Bakan kızdı ancak mektuplar dağıtıldı
Güncelleme Tarihi:
Serkan AKKOÇ/İSTANBUL-ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2006 00:00
Çifte diploma olanağı için meslek lisesi öğrencilerine Başbakan Erdoğan’a teşekkür talimatı vermediğini belirten Milli Eğitim Bakanı Çelik, "Utanma, sıkılma, edep diye bir şey vardır" dedi. Ancak İstanbul’da bir lisede karnelere iliştirilmiş teşekkür mektubu örnekleri öğrencilere verildi.
MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, imam hatipler dahil meslek liselerine çifte diploma olanağı sağlayan Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği için ’Başbakan’a teşekkür kampanyası’ talimatı vermediğini savunurken, mektup örnekleri dün İstanbul’da bir lisede karnelerle birlikte öğrencilere dağıtıldı.
Kadırga Anadolu Meslek Lisesi’nde dağıtılan teşekkür mektubunun Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve MEB Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi istendi. Mektupların gönderilmesi istenen yerlerin tamamının açık adresleri, telefon numaraları, faks numaraları ve e-posta adresleri de dağıtılan kağıtlarda yer aldı.
TALİMAT VERMEDİM
![/images/100/0x0/55eb130af018fbb8f8a95ad9]()
Bakan Çelik ise dün Atatürk Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi’nde düzenlenen karne töreninde, Hürriyet’te dün yayımlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla bazı meslek liselerinde karneyle birlikte Başbakan’a teşekkür mektubu dağıtılacağını belirten ’Karnelere ilişik lobi mektubu’ başlıklı habere tepki gösterdi. Çelik, meslek lisesi veli ve öğretmenlerini de tepki göstermeye çağırdı. Çelik, kampanya talimatı vermediğini savunurken, "Böyle bir girişimin kendiliğinden çıkmış olabileceği"ni söyledi. Haberin yanısıra bu konudaki köşe yazısını da ağır dille eleştiren Çelik, şunları söyledi:
Şöyle etrafınıza bakın, dürüstlükten, doğrudan eser olmayan birçok davranış, uygulama göreceksiniz. Siz meslek lisesi öğrencilerisiniz. 1998’den beri meslek lisesi öğrencilerine bir haksızlık yapılıyor bu ülkede. Bugün bir büyük gazetede, ’Karneyle Birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Lobi Mektubu’ diye bir haber yer alıyor.
UTANMA, SIKILMA
Utanma, sıkılma, edep diye bir şey vardır. Biz güya bütün okullarımıza bir talimat vermişiz, Milli Eğitim Bakanlığı bunu yapmış. Demişiz ki, ’Sayın Başbakan’a Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ilgili teşekkür mektupları yazın...’
Sabrın bir sınırı var. Bu duruma bazı meslek liselerindeki veliler ve öğretmenler tepki gösterebilirler. Bu demokratik tepki, insanların en tabii hakkıdır. Ben o insanları tenzih ederim, onlar sürü değiller. Benim yönlendirmemle, ille de benim teşvik etmemle yola çıkacaklar diye bir şey yok. Bunu kendiliklerinden de yapmış olabilirler.
İHTİYACI YOK
Başbakan’ın bunun için teşekküre ihtiyacı yok. Gittiği her yerde sevgi seliyle karşılaşıyor. Ama böyle yapmacık, bindirilmiş kıtalar halinde, zorlayarak, Başbakan’a ya da bir başkasına teşekkür yöneltmek gibi bir küçüklük içerisinde olmayız.
YAZILI AÇIKLAMA
Milli Eğitim Bakanlığı da yazılı açıklamayla, kampanya için bakanlıktan ’resmi veya gayri resmi yazı’ gönderilmediği vurguladı. Açıklamada, "Öğrencilerimizin ve velilerin kendiliğinden gelişmiş lehte veya aleyhte tepkisi varsa ona da saygı duyarız" denildi.
Bedük: Bu skandal
DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük, ’Başbakana teşekkür mektubu’nu ’skandal’ olarak niteledi. Bedük, "Bu, vahim ve o nispette ayıp bir uygulamadır" dedi. Bedük, Bakan ve Başbakandan, kendi siyasi emelleri uğruna propaganda yaptıkları öğrenciler ve ailelerinden, mektup skandalı için özür dilemelerini de istedi.
Bir elde karne diğerinde mektup
İSTANBUL Kadırga Anadolu Meslek Lisesi’nde öğrencilere karneyle birlikte teşekkür mektubu örneğinin yer aldığı kağıtlar dağıtıldı. Aynen Hürriyet’in dünkü haberinde olduğunu gibi, teşekkür mektubunun Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve MEB Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi istendi. Aynı kağıtta yer alan bilgilendirme ve teşekkür mektubunun gönderilmesi istenen yerlerin açık adresleri, telefon numaraları, faks numaraları ve e-posta adresleri de dağıtılan kağıtlarda yer aldı.
Savunmamız alınmadı
MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, YÖK’ün Danıştay’da açtığı, İmam Hatipli’ye çifte diploma davasında, "Daha savunmamız alınmadı" dedi. Çelik, önceki günü kastederek, şöyle konuştu: "Daha dün itibariyle bize yapılan başvurularda dile getirilen iddialar bildirildi. Henüz böyle bir karar söz konusu değildir. Varsayımlar üzerine hareket edemeyiz. Şu anda bir mahkeme süreci devam ediyor. Bizim henüz savunmamız alınmış değil. Malumunuz böyle bir karar da herhalde ilgili kurumun savunması alınmadan verilmez."
YÖK’ün ise başvurusunda ’acil durum’ vurgulamasında bulunarak, kararın ’savunma alınmadan verilmesi’ni talep ettiği belirtildi. Danıştay’ın ara kararını yürütmeyi durdurma olarak değerlendiren bakanlık bürokratları, Bakan başkanlığında önceki gece geç saatlere kadar seri toplantılar yaptılar.
Kadırga Anadolu Meslek Lisesi’nde dağıtılan teşekkür mektubunun Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve MEB Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi istendi. Mektupların gönderilmesi istenen yerlerin tamamının açık adresleri, telefon numaraları, faks numaraları ve e-posta adresleri de dağıtılan kağıtlarda yer aldı.
TALİMAT VERMEDİM
Bakan Çelik ise dün Atatürk Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi’nde düzenlenen karne töreninde, Hürriyet’te dün yayımlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla bazı meslek liselerinde karneyle birlikte Başbakan’a teşekkür mektubu dağıtılacağını belirten ’Karnelere ilişik lobi mektubu’ başlıklı habere tepki gösterdi. Çelik, meslek lisesi veli ve öğretmenlerini de tepki göstermeye çağırdı. Çelik, kampanya talimatı vermediğini savunurken, "Böyle bir girişimin kendiliğinden çıkmış olabileceği"ni söyledi. Haberin yanısıra bu konudaki köşe yazısını da ağır dille eleştiren Çelik, şunları söyledi:
Şöyle etrafınıza bakın, dürüstlükten, doğrudan eser olmayan birçok davranış, uygulama göreceksiniz. Siz meslek lisesi öğrencilerisiniz. 1998’den beri meslek lisesi öğrencilerine bir haksızlık yapılıyor bu ülkede. Bugün bir büyük gazetede, ’Karneyle Birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Lobi Mektubu’ diye bir haber yer alıyor.
UTANMA, SIKILMA
Utanma, sıkılma, edep diye bir şey vardır. Biz güya bütün okullarımıza bir talimat vermişiz, Milli Eğitim Bakanlığı bunu yapmış. Demişiz ki, ’Sayın Başbakan’a Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle ilgili teşekkür mektupları yazın...’
Sabrın bir sınırı var. Bu duruma bazı meslek liselerindeki veliler ve öğretmenler tepki gösterebilirler. Bu demokratik tepki, insanların en tabii hakkıdır. Ben o insanları tenzih ederim, onlar sürü değiller. Benim yönlendirmemle, ille de benim teşvik etmemle yola çıkacaklar diye bir şey yok. Bunu kendiliklerinden de yapmış olabilirler.
İHTİYACI YOK
Başbakan’ın bunun için teşekküre ihtiyacı yok. Gittiği her yerde sevgi seliyle karşılaşıyor. Ama böyle yapmacık, bindirilmiş kıtalar halinde, zorlayarak, Başbakan’a ya da bir başkasına teşekkür yöneltmek gibi bir küçüklük içerisinde olmayız.
YAZILI AÇIKLAMA
Milli Eğitim Bakanlığı da yazılı açıklamayla, kampanya için bakanlıktan ’resmi veya gayri resmi yazı’ gönderilmediği vurguladı. Açıklamada, "Öğrencilerimizin ve velilerin kendiliğinden gelişmiş lehte veya aleyhte tepkisi varsa ona da saygı duyarız" denildi.
Bedük: Bu skandal
DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük, ’Başbakana teşekkür mektubu’nu ’skandal’ olarak niteledi. Bedük, "Bu, vahim ve o nispette ayıp bir uygulamadır" dedi. Bedük, Bakan ve Başbakandan, kendi siyasi emelleri uğruna propaganda yaptıkları öğrenciler ve ailelerinden, mektup skandalı için özür dilemelerini de istedi.
Bir elde karne diğerinde mektup
İSTANBUL Kadırga Anadolu Meslek Lisesi’nde öğrencilere karneyle birlikte teşekkür mektubu örneğinin yer aldığı kağıtlar dağıtıldı. Aynen Hürriyet’in dünkü haberinde olduğunu gibi, teşekkür mektubunun Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve MEB Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi istendi. Aynı kağıtta yer alan bilgilendirme ve teşekkür mektubunun gönderilmesi istenen yerlerin açık adresleri, telefon numaraları, faks numaraları ve e-posta adresleri de dağıtılan kağıtlarda yer aldı.
Savunmamız alınmadı
MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, YÖK’ün Danıştay’da açtığı, İmam Hatipli’ye çifte diploma davasında, "Daha savunmamız alınmadı" dedi. Çelik, önceki günü kastederek, şöyle konuştu: "Daha dün itibariyle bize yapılan başvurularda dile getirilen iddialar bildirildi. Henüz böyle bir karar söz konusu değildir. Varsayımlar üzerine hareket edemeyiz. Şu anda bir mahkeme süreci devam ediyor. Bizim henüz savunmamız alınmış değil. Malumunuz böyle bir karar da herhalde ilgili kurumun savunması alınmadan verilmez."
YÖK’ün ise başvurusunda ’acil durum’ vurgulamasında bulunarak, kararın ’savunma alınmadan verilmesi’ni talep ettiği belirtildi. Danıştay’ın ara kararını yürütmeyi durdurma olarak değerlendiren bakanlık bürokratları, Bakan başkanlığında önceki gece geç saatlere kadar seri toplantılar yaptılar.