Arınç anlattırmadı

Güncelleme Tarihi:

Arınç anlattırmadı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2007 00:00

1 Mart tezkeresinin Başmüzakerecisi Deniz Bölükbaşı, Meclis’e konunun önemini anlatmalarını Arınç’ın engellediğini söyledi. Türkiye’nin tarihi fırsatlar kaçırdığını belirten Bölükbaşı, "Tezkere kırmızı çizgilerimizin sigortasıydı. Meclis’e anlatıp, kabul ettirebilseydik, bugünkü durumlar olmazdı" dedi.

ABD’nin Irak’a müdahalesi öncesinde 1 Mart 2003’te Irak’a kuzeyden cephe açılmasına ilişkin tezkerenin hazırlanmasında görev yapan Büyükelçi Deniz Bölükbaşı, tezkerenin reddiyle tarihi fırsatlar kaçtığını öne sürdü. Bölükbaşı, önceki akşam Haber Türk’te Melih Meriç’in Basın Kulubü programına katılarak özetle şunları söyledi:

ZAPSU-BAĞIŞ

Türkiye’nin müzakerelerde başarılı olduğunu söyleyemem. Çift başlılıktan öte, AKP’li danışmanların da katıldığı akortsuz koro zaman zaman tahribatlar yaptı. Milletvekili ve danışman olan Egemen Bağış, AKP MKYK üyesi ve danışman olan Cüneyd Zapsu ABD’ye ’back channel’ (arka kanal) açtılar. Bunun ABD’lilerde ilave bir ümit yaratılmasında etkili olduğu gerçek. O dönemde Müsteşar Uğur Ziyal, ABD Büyükelçisi Pearson’ı ’Bunlara itibar etmeyin’ diye defalarca uyardı.

Ben 31 Ocak 2003’te ’Başmüzakereci’ olarak görevlendirildim. Tezkereyi Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı birlikte yürüttük. Genelkurmay Başkanlığı’nın tezkere karşı olması söz konusu değildi. ’At Pazarlığı’ müzakerelerinde Dışişleri Bakanlığı yoktu, o pazarlığı Devlet Bakanı Ali Babacan yürüttü.

Reddedilen 1 Mart Tezkeresi Müzakere metni, şimdi silinen Türkiye’nin Kuzey Irak’taki kırmızı çizgilerinin sigorta poliçesi niteliğindeydi. Tezkere’nin reddedilmesi ile tarihi fırsatlar kaçırıldı ve bugünkü belalarla karşılaştık. Biz tezkereyi TBMM’ye anlatma imkanı bulamadık. Siyasi otorite buna izin vermedi, kendileri de anlatmadılar. 1 Mart Tezkeresi’nin tarihi gizli oturumu sırasında Sayın Ziyal ve ben komisyon sıralarında oturuyorduk. CHP Grubu, bizim Genel Kurul’u bilgilendirmemizi talep etti. Ancak, oturumu yöneten Arınç kabul etmedi, bilgi vermemizi engelledi. Süleymaniye’de çuval olayı yaşanmaz, Barzani küstahlaşamaz, Bağımsız Kürt Devleti bu aşamaya gelemez, PKK 22 Temmuz seçimlerine katılma cesareti gösteremezdi. Tezkere geçseydi, bugün PKK’nın konuşlandığı yerlerin tamamı Türk birliğinin kontrolünde olacaktı.

BAĞIŞ’IN CEVABI

AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış Bölükbaşı’nın sözleri üzerine yaptığı açıklamada, " Bölükbaşı, benim ve Sayın Cüneyd Zapsu’nun adını anarak ikimizin ABD ile back-channel (arka plan), bizi suçlayıp kamuoyuna ’Gizli ve yanlış bir şey yaptığımız’ izlenimi vermek istemiştir. Sayın Bölükbaşı’ndaki belge gizlilik kaydı taşıyan belge gibi durmamaktadır. Gizliyse onda ne aradığını sormalı. Bizim, hükümetin bilgisi dışında ABD ile ayrı bir görüşme yürütmemiz söz konusu değil. ’Danışmanlar umut verdi’ diyor. Hükümetimizin verdiği umut yok. Söz konusu olan kararlaştırılmış fiili geçişin hukuki belgesinin teknik müzakereleridir. Umut verildiyse bunu müzakereleri yürüten Deniz Bölükbaşı vermiştir" dedi.

Görüşme bitmiştir

Deniz Bölükbaşı, Dışişleri’nde yapılan müzakereler sırasında Amerikalıların masaya koyduğu el yazısı ile yazılmış önerileri açıkladı. Belgede; Kuzey Irak’a geçecek Türk Özel Timi mensuplarının, PKK/KADEK mensuplarıyla karşılaşmaları halinde, ancak meşru müdafaa halinde silah kullanabilecekleri yazıyordu. Bölükbaşı, bundan sonra masada yaşananları şöyle anlattı: "Görüşme bitmiştir. Size iyi şanslar dilerim. Bunu Barzani bile söyleyemezdi. Bunu getirmiş olmanız ilerde sizin açınızdan büyük bir tarihi hata olarak hatırlanacaktır. Bunun üzerine dışarı çıktılar. Birkaç saat sonra gelip bu kağıdı yok farz etmemizi söylediler. Onlara yeni bir metin verdik: Türk birlikleri Türk komutası altında olacaktır ve PKK ile mücadelede serbest olacaktır."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!