Gül'den 4 kritik açıklama

Gül'den DTP için kritik mesaj

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tiflis’te Mariott Oteli’in çatı katından çok önemli ve kritik bir mesaj veriyor... Mesajın içeriği Kuzey Irak ve terörle mücadele...

Ana başlığı ise şu:

"Ben demokrasiye vurgu yapıyorum"

Gül’ün bu demokrasi vurgusunu üç noktada toplayabiliriz...

"Terörle mücadele için: Elinde silah olana karşı sonuna karşı mücadele ederiz. Türkiye bunda kararlıdır. Ancak yalnız silahla olmaz."

Kuzey Irak için:

"Barzani’den emareler geliyor. Bizim gibi büyük devletler komşularına göz kulak olurlar. Biz bölgesel biz Kafkasya’da olduğu gibi Kuzey Irak’ta da bölgesel ticari merkezler oluşturmak istiyoruz."

DTP’yi kapatma davası için:

"Günlük siyasi polemiğe girmem ama demokrasiye vurgu yapıyorum. Çünkü demokrasi terörü izole eder."

Evet Cumhurbaşkanı Gül’ün bu mesajları Çankaya’nın önümüzdeki dönemde teröre karşı şahin olduğu kadar, cesur bir güvercin uçuracağı izlenimini de veriyor. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın verdiği mesajların detaylarına geçebiliriz.

Soru şu:

- Teröre karşı kapsamlı bir politikadan söz ediliyor. Bu kapsamdan kasıt nedir?

Gül şu cevabı veriyor:

"Elinde silah olanla sonuna kadar mücadele ederiz. Teröristler de kendisinden bin kat güçlü bir Türkiye ile mücadele edemeyeceklerini biliyorlar. Biz Kürt kökenli vatandaşlarımızın aidiyet duygularına zarar vermeden terörle mücadele edeceğiz. Yalnız silahla olmaz..."

İşte bu söz önemli:

- Yalnız silahla olmaz...

Cumhurbaşkanı devam ediyor:

"Her gün şu kadar terörist öldü diye açıklamak bir çözüm müdür? 10 terörist ölüyor yerine de 10 terörist geliyorsa, bu başarı demek değildir. Doldur boşaltla mücadele olmaz. Soğukkanlı olmalıyız."

MUHALEFETE MESAJ:

Gül bu noktada çok önemli bir mesaj daha veriyor:

"Hamasetle bu konuda yarış içinde olmak fayda getirmez..."

Ben bu hamasetle yarış uyarısının muhalefette olduğunu düşünüyorum...

Yani özellikle MHP’nin son dönemde "gerilimi artırıcı" açıklamaları hamaset içinde bir yarış gibi algılanırsa, Hükümet’in soğukkanlı kararlar alma yeteneği zayıflıyor... Çünkü şehit cenazeleri üzerinden doğan tepki Kuzey Irak’a harekat konusunda muhalefet tarafından Hükümet’e bir basınç olarak gönderilince "soğuk kanlı karar alma mekanizması" zorlanıyor...

Bunun bir rahatsızlık yarattığı izlenimini alıyorum...

Dahası Hükümet bazı kararlar alacak ancak bu konuda muhalefetten gelen baskı nedeniyle elini tutuyor. İzlenim bu..

LATİN AMERİKA ÖRNEĞİ

Cumhurbaşkanı’yla Tiflis’te yaptığımız sohbetten çıkardığım diğer sonuç şu:

- Kısa vadeli silahlı çözümler yeterli değildir. Uzun vadeli ve kapsamlı bir çözüm gerekiyor. Türkiye buna hazırlanmalı..

Bu izlenime nereden mi ulaşıyorum..

İşte Gül’ün söyledikleri:

- "Biz bu olayın kan dökülmeden, gözyaşı olmadan çözülmesini istiyoruz. Dünyada bunun çok örnekleri var. Latin Amerika’da benzeri örgütler vardı. Sonra bittiler. Silahlı dönem bitti."

Çıkardığım izlenimi kuvvetlendirecek ikinci örnek:

"Aslında Türkiye’de teröre başvurma gereği yoktur. Uzmanların görüşünü dinleyerek soğukkanlı kararlar almalıyız..."

İLK KEZ PKK BARZANİ’DEN AYRILIYOR

Gül’den aktaracağım son mesaj şu:

- "Harekat yapılır, yapılmaz. Kuzey Irak’tan ılımlı emareler var. Ancak bu bizi rehavete sokmaz. PKK Kuzey Irak’ı zehirliyor. Barzani ve Irak yönetimi şunu iyi tartmalı. Bir yerde PKK terörüne göz yummanın maliyeti, diğer yanda Türkiye ile dost olmanın getirisi.. Biz dost ilişkilerinden yanayız. Bakın burada bölgesel ticaret için ortak demiryolu yapıyoruz. Oralarda neden olmasın?"

Türkiye, PKK terörüyle Kürt kimliğini birbirinden ayırdığını en üst düzeyde açıklıyor. Bunun Irak yönetimine de söylüyor.

Yeter ki silahlar bırakılsın...

Evet günlerdir yazıyorum. Türkiye büyük bir ülkedir terörün hakkından gelir ancak bunun için yalnızca "şahin" olmak yetmez. "Cesur güvercin"lere ihtiyaç var. Ben Tiflis’te Cumhurbaşkanı Gül’ün o "cesur güvercini" uçurmaya hazır olduğunu gördüm.