78'liler Derneği'nden müdahillik dilekçesi

Güncelleme Tarihi:

78liler Derneğinden müdahillik dilekçesi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2008 16:29

İSTANBUL Üniversitesi Hukuk ve İktisat Fakültesi öğrencilerinden 7'sinin 30 yıl önce bomba atılıp, silahla taranarak öldürülmesiyle ilgili davanın zaman aşımına uğraması, İzmir 78'liler Derneği'ni hareketi geçirdi.

Dernek üyeleri Yargıtay'da temyizde olan dosyaya müdahil olarak katılmak için mahkemeye dilekçe ile başvurdu.

16 Mart 1978 tarihinde Hukuk ve İktisat Fakültesi öğrencileri Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Hatice Özen, Abdullah Şimşek, Murat Kurt, Hamdi Akıl ve Turan Ören, üzerlerine bomba atılıp, silahla tarandıkları olayda yaşamını yitirdi, 50'ye yakın öğrenci de yaralandı. Dönemin polis müdürlerinin olayı bildikleri halde öğrencileri korumadığını, tersine üniversiteden toplu halde çıkan öğrencileri bombalamanın gerçekleştiği yere doğru yönlendirdiklerini ve her gün yapılan polis korumasının bombalama anından birkaç dakika önce sonlandırdırıldığını, adeta öğrencilerin katledilmesine zemin hazırlandığını öne süren İzmir 78'liler Derneği üyeleri, yaşananları bir kez daha protesto etti.

İzmir Adliyesi önünde, bugün öğlende bir basın açıklaması yapan dernek üyelerinden Halime Aydın, şunları söyledi:
“Ülkeyi darbe sürecine hazırlayan bu kanlı katliam için defalarca suç duyurusu yapılmış, iki kez dava açılmış ve ne yazıkki bu davalar ‘zaman aşımı’ gerekçe gösterilerek kapatılmak istenmiştir. Ergenekon'cuları yargılamak iddiasındaki erk sahipleri, tam da davası başladığı sırada 16 Mart katliamı davasında zaman aşımı kararı alarak, bir kez daha çetecilere, darbecilere, kontrgerilla tetikçilerine dokunulmayacağının mesajını vermiştir. Katliam davasında alınan zaman aşımı kararı hem hukuken hem vicdanen yanlıştır. Devlet kurumlarından istenen belgeler bilerek gecektirilmiş ve 30 yıllık sürenin dolması beknemiştir. Keyfi olarak geciktiren yazışmalar, halkın vicdanına değil katillere keyif vermiştir. Buna karşın, bu davada uygulanamsı gereken zaman aşımı süresi TCK'da görüleceği gibi 45 yıl olmalıdır. Ortada çok ciddi bir hukuki yanlışlık vardır. Vicdanlarda ve halkın belleğinde zaman aşımı hiçbir zaman yoktur. Katil, yüz yıl geçse de katildir. Katillerini yargılamayan, tersine korumak için çaba harcayan bir ülkenin yurtaşları olmak, hepimizin onurunu kırmaktadır. Katillerle hesaplaşmak, onlara hak ettikleri cezaları vermek, kaybettiğimiz kardeşlerimize hepimizin borcudur.”

Açıklamanın ardından yaklaşık 20'ye yakın dernek üyesi, davaya müdahil olarak katılmak için hazırladıkları dilekçeleri, İstanbul 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmek üzere, İzmir Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!