Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 1999 00:00

BENÄ°M DOMUZLARIMŞÖÖLE NEÅžELÄ° BÄ° HABER YAZAMIYORLAR! Merhabalar x :-)) The New York Times'a baktım önce... ManÅŸette Mars Polar Lander. AraÅŸtırma amaçlı cihazdan Cuma'dan beri haber alınamıyordu. Hala "tık" yokmuÅŸ. Yazıda projeye (onlar "misyon" demekte israr etseler de) yıllarını, hatta onyıllarını veren Wayne F. Zimmerman, Dr. Richard Zurek, Dr. David Paige gibi bilim adamlarından sözediliyor. Amerika'nın bütçesini salakça planladığı kanaatinde olsam da araÅŸtırmacılar için feci bir durum hakikaten. Tüm yaÅŸamın boyunca bir tek ÅŸeye odaklanıyorsun, aylarca ofisinden çıkıp evine gitmediÄŸin oluyor, ve de sonunda hayal sukutu... (Halbuki evlâtlar, ev, yemek, müzik, aÅŸk, briç varken... Bilemiyorum... Tüm yanlış seçimler erkeklerdeki genetik bir hatadan kaynaklanıyor olmalı.) ManÅŸetteki ikinci haber Amerikalıların yargı sistemleriyle ilgili önemli ve de evrensel bir konu. Linda Greenhouse yazmış. Gözaltına alınan veya tutuklanan kiÅŸiyi "konuÅŸmama" yasal hakkını hatırlatmaksızın sorgulamakla ilgili. 1966'da hakları kendisine hatırlatılmadan ve ortamda bir avukat bulunmaksızın sorguya çekilip bir alay kaçırma ve tecavüz suçunu itiraf eden Ernesto Miranda'dan beri bu haklar Miranda Hakları olarak geçiyor literatürde. Åžimdi ABD Yüksek Mahkemesi "böyle bir durumda yapılan itiraflar cezai bir hüküm gerektirecek mi, yoksa canilerimizin yasal hakları herÅŸeyden önce mi gelir" ÅŸeklinde ciddi bir ÅŸekilde düşünüp yasayı ıslah etmeye çalışacak anladığım kadarıyla. Miranda olayı 1966-68 arası epeyce yankı uyandırıp tartışılmış ama 66'dan bugüne kadar daha pekçok vak'a kayıtlara geçtiÄŸi halde böyle bir durumda ne yapılması gerektiÄŸi yasalarla sabit hale getirilmemiÅŸ. Yüksek mahkemenin sözkonusu yasanın ıslahına soyunması da konu ile ilgili olarak kamu güvenliÄŸi, karşılıklı bireysel haklar ve benzeri bir alay tartışmayı gündeme getirecek gibi görünüyor. Üçüncü haber Çeçenya'yla ilgili. Geri sayım baÅŸladı denmiÅŸ. Yeni birÅŸey yok. Uçaklardan atılan ve ÅŸehri terketmeyen herkesin imha edileceÄŸini söyleyen bildiriler vs. Ruslar Grozni'yi ele geçirse de savaÅŸ durmayacak demiÅŸ Michael R. Gordon. SavaÅŸ iÅŸte... "Daha fazla güç" peÅŸindeki güçlülerin ve bunun yüzünden ölen güçsüzlerin hikayeleri... (Tarihe böyle bir hikayeyle geçenlerin hemen hepsi yine genetik bozukluÄŸu olduÄŸunu düşündüğüm cins tabii.) New York Post'un manÅŸetinde bir trafik kazası haberi. Kazayı yapan bir okul otobüsü, ölen de 10 yaşında bir çocuk. Kan ve gözyaşı bir haber doÄŸal olarak. Her ay yüzlerce (yüzlerce!!) kiÅŸinin, ve sadece geçen PerÅŸembe 24 saat içinde 64 kiÅŸinin trafik kazasında öldüğü bir ülkede yaÅŸayıp hayattaki en ciddi korkularından biri TRAFÄ°K olan benim gibi biri için her trafik kazası haberi "çok fazla" zaten... Kusura bakmayın, detay veremeyeceÄŸim. NY Post'un ikinci haberi sabah annesi tarafından okulunun önüne bırakıldıktan hemen sonra ortalığa silahla ateÅŸ açan 13 yaşında bir çocukla ilgili. Ölen yok, yaralıların da durumu ciddi deÄŸilmiÅŸ. Kahraman (gazete öyle diyor) bir Fen Öğretmeni çocuÄŸu etkisiz hale getirmiÅŸ. Kahraman Åžerif de çocuÄŸa "niye yaptın" bunu diye sormuÅŸ, o da "bilmiyorum, ben çılgınım" demiÅŸ. Bu haberler beni halâ hasta ediyor. Yani, gün boyu suratımı asıp duruyorum ve bir an bile aklımdan çıkmıyor. Zaten insanlar kendi aralarında ikiye ayrılıyor: Bunları okuduktan iki dakika sonra bilinçaltlarına kaçıranlarla benim gibi bunları kafaya takanlar... Dünyanın en zengin adamlarından biri olan Edmond Safra'nın Monaco'daki apartman dairesinde çıkan tuhaf bir yangından sonra dumandan boÄŸularak ölmüş olarak bulunmasıyla ilgili olarak hastabakıcısının tutuklanması olayı hemen bütün Amerikan gazetelerinde yer almış. Safra Ulusal New York Bankası'nın da kurucusu olması hasebiyle Amerika'da epeyce tanınan biri... Washington Post haberi manÅŸette birinci sıraya koymuÅŸ. Katil zanlısı Maher hakkında pek az ÅŸey biliniyor. Adamı 5 ay önce New York'ta istihdam etmiÅŸler. Ondan önce yıllarca New York City Hastanesi'nde çalışmış eÅŸiyle birlikte. Kendilerini NY'tan Tanıyanlar "olamaz, bir yanlışlık olmalı" demiÅŸler. Maher halihazırda, olay günü bacakları midesi yaralanmış olarak kan-revan içinde geldiÄŸi hastanede yatıyormuÅŸ... Washington Post, "Polis Maher'in kendi kendini yaraladığını ve suçunu itiraf ettiÄŸini söylüyor" diyor. New York Post da, Safra'yı korumakla görevli 10 bodyguardın hiçbirinin o gün binada olmadığını yazıyor. Acaiplik bir tane deÄŸil, iki tane deÄŸil... Los Angeles Times dün de yazdığım ÅŸu Belmont EÄŸitim Kompleksi iÅŸine takmış durumda. Dün yine manÅŸetteydi. Haber de haber Allah için... Firma krediyi almış, okulu yapamamış ve dün de BirleÅŸik Devletler Ordusu devreye girerek "biz tamamlarız" demiÅŸ. Bununla da kalmayıp 150 yeni okul daha yapacakmış Ordunun mühendis gücü. Ä°yi mi?.. Ä°ngiliz gazetelerine de bir göz atalım bakalım... Guardian'ın manÅŸet haberi Manchester United'ın kaptanı Roy Keane ile ilgili. Birkaç ay süren sıkı pazarlıktan sonra klüple 4 yıllık bir kontrat imzalıyacakmış. MeblaÄŸ fena deÄŸil gibi: Haftada 50 bin Sterlin. Bu rakam Ä°ngiliz Futbol Tarihinde bugüne kadar bir oyuncuya ödenen en yüksek rakammış. 2 trilyon küsur TL yıllık yapıyor yanlış hesaplamadıysam. Hayır bir kıyas yapma kabiliyetinde de deÄŸilim ki... Bizimkiler ne alıyor bilmiyorum. Ä°kinci sıradaki haber Ä°ngiltre ve Galler'deki kürtaj sorununa iliÅŸkindi. Yazı Sarah Boseley imzalı. Kürtaj olmak isteyen kadınların karşılaÅŸtıkları zorlukları proteste eder nitelikte bir kampanya baÅŸlatılmış. Ä°yi yapmışlar. Zira kürtaj olmak isteyenlerin ancak üçte biri paralı kliniklere gidebiliyormuÅŸ. DiÄŸerleri de devlet hastanelerinde bekletilmenin yanısıra operasyon aÅŸamasına gelince de doktorun caydırma amaçlı ahlaki nutuklarıyla karşılaşıyormuÅŸ. Bizim doktorlarımızın büyük çoÄŸunluÄŸu bunu yapmıyor hiç deÄŸilse... Gazetenin Dış Haberler bölümünde ilk sırayı Çeçenya sorunu almış. Yazının baÅŸlığı "Çeçenler Uyarıldı: Uçun ya da ölün!" ÅŸeklinde. The Observer'ın ilk haberi Dick Van Velzen skandalına ayırmış. Van Halzen denen adam uzun yıllar boyunca Liverpool'daki Alder Hey Hastanesi'nde patolog olarak çalışmış ve de çalıştığı süre boyunca ölen tüm bebeklerin iç organlarını anne-babadan onay almaksızın alıp hastanede saklamış. Binlerce organdan sözediliyor... Birkaç yazı var bu konuda: AraÅŸtırmanın geldiÄŸi nokta, ölen bebeklerin anne-babalarının tazelenen acıları vs. vs. The Times'ın haberi maaşını devletten alan bir kısım avukatların ödeneklerini arttırmakla ilgili düzenlemeye iliÅŸkin. Bu düzenleme bir grup avukatın kazancının da yarıya inmesi anlamına geliyormuÅŸ. Ä°kinci haber Theresa Gorman'ın Londra Belediye BaÅŸkan adaylığını açıklaması ile ilgiliydi. Gorman'la birlikte belediye baÅŸkanlık yarışındaki kadın adayların sayısı üçe yükselmiÅŸ oluyor. Observer'ın Dış Haberler sayfasının başında Çeçenya... The Times'ınkinde de Edmond Safra'nın öldürülme olayı. Bu Safra cinayeti tam Ä°ngilizlere göre bir konu zaten. Adam zengin ve yahudiydi. Malı mülkü konuÅŸmakla bitecek gibi deÄŸil. Cinayet sanığı da Amerikalı olunca, havanın durumu hakkındaki klasik sohbetin hemen akabinde Safra mevzuu açılıyordur... Dünkü gazeteleri okurken pek de eÄŸlendiÄŸim söylenemez. Hadi kaçtım. Yarın görüşürüz x :* Ece S. - 8 Aralık 1999, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!