Meydanların işaretini görmezden gelemem

Güncelleme Tarihi:

Meydanların işaretini görmezden gelemem
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2007 00:00

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Herhalde meydanların işaretini, milletin iradesini görmezden gelecek halim yok" diyerek, dolaylı bir ifadeyle Cumhurbaşkanı adaylığının sürdüğünü ilan etti.

Tüm siyasi partilerin seçim sonuçlarını iyi okumalarını isteyen Gül, aceleye hiç gerek olmadığını vurguladı. "Kimse kimseye siyasi yasak koyamaz" diyen Gül dün Dışişleri Bakanlığı’ndaki basın toplantısında şöyle konuştu:

KARŞI ARGÜMANLAR TÜKENDİ

Erken seçim kararına cumhurbaşkanını seçilememesi yol açtı. İki argüman vardı. Birincisi görev süresi sona ermek üzere olan bir Meclis son aylarında böylesine önemli bir seçimi yapmamalı. İkinci argüman da ’Bu Meclis’in temsil kabiliyeti yeterli değil’ deniyordu. Bugün bu iki argüman da karşılanmış durumda.

HALKIN MESAJINA BAKILMALI

Şimdi önümüzde oy verenlerin yüzde 85’inin TBMM içinde temsil edilebildiği yeni bir meclis var. Şimdi hepimiz bu neticeleri, yani halkın iradesini, kararını iyi bir şekilde tahlil etmeliyiz. Hepimiz üzerimize düşen ders ve görevleri çıkarmalıyız. Türk halkı ne söylemiştir, mesajı nedir buna bakılmalı.

ACELECİLİĞE GEREK YOK

Bir acelecilik içinde olmaya da gerek yok. Önce seçimin resmi neticeleri ilan edilecek. Sonra hükümet kurulacak. Biz diğer partilerin aldığı oyları önemsiyoruz, onların da bizim aldığımız oyu önemseyip iyi okuyacaklarına inanıyorum.

HALK YENİ SAYFA AÇTI

(Adaylığına ilişkin ’evet mi hayır mı’ sorusu üzerine) Herhalde meydanların işaretini, milletin iradesini görmezden gelecek halim yok. Bunu görmezden gelemem. Ama tüm bunları olgunluk içinde, yapıcı bir üslup içinde, Türkiye ve Türk milletini güçlü şekilde çıkartacak şekilde götürmek gerekir.

KİMSEYE YASAK KONAMAZ

Hiç kimse kimseye siyasi yasak koyamaz. Ben olamam diye bir şey söz konusu değil. Tabii ki bütün bunlar önümüzde süreçte ortaya çıkacak. Hepimizin ibresinin, pusulasının demokrasi olması gerekir. Halkın iradesi neyi gösteriyor gayet açık şekilde ortadadır. Buna en iyi şekilde hepimizin saygı göstermesi gerekir.

EN İYİ KİM TEMSİL EDER

Kim Türkiye’yi ve Türk halkını içeride ve dışarıda en iyi şekilde temsil edebilir, bunların konuşulması gerekir. Süreci, bir kısır döngüye girmeden, çok olgun şekilde götürmemiz gerekir. Eğer belirsizlikler olsaydı, herkes bir tarafa çekebilirdi. Seçimlerden önce ortaya atılan argümanlar gitmiştir. Yeni sayfa açılmıştır. En büyük uzlaşmayı millet gösteriyor.

DEMOKRASİ DERİNLEŞTİ

(Seçim sonuçlarının halk muhtırası olarak yorumlandığı anımsatılınca) Türkiye’de demokrasinin güçlendiğini ve değiştiğini söylüyorum. Biz o kelimeyi seçim kampanyasında hiç kullanmadık. Biz bu tartışmalara girmenin Türkiye’ye hiçbir faydası olmadığı kanaatindeyiz.

Gül, adaylığına karşı askerlerden itiraz gelip gelmeyeceği sorusuna karşılık, "Bunlar doğru değil, olamaz" derken, demokrasinin gelişip derinleşmesiyle ilgili sözlerini anımsatarak, "Bunlar, bu söylediklerimle paralel olmaz" dedi.

İnsanlar AKP’ye oy verdim demiyor

GÜL, dün basın toplantısından sonra az sayıda gazeteciyle çay sohbeti yaptı. Gül şunları söyledi:

CHP’Lİ DOSTUMUZ

Yüzde 40’ı geçeceğimizi tahmin ediyordum. Yüzde 43-44 bekliyordum. ’Bizim çok gizli oyumuz var’ diyordum. İnsanlar bize oy verdiklerini niye söylemiyorlar bilemiyorum. Bizim çok yakın CHP’li aile dostlarımız var. Elleri taşın altında olunca istikrara oy verdiler. Daha önce farklı partilerde olan insanlar, istikrarı çok istiyorlar.

BAŞER YANLIŞ

Edip Başer’in, "Cumhurbaşkanlığı konusunda ordu devreye girebilir" sözleri çok yanlış tabii. Hepimize düşen görev TSK’nın itibarının zedelenmemesini sağlamak. Hepimiz askeri anlamda ordumuzun güçlü olmasına önem vermeliyiz.

LAİK AZINLIK

(AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Franco Frattini’nin sözleri üzerine) İlk defa ’laik azınlık’ diye bir şey çıktı. Artık laik, anti-laik kalıplardan kurtulmamız lazım. İnternet sitelerinde partimizin zaferinden sonra yayınlanan fotoğraflara baktım. Ellerinde AKP bayrakları sallayan kızlar, kadınlar. Bayrakları görmeseniz, anlayamazsınız AKP için sevgi gösterisi yaptıklarını. Büyük bir harmoni var. Kimsenin kimseyle sorunu yok. Frattini’yi tanırım. Söyledikleri yanlış tercüme edilmiş veya yanlış anlaşılmış olabilir.

Yüzde 53’e sert yanıt

GÜL,
basın toplantısında güler yüzlü ve sakindi. Ancak, "Size oy vermeyen yüzde 53’lük bir kesimle uzlaşmak için ne yapacaksınız?" sorusuna sinirlendi. "Ne demek istiyorsun yani, yüzde 53 oy alamadık mı diyorsun yani. Baas rejimi mi olacaktı Türkiye’de. Yüzde 90, yüzde 98’lerde mi oy alacaktık? Onları da çok iyi bir şekilde tahlil edeceğiz, onları da anlayacağız. Şüphesiz ki bütün o vatandaşlarımızı da kucaklayacağız" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!