57 kişinin öldüğü kazanın üzerinden 1 yıl geçti

Kazazedelerin yakınlarının yanı sıra Türkiye'yi de yasa boğan kazanın üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, kazanın nedenine yönelik hazırladığı raporu tamamladı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından açıklanan raporda, kaza nedeninin “kontrollü uçuşta yere çarpma” olduğu bildirildi.

DAVA SÜRECİ BEKLENİYOR

Uzak kazasıyla ilgili raporun açıklanmasının ardından Isparta'da artık dava sürecinin başlaması bekleniyor.
Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Şahin, raporun Keçiborlu Savcılığına ulaştırılacağını söyledi. Şahin, “rapor geldiğinde Keçiborlu Savcılığı gerekli incelemesini yapacak. Değerlendirmenin ardından eksikler varsa giderilecek ve kamu davasının açılıp açılmamasına karar verilecek. Şu anda kamu davasının açılıp açılmayacağı net değil. Bunu rapor belirleyecek” diye konuştu.

AİLELERİN ACISI HALA TAZE

29 Kasım 2007 günü saat 23.30'da İstanbul'dan havalanan, Atlas Hava Yollarının World Focus Havayollarından kiraladığı MD-83 tipi uçak, saat 01.45 sıralarında Isparta'nın Keçiborlu ilçesindeki Türbe Tepe'ye düşmüştü. Jandarmanın aramaları sonucu uçak enkazı bulunmuş, uçaktaki 7'si mürettebat 57 kişiden kurtulan olmadığı tespit edilmişti.

Kazanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen kaybettikleri yakınlarının acısını ilk günkü gibi yaşayanlardan, kızı Ayşe Gözen Polat'ı yitiren Mesut Polat, her olayda acılarının yeniden tazelendiğini söyledi. Kazaya ilişkin raporun geç açıklandığından yakınan Mesut Polat, şimdiye kadar davanın açılması gerektiğini savundu.
İspanya'da meydana gelen uçak kazasında hükümetin kazazedelere sahip çıktığını belirten Polat, “Burada ise bizimle ilgili hiç bir şey yapılmadı” dedi.

Kazada oğlu Hayri Tokgöz'ü kaybeden Şerafettin Tokgöz de, şöyle konuştu:
“40 gün önce raporun Ulaştırma Bakanlığına ulaştırıldığını duyduk. Raporun neden o gün açıklanmadığını merak ediyoruz. 2002 yılında Diyarbakır'da meydana gelen kazanın raporu 14 ay sonra teslim edilmişti. Bu nedenle geçen süreyi normal karşılıyorum, ama her defasında acımız yenileniyor. Artık bir an önce davanın başlamasını istiyoruz. Kazada ihmali bulunanların cezalandırılmasını istiyoruz. Bizler canlarımızı, evlatlarımızı kaybettik.”

Eski Atabey Belediye Başkanı İzzettin Kutlu da, kazada eşini ve kızını kaybettiğini hatırlatarak, acısının büyük olduğunu ve hala kendisini toparlayamadığını dile getirdi. Kutlu, “bir yıl boyunca araştırmadığımız konu kalmadı. Hukuki ve cezai işlemleri adeta ezberledik. Artık bir an önce çalışmanın yapılmasını bekliyoruz” diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ HAZIRLIYORLARDI

TÜBİTAK ile Devlet Planlama Teşkilatının desteğiyle 10 üniversite tarafından yürütülen “Ulusal Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi 4. Çalıştayı”na katılmak üzere Isparta'ya gelen 6 bilim insanı da, kazada hayatını kaybetmişti.

Uçak kazasında hayatını kaybeden Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Arık, Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan, Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesinden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan, bilim dünyasını yasa boğmuştu.

Kazada hayatını kaybeden bilim insanları, Isparta'ya, Süleyman Demirel Üniversitesinin davetlisi olarak, konularıyla ilgili bilimsel bir toplantıya katılmak üzere geliyordu.

Prof. Dr. Engin Arık, European Organization for Nuclear Research'da (CERN) “Atlas Deneyi”nde çalışıyor, ayrıca bu 6 bilim insanı, 2 yıl önce başlatılan ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından desteklenen “Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarımı ve Test Laboratuvarları” projesinde görev yapıyordu.

UÇAĞA BİNMEKTEN KORKUYORDU

Uçak kazasında ölenlerin arasında uçağa binmekten korkanların da bulunduğu anlaşılmıştı. Isparta'nın Eğirdir ilçesinde yaşayan ve kazada eşi Zeliha Yiğitbaşı ile hayatını kaybeden Mehmet Yiğitbaşı'nın uçak yolculuğundan çok korktuğu ve zorunlu olmadıkça uçağa binmediği bildirilmişti. Hediyelik eşya ticareti yapan Tevfik Büyükçaylı'nın da ilk kez bindiği uçağın düşmesi sonucu yaşamını yitirdiği belirlenmişti.

Uçak kazasında şu isimler hayatını kaybetmişti:
Ceren Ceylan, Özlem Karataş, Nuri Tığlı, Bahri Öndürücü, M.Rafi Taşkent, Muhsin Öndürücü, Şakir Özsoy, Kasım Muhammet Saygılı, Perihan Kutlu, Sinem Kutlu, Aysun Fatime Balcı, Mustafa Zengi, Davut Demirkurt, Hayri Tokgöz, Tevfik Büyükçaylı, Mehmet Yiğitbaşı, Zeliha Yiğitbaşı, Özgen Berkol Doğan, Engin Abat, Prof. Dr. Engin Arık, Sibel Uysal, Mehmet Yılmaz, Necati Kartal, Saniye Kartal, Hakan Ulutaş, Doç. Dr. İskender Hikmet, Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Fahrettin Oğurlu, Özcan Oğurlu, Hakan Yakup Tulu, Alp Tezcan, Oğuz Cafer Çiftçi, Yusuf Çiftçi, Nazire Kurnaz, Gözen Polat, Mustafa Fidan, Doğan Göktaş, Hazal Kaynak, İsa Çobankaya, Saniye Çobankaya, Yaşar Çobankaya, Burhan Tepebaşı, Ruşen Mustafa Hamza Hemreli, Fuat Güler, Mustafa Çalışkan, Kenan Büyük, Süleyman Hilal, Ayşe Cantürk, Melike Ceylan, Sadettin Baysal.

Mürettebat: Kaptan Pilot Serhat Özdemir, 2'nci Pilot Tahir Aksoy, Kabin Amiri Çağatay Şirin, Hostesler Mana Topçu, Sinem Hatice Vurbul, Mümine Bulut, Teknisyen Alaattin Çelik Gürtürk.