Devletin dini olmaz

Güncelleme Tarihi:

Devletin dini olmaz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2006 00:00

Adli Yıl’ın açılış töreninde konuşan Yargıtay Başkanı Arslan, laikliği vurgulayarak "Ne insanlar tarafından oluşturulan kuruluşların ne de devletin dini olur" dedi. Arslan, hakimlerin dürüst ve namuslu olmalarının önemine de dikkat çekti.

Haberin Devamı

YARGITAY Başkanı Osman Arslan, adli yıl açılışında, "Hakimin dürüst olması yeterli değildir. Hakim aynı zamanda dürüst görüntü vermek zorundadır" uyarısında bulundu. Arslan’ın, hákimlerin dürüstlüğü ile ilgili sözleri dikkat çekti. Arslan, "Dürüst görüntü sergilemeyen hakimin kamuoyunun tartışmasına açık olduğu unutulmamalıdır. Dürüst görüntü vermek, dürüstlüğün ve tarafsızlığın gerektirdiği biçimde davranmak demektir. Hákimler yargılayan, ancak yargılarken, yargılanan kişilerdir. Hákimlerin dürüst ve namuslu olmaları övünç nedeni değildir. Kişilerin ve özellikle hakimlerin dürüst ve namuslu olmaları asıldır" dedi.

Arslan’ın, TBMM Başkanı Bülent Arınç gibi Anayasa’da laikliğin açık tanımı yapılmadığını söylemesi dikkat çekti. Şemdinli olaylarına ilişkin Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasını, "yargıya müdahale" olarak niteleyen Arslan, şunları söyledi:

MECLİS MÜDAHALE ETTİ

Somut adli olaylar Meclis araştırmasına konu olamaz. Meclis araştırma komisyonunun tutuklu sanıkları cezaevinden getirerek, sorgulaması, müşteki ve tanıkları dinlemesi, olay yeri keşfi yapması tamamen adli soruşturma niteliğindedir. Anılan olayla ilgili araştırma adı altında soruşturma yapılması Yargıtay tarafından yargısal faaliyet ve yargı yetkisine müdahale olarak değerlendirilmiştir.

ETKİLEME TEŞEBBÜSÜ VAR

(Van rektörü, Şemdinli ve Danıştay soruşturması sürecinde yaşananlara dönük) Yargıyı etkileme girişimlerinin doğrudan ve dolaylı biçimde sürdüğü görülmektedir. Yargı kararları kesinleşince eleştirilmelidir. Şüpheli ve yargılama süreci devam eden sanıklar hakkında eleştiri ve değerlendirmelerde bulunmak, yayınlar yapmak yargısız infaz niteliğindedir.

HERKES HUKUKA UYMALI

(Hükümet’e eleştiri) Hukuk devletinde, yönetilenler gibi yönetenler de hukuk kurallarına uymalıdır. Hukuk devletinde devlet öncelikle kendi kurallarına kendisi uymak zorundadır. Yürütme, kurallara bağlı olarak ülkeyi yönetmeli.

DANIŞTAY’A SALDIRI

Yapılan saldırı tarihe kara bir sayfa olarak geçmiş, saldırıyı yapanlar ve yaptıranlar insanlık suçu işlemişlerdir. Bu suçu işleyenler tarih tarafından affedilmeyecek ve nefretle anılacaklardır. Yargı onları adil şekilde yargılayacak ve hak ettikleri ceza verilecektir.Bu saldırı TC’nin bütünlüğüne, değerlerine, kazanımlarına ve özellikle laiklik niteliğine yöneliktir. Terörist saldırılar yargıyı etkilemez. Hiçbir terörist eylem, yargıyı inandığı doğrultuda karar vermekten alıkoyamaz.

LAİKLİK TANIMI

Laiklik dinin devlet işlerine devletin ise din işlerine karışmaması, birbirinden ayrılması anlamına gelir. Laik devlette yöneticiler dini, din adamları da devleti yönetemezler. Her ikisinin görevi, amaç ve alanı farklıdır. Laik devlet, bütün dinlere ve mezheplere aynı uzaklıktadır. Hiç kimse devlet düzenini din kurallarına dayandırma amacı güdemez ve din duygularını kötüye kullanamaz. İnsandan başka hiçbir varlığın dini yoktur. Ne insanlar tarafından oluşturulan kurum ve kuruluşların ne de devletin dini olur. Devletin laik olması ilkesini benimseyenleri dinsiz olarak suçlamak ne kadar yanlışsa, Atatürk ilkelerine bağlı olan ve dinin gereklerini de yerine getiren kişileri çeşitli sıfatlarla suçlamak da bir o kadar yanlıştır.

’TÜRK’ BİRLEŞTİRİCİ

Anayasa’daki Türk sözcüğü ayırıcı olmayıp, birleştiricidir. Demokrasi adı altında bazı ayrıcalıkların talep edilmesi, ulusal birliği bölmeye yönelik ayrılıkçı düşüncelerdir. Sömürgeci güçler, ülkemizde etnik ve dinsel ayrımlar yaratarak, ülkemizi bölmeyi ve parçalamayı hedef seçmişlerdir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!