45 yıllık mahalle

Güncelleme Tarihi:

45 yıllık mahalle
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 1999 00:00

Haberin Devamı

Şişli'nin Kuştepe Mahallesi gecekondu semti olarak bilinir. Oysa burası bir gecede kaçak olarak inşa edilmedi. Yerli halkı, 1950'li yılların başlarında Şişli'de gecekonduları yıkılacak olan insanlardı. Dernek kurdular kapatıldı, mitinglerine izin verilmedi. Dikkat çekmek için piyangolar, güzellik yarışmaları düzenlediler. Ankara'ya kadar gittiler. Sonunda devletten Kuştepe'yi kopardılar.

Şişli'nin kıyısında, gözlerden uzak bir mahalle Kuştepe. Bundan 45 yıl önce insanların evlerini inşa edecek bir yer elde edebilmek için verdiği mücadeleyi pek fazla insan bilmiyor bugün. Bilgi Üniversitesi'nin kurulmasıyla hareketlenen bölgenin yakın tarihi, üniversite tarafından 1 yıl önce başlanan araştırmalar ile ortaya çıktı. Sözlü tarih araştırması ve anket yöntemiyle yapılan araştırma Kuştepe'nin sosyal, ekonomik ve siyasi profilini çiziyor. Amaç üniversitenin bölgede meydana getirebileceği değişimleri saptamak ve yerli halka verilecek ücretsiz eğitim için zemin hazırlamak.

Sözlü tarih araştırmasında mahallenin kuruluşundan bu yana bölgede yaşayan kişilerden anılarını anlatmaları istendi. İlginç öyküsü olan insanlar bulundu. Bu araştırmanın başında Yard. Doç. Dr. Anus Yumul bulunuyor. Sosyo-ekonomik yapının ortaya çıkarılması için yapılan çalışmalarla da Yard.Doç.Dr. Çiğdem Çelik ilgilendi. Veriler, örnekleme yöntemiyle 758 kişi ile yapılan yüzyüze görüşmeler sonucunda elde edildi.

Güzellik yarışması

Kuştepe, 1953 yılında çıkartılan 6188 No'lu yasa ile sosyal mesken bölgesi ilan edilmişti. Bu yasaya göre İstanbul'un diğer bölgelerinde gecekonduları yıkılan halka arsa tahsis edilecek ve bu insanlar yıkılan gecekonduların yerine yenilerini yapacaklardı. Ancak gecekonduları yıkılacak olan halkın, yer gösterilmesi için verdiği mücadele yasadan çok daha önce başlıyor. Kuştepe'nin kurulmasını sağlayan yasanın meclisten çıkması için, Şişli'de gecekondularda yaşayan halk bir dernek kuruyor. Adı, 'Şişli Gecekondularını İhya ve Güzelleştirme Derneği'. Kanunsuz olduğu, gecekondu adıyla dernek kurulamayacağı söylenerek dernekleri kapatılıyor birkaç defa. Ancak 24 saat içinde isim değişikliği yaparak yeni dernekler kuruyorlar. TBMM'ye, valiye, gazetelere mektup yolluyorlar. Basın açıklamaları ve bazılarına izin verilmediği halde mitingler yapıyorlar. Kamuoyunun ilgisini çekebilmek için güzellik yarışmaları ve piyangolar düzenliyorlar. Celal Bayar ve Fahrettin Kerim Gökay'a giderek onların burayı ziyaret etmesini sağlıyorlar. Anus Yumul, bölgenin kurucularının buraya gecekondu bölgesi denmesine karşı çıktıklarını söylüyor: ‘‘Burayı bir sosyal mesken bölgesi olarak görüyorlar. Burada yaşayanlar özellikle Şişli, Zincirlikuyu, Vefa, Bulgar Hastanesi arkası gibi bölgelerden gelmişler’’ diyor.

1953'te, kanun çıktıktan sonra, gecekonducular bazı maddelere itiraz ediyorlar ama, sonuçta yeni yerleşim alanı olarak onlara gösterilen yer Kuştepe oluyor. Şişli'de oturan halk buraya gelebilmek için kendi gecekondusunu kendisi yıkıyor. 1954'te Zincirlikuyu'da gecekonduları yıkılan ve çoğunluğunu roman vatandaşların oluşturduğu bir grup insan geliyor buraya. Diğerleri de 1955'te buraya gelip bir süre çadırlarda yaşıyor. Evlerini biraz Kızılay, biraz belediye yardımıyla yeni baştan inşa ediyorlar. Yıktıkları gecekonduların malzemesini de buraya getiriyorlar. Daha sonra mahallenin kurucuları yol, elektrik ve okul için mücadele vermek zorunda kalıyor. Kötü şartlar altında süren yaşamları yıllarca devam ediyor. O günleri yaşayan insanlar ‘‘Amerikan kovboyları gibi kendi mahallemizi kendimiz kurduk’’ diyorlar.

Hemşerilik bağları

Mahalle Anadolu'dan ve Balkanlar'dan gelen göçerlerle dolu. Ordulular, Kayserililer, Güneydoğulular yerel kimliklerini koruyorlar. Aralarında sürtüşme çıktığı da oluyor ama kendi içlerinde güçlü bir dayanışma mekanizması var. Anus Yumul, çalışmalar sırasında mekan temelli bir ayrışıma da gidildiğini belirtiyor: ‘‘Bir sokakta Kayserililer oturuyor, bir sokakta Bitlisliler... Bir sokakta da Romanlar oturuyor. Romanlar kendi aralarında ayrıma gidiyorlar. Selanik'ten gelmiş olmak prestij nedeni. Kafkaslar'dan gelenlere biraz daha az prestij atfediliyor’’ diyor.

Kuştepeliler'in çok büyük bir kısmı 10 yıldan fazla bir zamandır İstanbul'da yaşıyor olmalarına rağmen sadece yüzde 3'ü kendini İstanbullu görüyor. ‘‘Nerelisin?’’ sorusuna verdikleri cevap hiç görmemiş olmalarına rağmen babalarının geldiği yer. ‘‘Geri dönmek ister misiniz?’’ sorusuna ‘‘Evet dönmek isteriz’’ cevabını veriyorlar. Ancak yıllık tatillerinde sadece yüzde 4'ü memleketine gidiyor.

Kuştepe İstanbul'un dışında bir yer olarak algılanıyor. Kuştepelilik kimliği, İstanbullu kimliğinin önüne geçmiş. Anus Yumul, ‘‘Kuştepeli olmaktan gurur duyuyoruz demek değil bu aslında. Fazla sahiplenme olmamasının nedeni de geri kalmış olması. Türkiye'nin en zengin ilçesine bağlı bir yer burası aslında, ama geri kalmış. Bu da gençleri soğutmuş olabilir. Biraz varlık düzeyi yükselince buradan kopma eğilimi var’’ diyor.

Çiğdem Çelik'in araştırmalarından çıkan sonuçlara göre burada en büyük meslek grubunu vasıflı ve vasıfsız işçiler ve esnaflar oluşturuyor. Bu da aşağı yukarı Kuştepe nüfusunun yüzde 31'ine denk geliyor. Büyük bir çoğunluğu ilkokul mezunu. Kadınların çoğu ev kadını. Aile yapısı çekirdek aile ve genelde üç çocuklu aileler yaşıyor. Ücretli çalışanların çoğu sigortalı. Ev kadınlarının bir kısmı başka semtlere ev temizliğine gidiyor.

En memnun oldukları kurumlar belediye, ilkokul ve Kuran kursu. Belediyeden her yaş grubundan ve her eğitim düzeyinden insan memnun, ilkokuldan memnun olanlar ortaokul mezunları. Kuran kursundan memnun olanlar ise herhangi bir eğitim almamış olanlar.

Ailelerin eğitim durumuna bakıldığında, aile reisinin ilkokul mezunu olduğu grup yüzde 58 ile ilk sırada. Aile reisinin eşinin ilkokul mezunu olduğu grup ise yüzde 51. İstanbul genelinde aile reisi yüzde 44 oranında ilkokul mezunu. Eğitimsiz aile reisi oranı yüzde 14, eğitimsiz eş oranı da yüzde 21.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!