Üvey oğlu tecavüz etti ’Sus öldürürüz’ dediler

Güncelleme Tarihi:

Üvey oğlu tecavüz etti ’Sus öldürürüz’ dediler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2006 00:00

F.S. 3 yıl boyunca üvey oğlunun tecavüzüne uğradı. Eşi ve kendi ailesi, "namuslarına leke getirecek bu utancı" bir başkasına açıklarsa öldürmekle tehdit etti. 4 çocuk annesi, 38 yaşındaki F.S. bunalıma girip tedavi görmeye başladı. Kendisine el uzatacak kimseyi bulamayınca çareyi kaçmakta buldu.

DÖRT çocuk annesi F.S. üvey oğlunun tecavüzlerine 3 yıl dayanabildi. Sonunda gerçeği ailesine açıkladı. Ama tecavüze uğradığını öğrenen ne annesi, ne 7 kardeşi, ne de 22 yıllık eşi onu anlayabildi. Hepsi "Bu olayı kapat, yoksa seni öldürürüz" diye tehdit etti. Korkusundan savcılığı da gidemedi. Çareyi, bunalıma sürüklendiği Tunceli’den, eşi ve 4’ü üvey 8 çocuğuyla yaşadığı evinden kaçmakta buldu. Evden çıkarken, üzerindeki kıyafetlerin dışında yanına sadece çocuklarının fotoğraflarını aldı. Önce Antalya’daki kardeşinin yanına gitti. Ama o da F.S’ye destek vermedi.

HEP KADIN MI SUÇLU

F.S. "Hep tecavüze uğrayan kadın mı suçludur?" diye soruyor ve kendisini dönüşü olmayan noktaya getiren tecavüz hikayesini şöyle özetliyor:

"Ortaokulu bitirdikten sonra maddi durumumuz olmadığı için liseye gidemedim. Evde kalıp aileme yardım ediyordum. Kıbrıs Gazisi M.Ç. 1985 yılında hemen evimizin karşısındaki eve taşındı. Evli ve çocukları vardı. Ama bana aşık olmuştu. Ailem beni ona kuma olarak verdi. Henüz 16’mdaydım. Üzerine kuma gittiğim kadınla çok iyi anlaşıyorduk. 1993 yılında ilk kızım doğdu. 2003 yılında da son çocuğum dünyaya geldi."

F.S. aynı yıl, kuma gittiği eşinin büyük oğlunun askerden döndüğünü ve kábusun başladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Eşimin en büyük oğlu, 25 yaşındaki A. 2003’te askerden döndü ve bir gece odama gelerek bana tecavüz etti. O gece eşim, nikahlı eşiyle uyuyordu. A., boğazıma çökerek kimseye söylememem için baskı yaptı. Sesimi çıkaramadım. Korktum. Bağırsaydım eşim cinnet getirebilir, hepimizi vurabilirdi. Tecavüzler 3 yıl boyunca devam etti. A. beni dövüp boğazımı sıkıyordu. Boynumdaki morlukları eşarbımla gizliyordum. Günden güne içime kapanıyor bunalıma giriyordum. Beni psikiyatriste götürdüler. Kimse bana ne olduğunu anlayamadı. Doktora sadece şiddet gördüğümü anlatabildim. Sonunda dayanamadım ve tek tek herkese gerçeği açıkladım. Beni dışladılar. Baskı yaptılar. Sanki herşeyin suçlusu bendim."

"Tecavüzü kimseye anlatmadan önce psikiyatrik tedavi görmeye ve ilaç kullanmaya başladığım için tecavüzü anlatınca bana deli dediler. Delinin lafıyla şeref, namusumuza leke sürülür mü, dediler. Yıkıldım. İki kez ilaçla intihar etmeye kalkıştım. Ama hastaneye kaldırıp beni kurtardılar. Eşim ’Seni de onu da vururum’ dedi. Mahkemeye gideceğimi söyleyince beni hastaneye kapatmakla tehdit ettiler. Tek yol kaçıştı. Mecburen çocuklarımı da bırakarak kaçtım. En acısı da A. bana ’anne’ diyordu. İnsan annesi yerine koyduğu bir insana böyle acı çektirir mi?"

HAYAT ANLAMINI YİTİRDİ

Kendisini yaşama bağlayacak hiçbir şeyin kalmadığını söyleyen F.S., "Çocuklarımsız hayat anlamını yitirdi. Onları almanın bir yolu olmadığını da biliyorum. Bu beni kahrediyor. Bir kadın olarak olayın örtbas edilmesini istemiyorum" diye feryat ediyor.

En acısı tecavüz eden üvey oğlum bana "anne" diyordu. İnsan annesi yerine koyduğu bir insana böyle acı çektirir mi?.. Tek yol kaçıştı. Mecburen çocuklarımı da bırakarak kaçtım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!