamaları, suçu ve suçluyu övme eylemleri ortaya çıkmasına rağmen soruşturulmaması, cinayetin tüm bağlantıları ile açığa çıkmasını engellemiştir.
Cinayet davası sanıklarının önemli bir bölümü Büyük Birlik Partisi ve Alperenler Ocağı üyesi olmasına, bu cinayet Alperen Ocağı’nda konuşulmasına rağmen, Dink cinayeti ile ilişkileri tartışılmadı.
Cinayet zanlılarına ilişkin emniyet ve jandarmada ciddi bilgiler var, ancak bu soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve dava dosyasına sunulmadı. Erhan Tuncel’in, Yardımcı İstihbarat Elemanı olarak Emniyet bünyesinde istihdam edildiği süre boyunca Emniyete verdiği bilgileri içeren raporlara ulaşılmadı.
Hrant Dink, Sabiha Gökçen’in Ermeni asıllı olduğu haberi üzerine İstanbul Valiliği’ne çağrıldığında Vali Yardımcısı Ergün Güngör’ün odasında ’yakınım’ diyerek tanıttığı -bir kadın diğeri erkek- iki kişinin kim oldukları, hangi sıfat ve amaçla bu görüşmeye katıldıkları açığa kavuşturulmalı.
Soruşturma sonucu tetikçi ve bir kısım yakın çevresi, Trabzon ve Pelitli beldesinde yaşayan bir grup yakalanmış ve onlar arasındaki ilişkiler ortaya çıkarılmıştır. Ancak, cinayetin işlendiği yer olan İstanbul ile ilişkisi, bağlantıları ve örgütün buradaki üyeleri üzerine gidilmemiştir.
Güvenlik güçlerinin bir kısmının şüpheliler ile ilişkileri, kasıt ve ihmal düzeyinde suçun işlenmesine katkıları, suç delillerini gizlemeleri, saklamaları, suçu ve suçluyu övme eylemleri ortaya çıkmasına rağmen soruşturulmaması, cinayetin tüm bağlantıları ile açığa çıkmasını engellemiştir.
Cinayet davası sanıklarının önemli bir bölümü Büyük Birlik Partisi ve Alperenler Ocağı üyesi olmasına, bu cinayet Alperen Ocağı’nda konuşulmasına rağmen, Dink cinayeti ile ilişkileri tartışılmadı.
Cinayet zanlılarına ilişkin emniyet ve jandarmada ciddi bilgiler var, ancak bu soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve dava dosyasına sunulmadı. Erhan Tuncel’in, Yardımcı İstihbarat Elemanı olarak Emniyet bünyesinde istihdam edildiği süre boyunca Emniyete verdiği bilgileri içeren raporlara ulaşılmadı.
Hrant Dink, Sabiha Gökçen’in Ermeni asıllı olduğu haberi üzerine İstanbul Valiliği’ne çağrıldığında Vali Yardımcısı Ergün Güngör’ün odasında ’yakınım’ diyerek tanıttığı -bir kadın diğeri erkek- iki kişinin kim oldukları, hangi sıfat ve amaçla bu görüşmeye katıldıkları açığa kavuşturulmalı.