300 vekil, 3 bin hâkim 613 gazeteci dinleniyor
Güncelleme Tarihi:
Saygı ÖZTÜRK/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2009 00:00
Yasadışı Telefon Dinlemelerini Araştırma Komisyonu eski üyesi Bilgisayar Mühendisi CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, 300 milletvekili, 3 bin civarında hakim ve 613 gazetecinin telefonlarının dinlendiğini öne sürdü.
Seyhan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) denetimini de aynı başkanlık bünyesinde görevli kişiler tarafından yapıldığını, böylece işlemlerin yargı denetiminden kaçırıldığını iddia etti.
Bazı mahkemelerin kime ait olduğu belirtilmeyen telefon numaraları üzerinden dinleme kararı verdiğine ilişkin elinde belgeler bulunduğunu belirten Seyhan, şu iddialarda bulundu:
“Şunu net olarak söylüyorum, hakim ve savcıların telefonları üç yıldır dinleniyor. Bazı dinlemelerde hiç kişi adı belirtilmiyor. Dolayısıyla hakim, kimin hakkında dinleme kararı verdiğini bilmiyor. Oysa dinleme ancak ‘kuvvetli şüphe’ halinde ve yapacak başka bir şey bulunmaması halinde son çaredir. Bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesine ilişkin karar almak için mahkemeye başvurulduğunda, gerçekte o kişiye ait olmayan telefon numaraları da sanki o kişi kullanıyormuş gibi mahkeme kararında yer alıyor.
Emniyette birbirini dinleyen gruplar var
Telefonu dinlenecek kişinin gerçekte 4 telefonu varsa, bakıyorsunuz bu 14’e çıkmış. Hakimler, durumun bu şekilde olduğunu bilmeden kararlara imza atıyor. Bu durum son derece yaygın. Hedef kişiler, mahkeme kararı olmadan, takip sonucu da dinlenebiliyor. Bunun sayısı dehşet verici boyutta. Emniyet içinde de birbirini dinleyen gruplar var. Ayrıca milletvekillerine gelen elektronik postalar da milletvekiline ulaşmadan önce 3-4 defa sorgulanıyor. Bunları ezbere söylemiyorum.”
Bazı mahkemelerin kime ait olduğu belirtilmeyen telefon numaraları üzerinden dinleme kararı verdiğine ilişkin elinde belgeler bulunduğunu belirten Seyhan, şu iddialarda bulundu:
“Şunu net olarak söylüyorum, hakim ve savcıların telefonları üç yıldır dinleniyor. Bazı dinlemelerde hiç kişi adı belirtilmiyor. Dolayısıyla hakim, kimin hakkında dinleme kararı verdiğini bilmiyor. Oysa dinleme ancak ‘kuvvetli şüphe’ halinde ve yapacak başka bir şey bulunmaması halinde son çaredir. Bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesine ilişkin karar almak için mahkemeye başvurulduğunda, gerçekte o kişiye ait olmayan telefon numaraları da sanki o kişi kullanıyormuş gibi mahkeme kararında yer alıyor.
Emniyette birbirini dinleyen gruplar var
Telefonu dinlenecek kişinin gerçekte 4 telefonu varsa, bakıyorsunuz bu 14’e çıkmış. Hakimler, durumun bu şekilde olduğunu bilmeden kararlara imza atıyor. Bu durum son derece yaygın. Hedef kişiler, mahkeme kararı olmadan, takip sonucu da dinlenebiliyor. Bunun sayısı dehşet verici boyutta. Emniyet içinde de birbirini dinleyen gruplar var. Ayrıca milletvekillerine gelen elektronik postalar da milletvekiline ulaşmadan önce 3-4 defa sorgulanıyor. Bunları ezbere söylemiyorum.”