Güncelleme Tarihi:
Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde DTP'nin düzenlediği, yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı ‘Barış ve Kardeşlik' mitingi terör örgütü PKK ve teröristbaşı Abdullah Öcalan gösterisine dönüştü. Miting alanına girerken kendisine aratmak istemeyen bir grup polise karşı koydu. Çıkan arbedede DTP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici'nin bir polis memurunu tartıkladığı öne sürüldü. Kapatılan DEP'in eski milletvekili Selim Sadak, bölücübaşı Abdullah Öcalan'ı selamlayarak başladığı konuşmasında, “Barış Öcalan'ı muhatap almakla olur” iddiasında bulunurken DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna, Öcalan'a ‘sayın’ dedi ve “Eğer bugün ‘Kürkçe diye bir dil var’ deniliyorsa, silahlı ve silahsız bir mücadele sonucundadır” dedi.
İlçenin Çağ Caddesi'nde içinde DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, kapatılan DEP'in eski miletvekili Selim Sadak ile diğer partililerin bulunduğu otobüs, Nevruz Alanı'ndaki mitinge giderken, arkasında yaklaşık 500 kişilik grup, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın posterlerini taşıyarak yürüdü. Polisin arama noktasına gelen grup, üzerlerinin aranmasına karşı çıktı. Geniş güvenlik önlemi alan polis grubun alana girişine izin vermedi. Bunun üzerine grupta bulunanlardan bazıları taş atınca polis, gaz bombası kullanıp grupu dağıtmak istedi. Bu sırada DTP Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Binici'nin arbede sırasında bir polisi tartaklaması dikkati çekti. Atılan taşlardan 3 polis memuru yaralandı.
Çıkan arbede ardından alana girenler arandı. Mitingte Kürtçe, ‘Yaşasın Apo', ‘Nusaybin Ovası, Apocular Yuvası', ‘Gençlik Apo'nun fedaisidir' sloganları attı. Mitinge katılanlar, ‘Onurlu barış için dialog', ‘Özgür yaşamın gerekçesi olan rehber Apo'nun özgürlüğü için gençler özgür dağlarda', ‘Tecrit ve operasyonlara son' yazılı döviz ve pankartlar taşındı. Mitinge katılanlar demokrasi şehitleri adına saygı duruşunda bulundu.
SADAK: ÇARE ÖCALAN'I MUHATTAP ALMAK
Mitingde konuşma yapan kapatılan DEP'in Şırnak eski Milletvekili Selim Sadak, “Başta Öcalan olmak üzere tüm cezaevlerindekileri selamlıyorum” diye başladı. Sadak, şöyle dedi:
“Adalet Bakanı 8 askerin kurtulmasına sevinmediğini söylüyor. 8 askerin kurtarılmasına sevinmeyen böyle bir ülkenin vatandaşı olmaktan utanıyorum. Bu bakanın ve bunların hiç ana- baba olarak evlat acısı yaşamadığı ortadadır. Bu askerler öldürülselerdi, yine timsah gözyaşları dökeceklerdi bunlar. Bayrak taciri milliyetçiliği ekmek kapısı haline getirmişler. Baykal da yaptığı yanlıştan döndü ve operasyonların çare olmadığını söylüyor. Ancak, Zaho'daki Erbil'deki Kürtler'i asimile etmekten söz ediyor. Çare asimile etmek değil, barıştadır. Barış; Öcalan'ı muhatap almakla olur. Bu şekilde barışa ulaşılır.”
Miting öncesi yaşanan arbedede polis memuru tartakladığı iddia edilen DTP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, Kürtçe yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “75 Kürt milletvekilimiz var” sözlerine atıfta bulundu. Binici, “O 75 Kürt milletvekili ihanet içerisindedirler. Boğulmaya gelince, ‘Biz kartalız. kimse bizi boğamaz” diye konuştu.
DTP Mardin Miletvekili Emine Ayna, mitinge katılanları Kürtçe selamladığını belirtirken, Kürtçe bilmediği eleştirilerine yanıt verdi. Ayna, “8 Mart Kadın Emekçileri Günü'nde bu meydanda size Kürtçe konuşmaya söz veriyorum. Bu ülkede her şey serbestmiş. Ben bir Kürt kızı olarak, her şey serbest olduğu için mi kendi ana dilimi, Kürtçe'yi bilmiyorum ve konuşamıyorum” dedi. Ayna şunları söyledi:
“Türkiye’nin demokratikleşmesi için, bizi kullanmaları için hükümete açıkça konuştuk. Ancak, onlar bizi Kürt halkının onuruyla oynamak için kullanmışlar. Başbakan Erdoğan, 75 Kürt milletvekiliyle Avrupa ülkelerine gidecek ve AB'ye ettiği yalanlara AKP'li Kürt milletvekilleri devam edecekler. 1984'te PKK kendini ilan etti. Eğer bugün ‘Kürtçe diye bir dil var 'deniliyorsa, silahlı ve silahsız bir mücadele sonucundadır. Bu gerçeği yatsıyamayız, Bu Türkiye'nin bir gerçeğidir. Kültür, sosyal ve siyasal anlamda Türkler'le eşit olmak istiyoruz. Anayasal güvence istiyoruz. Kürtler'in kimliklerinin Anayasal güvenceye alınması niye sakıntı oluyor? Biz hak ve özgürlüklerimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kan ve gözyaşının dinmesi için operasyonların durması lazım. Sadece sınır ötesini kastetmiyorum. 8 asker alındı ve başka ülkelerde 1 tek asker verilmesi için talepler olurdu. Hiç talep olmadı. Öldürülüp bir kenara atacaklardı ve öldürülüp attılar, diyeceklerdi. İmralı cezaevi hukuki değildir. Bir birey için yasa çıkartılmaz, bu yasal değildir. İmralı Cezaevi kapatılmalıdır. Diğer hükümlü ve tutukluların TC Anayasası eksik olmasına rağmen, TC Anayasası ve diğer yasalardan da diğerleri nasıl faydalanıyorsa, sayın Abdullah Öcalan da onları o hakları kullanmalıdır. Ne eksiği, ne fazlasıyla.”
HAKKARİ'DE MOLOTOFLU EYLEM