500 yıldır Türkiye'deyim

Güncelleme Tarihi:

500 yıldır Türkiyedeyim
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 27, 2001 00:00

‘Amerika’da olduÄŸu gibi, ‘BEN MUSEVÄ°YÄ°M ARKADAÅž, FAKAT TÃœRKÃœM’ diyebilmeliyim... Bana bu duygunun hazzını tattırmanız lázım'Ãœnlü iÅŸadamı Ãœzeyir Garih, ilginç sırlarını 40 yıllık arkadaşı, Koç Holding'in tanınmış eski yöneticilerinden Can Kıraç'a açıklamıştı. Kıraç, yazacağı bir kitap için 12 AÄŸustos 1996'da Garih'le saatler süren bir röportaj yapmıştı. Ä°ÅŸte o röportajdan özetler: ATATÃœRK'Ãœ ÖRNEK ALINMusevi olarak doÄŸmuÅŸum. Åžimdi, din deÄŸiÅŸtirsem ve Ä°slam Dini'ne inandığımı açıklasam herkes benim riyá yaptığımı sanır. Halbuki, inanıp müslüman olsam, bunu kimseye açıklamak gereÄŸi duymam, nüfus kağıdımdaki ‘‘Musevi’’ ibaresini de sildirmem. Kaldı ki, nüfus kağıtlarında dinin belirtilmesini çaÄŸdışı buluyorum. Türkiye'de, birlik ve dirlik içinde yaÅŸamak, insanlar arasında bütünleÅŸmeyi, bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak istiyorsak, her insanın kendi ırkını, dinini açıkça söylemekten gurur duymasını temin edecek bir ortam yaratmalıyız. Atatürk; ‘‘Ne mutlu Türküm diyene’’ demiÅŸtir. ‘‘Ne mutlu Türk doÄŸana, Türk olana’’ dememiÅŸtir. Demek ki, Türk milliyetçiliÄŸini güçlendirmek istiyorsanız, Amerika'da olduÄŸu gibi, ‘‘Ben Museviyim arkadaÅŸ, fakat Türküm’’ diyebilmeliyim... Bana bu duygunun hazzını tattırmanız lázım.MUHTEÅžEM BÄ°R MOZAÄ°KTürkiye, muhteÅŸem toplumsal bir mozaiktir. Siz mavi gözlüsünüz... Ben 500 senedir buradayım, siz kaç yüz senedir buradasınız acaba biliyor musunuz? Tuna boyundan geldim diyorsunuz! Belki ailenizde Hristiyan olanlar vardı. Fatih Sultan Mehmet'in annesi Despina idi. Belki, Sultan Fatih'in Ayasofya'yı yıkmaması annesinin etkisiyle saÄŸlanmıştı. Ä°ÅŸte, çoÄŸumuz tarihi dikkatli okumadığımız için bazı kısır döngülere takılıp kalıyoruz.TÃœRKÄ°YE İÇİN ÇALIÅžTIKÖzal zamanında, Türkiye'yi dış dünyaya anlatmak için çok uÄŸraÅŸ verdim. Amerika'daki Musevi organizasyonlarından çok yararlandım. Jack Kamhi de çok çalıştı. Amerika'da Türkiye'yi savunan ve tanıtımını yapan bu Musevi lobisidir. Bu etkiyi de üç-beÅŸ kiÅŸi saÄŸladık. RP'nin de Amerika'ya ihtiyacı olduÄŸu için bizden yararlanması gerekiyor. Her ülkede radikaller, antiseministler vardır, bu durumu yadırgamıyorum. Fakat, bizim devlet kademesinde böyle bir tutum olduÄŸunu zannetmiyorum. Bir yıl sonra, kitabınız yayınlandığında bu anlayış deÄŸiÅŸir mi onu da bilemiyorum.AZINLIÄžI ANLAMIYORUMBiz, Türkiye'de niçin azınlıktayız anlamış deÄŸilim. Amerika'da Italyanlar azınlık mıdır? Amerikan vatandaşıysa Amerika'lıdır. Azınlık kavramının benimsenmesi ayırımcılık oluyor ve bu ayrımcılık tepeden geliyor, tabandan gelmiyor. Bizim pasaportlarımız 31 numara ile baÅŸlar. Yani, pasaportta bile bir ayrım vardır, bunu polis memuru bilir mi, bilmez mi, bilmiyorum? Fakat, emniyetteki pasaport masası bunu bilir.Ortaklıkların bozulmasına kadınlar neden olurÄ°shak Bey ve ben, öldüğümüz zaman çocuklarımızın nasıl anlaÅŸacaklarına dair ölüm planları yapıyoruz. DeÄŸiÅŸik ÅŸartlara göre deÄŸiÅŸik alternatifler hazırlıyoruz. Ä°kinci kuÅŸağın yetiÅŸmesine önem veriyoruz. Büyük ÅŸirketler de partiler gibidir, kim nerede daha ileri gideceÄŸini düşünüyor, menfaatini nerede görüyorsa orada kümeleniyor. Biz, çocuklarımızın doÄŸru istikamete yönelmelerine çaba gösteriyoruz. Öldüğümüzde; iki eÅŸimiz, onların yeni kocalarıyla 4 kiÅŸi eder, ikiÅŸer de çocuÄŸumuz 8, onların eÅŸleri 12, onların da çocukları etti mi 20! 20 kiÅŸinin 2 kiÅŸinin gösterdiÄŸi anlayışı göstermesi mümkün olmayacaktır tabii. Ortaklıkların bozulmasına özellikle kadınlar sebep olmaktadır. Birine kürk, öbürüne otomobil alınırsa diÄŸerinin gözüne batıyor. Dolayısıyle, ortakların yaÅŸamlarının da dengeli olması gerekiyor.Ä°shak pazarlık ustasıdır, ben ise ikna ediciÄ°sak ve ben, birbirimizi tamamlayan iki kiÅŸiyiz. Ortaklıkların yüzde 50-50 olduÄŸu hallerde uzlaÅŸma ÅŸartları daha güçleÅŸir. ÖrneÄŸin, evlilikte, kültürlü, aynı eÄŸitim düzeyindeki iki genç evlenirse, tarafların daha özverili olmaları gerekir. Ä°ÅŸ ortaklığında da böyledir, ortak eÅŸitlik, daha sonra birinin öne çıkmasıyla dengesini kaybedebiliyor. Birinin öne çıkması, ortaklar arasında probleme yolaçıyor... Biz buna fırsat vermedik. Zaman zaman öne çıkan geride kalana itibar göstermeyi öğrendi. Bizim ortaklığımız başından beri yüzde 50-50'dir. Ä°kimiz de yeteneklerimizi biliyoruz. Ben para pazarlığını bilmem, en son söylenecek ÅŸeyi en baÅŸta söylerim. Ishak Bey ise 100 lira için 95'ten baÅŸlar ve 80'e kadar iner. Buna mukabil benim insanları ikna kabiliyetim daha yüksektir. Yani ÅŸirketi anlatmak gerekiyorsa Ishak Bey bana, para pazarlığı yapılacaksa ben Ishak Bey'e devrederim. Biz bu erdemi gösterdik. Çocuklarımızın da bu olgunluÄŸa eriÅŸmeleri için onları eÄŸitiyoruz. Sivrilikler ortadan kalkıyor. Ayrıca çocuklarımıza patronluk mesleÄŸini öğretmeye çalışıyoruz.Alarko'da 1 Rum 1 Ermeni, ben dahil 6 Musevi çalışıyorGeçenlerde evimize bir bohçacı kadın geldi. Eve girerken kadının başı örtülüydü. Bohçasını açmadan önce başındaki örtüyü çıkardı. Ben; ‘Sen Alevi misin?’ diye sorunca ‘Evet Alevi’yim' dedi. Sonra; ‘Ama bunu kimseye söylemeyin. Alevilere baÅŸka türlü bakıyorlar’ dedi. Demek ki, Türkiye'de, Aleviler Alevi olduklarını açıklamaktan çekiniyorlar. Sorun burada yatıyor; bu çekingenliÄŸi önleyecek sistemi bulmamız gerekiyor. Åžunu da açıklamak isterim; Alarko ÅŸirketlerinde yaklaşık 11 bin çalışan içinde, bir Rum, bir Ermeni, Ishak, ben ve çocuklarımız altı Musevi toplam sekiz gayrimüslimiz. Ayrıca, halka açılmış bir grup olarak 10 bine yakın ortağımız var. Belediyelerden de eÅŸit muamele görüyoruz. Ä°SKÄ°'nin Ä°GDAÅž'ın iÅŸlerini yapıyoruz.10 emirBir çalışma gurubu meydana getirirken arkadaÅŸlarıma, o ekipte 10 hasleti biraraya getirmeye dikkat etmelerini hatırlatıyorum. Ä°ÅŸte bu faktörler:Fikir üretme yeteneÄŸi Ä°ÅŸ bitirme azmi ve heyecanı Bilgili olma tutkusuDeneyime önem vermeYönetme kabiliyeti Finans sezgisi Ä°yi iliÅŸkiler kurma yeteneÄŸi Yönetim ve organizasyona uyum saÄŸlama ÇalışkanlıkÅžanslı olmakOtomobil kullanmayı Hoca öğretti1951 yılında Ä°TÃœ'yü ikincilikle bitirdikten sonra Prof. Selim Palavan'ın kürsüsüne asistan oldum. Selim Palavan, Necmettin Erbakan'ın da profesörüydü. 33 günlük bir asistanlık devrem vardır. Bu 33 gün içinde babam vefaat etti. Özel bir ÅŸirkette, 4 misli maaÅŸla iÅŸ bulunca asistanlığı bıraktım. Çünkü ailemi geçindirmek mecburiyetindeydim. Necmettin Hoca beni sever ve baÅŸarılı bulurdu. Motor sınavında en baÅŸarılı öğrencisi ben olmuÅŸtum. Otomobil kullanmayı da, Hürriyet-i Ebediye Tepesi'nde, bana Erbakan Hoca öğretmiÅŸti. Hoca o zaman da dindardı. Gayrımüslim olduÄŸum için bana hiçbir zaman ayrıcalık yapmamıştır. Aramızdaki karşılıklı sevgi saygı bugün de devam etmektedir.Kuran okudum ben müminimBen çok Kuran okudum! Tefsirini ve Fransızca'sını da okudum... Herkes kendine göre tefsir ediyor ayetleri. Arapça çok zengin bir lisandır. Piyanoda, ‘‘do’’ ile ‘‘re’’ arasında bir diyez ve bir bemol vardır. Halbuki, kemanda ‘‘do’’ ile ‘‘re’’ arasında, yorumlama durumunuza göre, sonsuz aralıklar bulunur. Bu anlamda, Türkçe, Arapça lisanı karşısında fakir kalmaktadır. Kuran tefsirleri de çok farklı yorumlanmaktadır. Tefsirler farklı olduÄŸu ölçüde anlamlar deÄŸiÅŸir. Ben müminim, iman eden bir kiÅŸiyim. Ama sinagoga gidip de dua etmem. Benim kendime göre bir inancım vardır, dua ederim, yakarırım.REFAHYOL’U DESTEKLEDÄ°MSeçimden sonra (1995 seçimi) 1. Ordu Komutanı ile Akademi Komutanı'nı ziyaret etmiÅŸtim. Kendilerine, Refah Partisi'nin iktidar ortağı olmasında fayda gördüğümü ifade etmiÅŸtim. RP tek başına iktidar olursa fanatiklerin ve tabanının fanatizminin yörüngesine girmeye mecbur kalabilir. Bu ise memleketi maceraya sürükler demiÅŸtim. DinlemiÅŸler ve fakat komutanların beni tasvip etmediklerini gözlerinden anlamıştım. Zengin doÄŸmadımBen zengin bir aileden gelmedim, babam diÅŸ doktoruydu ve Varlık Vergisi'nde herÅŸeyini kaybetmiÅŸti. Bursla okuyarak kendimi yetiÅŸtirdim... Türkiye'de deÄŸil, dünyanın her yerinde fırsat eÅŸitliÄŸi olduÄŸuna inanıyorum. Beceremeyenler, baÅŸaramayanlar; Fırsat eÅŸitliÄŸi var mı ki? diyerek kabahatı kendilerine yakıştırmazlar. BaÅŸarılı olmuÅŸ insanlara bakın, Isparta'nın bir köyünden Çoban Sülü, bir öğretmen oÄŸlu Özal.Kavgam olmadıHayatımın büyük bölümü, kendisine ‘‘AÄŸabeyim’’ diye hitap ettiÄŸim, Ä°shak Alaton'la ortak olarak geçti. Bu süre içinde bazen stresli, bazen heyecanlı, bazen de rahat saatler geçirdik. Hızla büyüyen Alarko TopluluÄŸu'nda, içte ve dışta çok sayıda kiÅŸi ile tanıştım. Hiç kimse ile kiÅŸisel bir kavgam olmadı. Kimseye kırıldığımı, kimse ile darıldığımı hatırlamıyorum.Fikirlere açık olunMüdürlerime hatırlatıyorum; Mesai sonunda, ara sıra adamlarınızla hafif bir içki için, yemek yiyin. Onları tanıyın, kafalarındakini öğrenin. İçlerinden birini seçip ona bir kariyer planı yapın. Hiç bir zaman kendinizi öne çıkarıp, savunmaya geçmeyin. Tenkitlere ve yeni fikirlere açık olursanız size daha çok ÅŸey anlatırlar, siz de kendinizin nasıl anlaşıldığını anlarsınız'' derim.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!