Gerekirse Kuzey Irak yönetimiyle görüşürüz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2007 13:13
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin Irak'taki gelişmelere gözünü kapayamayacağını söyleyerek, Irak'taki grupların hepsini doğru istikamete sevk etmek için yeri geldiğinde yüz yüze görüşmek gerektiğini bildirdi.
Orta Doğu'da meydana gelen gelişmeler ve bölge sorunlarının çözümüne yönelik son önerilere ilişkin Türkiye'nin görüşlerini aktarmak üzere Suudi Arabistan'a giden Gül, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklama yaptı.
Ziyareti çerçevesinde Suudi Arabistan Kralı Abdullah tarafından kabul edilerek, Dışişleri Bakanı Suud El Faysal ile bir araya geleceğini belirten Bakan Gül, bölgede önemli gelişmeler olduğunu ve Suudi Arabistan'da Orta Doğu barışına yönelik önemli adımlar atıldığını hatırlattı.
Gül, bu çerçevede Filistin ulusal birlik hükümetinin kurulmasının da kararlaştırıldığını belirterek, Türkiye'nin görüşlerini gelişmelerin başından beri aktarmakta olduğunu bildirdi. Gül, Filistin'deki barışın Orta Doğu'daki bütün sorunlara olumlu etkisinin olacağını söylediklerini belirterek, bu bakımdan son gelişmeleri desteklediklerini söyledi.
Irak'la ilgili gelişmelere de değinen Gül, bu konunun sadece Iraklıların değil bütün bölge ve komşu ülkelerin konusu olduğunu kaydetti. Irak'ın yanı sıra Lübnan'la ilgili gelişmeleri de ele alacakları bu ziyaretinin önemine dikkati çeken Bakan Gül, aslında ziyareti ABD temaslarından önce yapmayı planladıklarını ama ancak şimdi gerçekleştiğini belirtti.
KUZEY IRAK YÖNETİMİ İLE GÖRÜŞME KONUSU
Kuzey Irak'taki Kürt yönetimi ile görüşülüp görüşülmeyeceğine dair çeşitli kesimlerden yapılan açıklamaların hatırlatılarak, bu konuda devlet kurumları arasında görüş ayrılığının olup olmadığının sorulması üzerine Gül, şunları kaydetti:
"Bunlar doğru şeyler değil. Hep söylediğimiz gibi Irak'ta olup bitenler sadece Iraklıların değil komşularının da çok önemli meselesidir. Türkiye söz konusu olduğunda bunun birkaç boyutu vardır; terör boyutu vardır, Irak'taki boşluktan dolayı Irak'ın kuzeyine maalesef teröristler yerleşmiştir. Ayrıca Irak'ın bütünlüğü söz konusudur, bu bizi yakından ilgilendirmektedir. Dolayısıyla biz Irak'a gözümüzü kapayamayız."
Gül, Irak'ın istikrara kavuşması için başından beri Irak'taki bütün gruplarla yakın görüşme içinde olduklarını ve buna devam edeceklerini belirterek, çünkü arzularının oradaki işleri doğru istikamete sevk etmek ve bunda etkili olmak olduğunu söyledi.
Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şüphesiz ki siyasi konular vardır, bunlar siyasi kararlar gerektirir. Diplomatik konular vardır, askeri konular vardır. Bunlar farklı farklı şeylerdir. Askerin konuşacağı konular vardır, askerin konuşması gereken yer vardır. Asker silahı ile zaten konuşur. Ama ondan önce tabii ki siyasetin yapacağı işler vardır. Hiç kimse silahı ile konuşmak istemez. Ama o noktaya gelmemek için de siyasetçinin, diplomatın yapacağı işler vardır. Dolayısıyla bunları farklı farklı şekilde yorumlamayın, bunların hepsi aslında aynı istikamettedir ve bunları bir bütünün parçası şeklinde alın. Yoksa bunlardan polemik çıkartılmaya çalışılırsa çok büyük yanlış yapılır."
Türkiye'nin önünde Irak'la ilgili bu kadar büyük bir sorun varken bunların asla polemik konusu yapılmaması gerektiğine işaret eden Gül, bunların hepsinin birbirini tamamlayan konuşmalar olduğunu bildirdi.
Bakan Gül, Türkiye'nin Irak'taki mezhep ve etnik olarak farklı olan grupları doğru yöne sevk etmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Onun için muhakkak ki doğru olan şeyleri yeri geldiğinde yüz yüze söylememiz gerekir. Yeri geldiğinde tehlikelerin ne olduğunu da yüz yüze söylememiz gerekir. O açıdan bunları asla polemik konusu yapmayalım."
Ziyareti çerçevesinde Suudi Arabistan Kralı Abdullah tarafından kabul edilerek, Dışişleri Bakanı Suud El Faysal ile bir araya geleceğini belirten Bakan Gül, bölgede önemli gelişmeler olduğunu ve Suudi Arabistan'da Orta Doğu barışına yönelik önemli adımlar atıldığını hatırlattı.
Gül, bu çerçevede Filistin ulusal birlik hükümetinin kurulmasının da kararlaştırıldığını belirterek, Türkiye'nin görüşlerini gelişmelerin başından beri aktarmakta olduğunu bildirdi. Gül, Filistin'deki barışın Orta Doğu'daki bütün sorunlara olumlu etkisinin olacağını söylediklerini belirterek, bu bakımdan son gelişmeleri desteklediklerini söyledi.
Irak'la ilgili gelişmelere de değinen Gül, bu konunun sadece Iraklıların değil bütün bölge ve komşu ülkelerin konusu olduğunu kaydetti. Irak'ın yanı sıra Lübnan'la ilgili gelişmeleri de ele alacakları bu ziyaretinin önemine dikkati çeken Bakan Gül, aslında ziyareti ABD temaslarından önce yapmayı planladıklarını ama ancak şimdi gerçekleştiğini belirtti.
KUZEY IRAK YÖNETİMİ İLE GÖRÜŞME KONUSU
Kuzey Irak'taki Kürt yönetimi ile görüşülüp görüşülmeyeceğine dair çeşitli kesimlerden yapılan açıklamaların hatırlatılarak, bu konuda devlet kurumları arasında görüş ayrılığının olup olmadığının sorulması üzerine Gül, şunları kaydetti:
"Bunlar doğru şeyler değil. Hep söylediğimiz gibi Irak'ta olup bitenler sadece Iraklıların değil komşularının da çok önemli meselesidir. Türkiye söz konusu olduğunda bunun birkaç boyutu vardır; terör boyutu vardır, Irak'taki boşluktan dolayı Irak'ın kuzeyine maalesef teröristler yerleşmiştir. Ayrıca Irak'ın bütünlüğü söz konusudur, bu bizi yakından ilgilendirmektedir. Dolayısıyla biz Irak'a gözümüzü kapayamayız."
Gül, Irak'ın istikrara kavuşması için başından beri Irak'taki bütün gruplarla yakın görüşme içinde olduklarını ve buna devam edeceklerini belirterek, çünkü arzularının oradaki işleri doğru istikamete sevk etmek ve bunda etkili olmak olduğunu söyledi.
Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şüphesiz ki siyasi konular vardır, bunlar siyasi kararlar gerektirir. Diplomatik konular vardır, askeri konular vardır. Bunlar farklı farklı şeylerdir. Askerin konuşacağı konular vardır, askerin konuşması gereken yer vardır. Asker silahı ile zaten konuşur. Ama ondan önce tabii ki siyasetin yapacağı işler vardır. Hiç kimse silahı ile konuşmak istemez. Ama o noktaya gelmemek için de siyasetçinin, diplomatın yapacağı işler vardır. Dolayısıyla bunları farklı farklı şekilde yorumlamayın, bunların hepsi aslında aynı istikamettedir ve bunları bir bütünün parçası şeklinde alın. Yoksa bunlardan polemik çıkartılmaya çalışılırsa çok büyük yanlış yapılır."
Türkiye'nin önünde Irak'la ilgili bu kadar büyük bir sorun varken bunların asla polemik konusu yapılmaması gerektiğine işaret eden Gül, bunların hepsinin birbirini tamamlayan konuşmalar olduğunu bildirdi.
Bakan Gül, Türkiye'nin Irak'taki mezhep ve etnik olarak farklı olan grupları doğru yöne sevk etmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Onun için muhakkak ki doğru olan şeyleri yeri geldiğinde yüz yüze söylememiz gerekir. Yeri geldiğinde tehlikelerin ne olduğunu da yüz yüze söylememiz gerekir. O açıdan bunları asla polemik konusu yapmayalım."