Kabahat Paralel’de

Metiner, Hürriyet’e, “Cumhurbaşkanımız da Harp Akademileri’ndeki konuşmasında sahte tapeler üzerinden nasıl aldatıldıklarını anlattı. Sonuçta onlar da bilgileri Emniyet’in, istihbarat birimlerinin başındaki insanlardan alıyor. O zaman sorduğumuzda bize de ‘Bu görüntüler var’ denildi” dedi. Metiner özetle şunları söyledi:

ÇAKMA BİLGİ VERMİŞLER

Şimdi ‘Niye kandırıldınız, aldandınız’ lafı üzerinden bu kadar polemik yapılmasını anlamış değilim. Birileri çıkıp ‘Niye bu kadar çok aldatıldınız, kandırıldınız’ diyor. Nereden bilebilirsiniz ki Emniyet ya da istihbarat biriminin başındaki kişinin Paralel Yapı’nın adamı olduğunu, kendisini gizleyip takiye yaptığını? Eğer bunlar kendi amaçları doğrultusunda imal edilmiş tapelerle sizi yanlış bilgilendirip yönlendiriyorsa kabahat aldananda değil, aldatandadır. Sonuçta onlar da bilgileri Emniyet’in, istihbarat birimlerinin başındaki insanlardan alıyor. Eğer onlar bir kumpas dahilinde yalan, çakma bilgiler vermişse kabahati Başbakanımızın veya Cumhurbaşkanımızın olamaz.
m Ne kadar abartı var, yok bilemem. Yaşadıklarından çok etkilenmiş, öyle anlatmış olabilir. Ama bu olayın gerçek olmadığını söylemek, ideolojiktir. Böyle söyleyenler bir daha kadın haklarından söz etmesinler. Sonuçta ortada Adli Tıp’tan alınmış bir darp raporu, savcılığa verilmiş bir ifade var. Ortada görüntü yok diye bu gerçekliği inkâr mı edeceğiz? Durup dururken niye böyle bir şeyi söylesin? Diyelim laik, sol çevreden genç bir kızımız, polis şiddetine maruz kaldığını veya Fatih’te sakallı, şalvarlıların saldırısına uğradığını söyleseydi görüntüsü yok diye anlatımlarını da mı görmezden geleceklerdi? O dönem İstanbul’un MOBESE hizmetlerinin hangi firmaya ihale edildiği ve kayıtların tutulduğu, bu firmanın da Paralel Yapı’yla ilişkisi araştırılmalıdır.

SİLİNDİĞİ KANAATİNDEYİM

Ben, bana gelen bilgiler doğrultusunda kişisel fikrimi söylüyorum: O dönem Emniyet’in kimlerin elinde olduğu, hem bu müdürlerin hem de MOBESE hizmetlerini yürüten firmanın Paralel Yapı’yla ilişkili olduğu biliniyor. Eğer bunun bir kıymeti harbiyesi yoksa, Paralel Yapı’yla ilgili, savcılıklarımızın yürütüğü soruşturmalar da yalan. Ben Kabataş’taki MOBESE kayıtlarında karartma veya silinme olduğu kanaatini taşıyorum. 17-25 Aralık’tan sonra Emniyet’teki bilgisayar belleklerinin nasıl silindiğini, önemli belgelerin çuvallarla nasıl dışarıya götürüldüğünü hepimiz biliyoruz. Bunları yapan Paralel Yapı unsurları, denetimleri altında tuttukları MOBESE kayıtlarını mı silmeyecekler?

‘GÖRÜNTÜ VAR’ DEDİK ÇÜNKÜ

Metiner, önceki akşam da A Haber ekranında, Kabataş olayıyla ilgili şunları söylemişti:
“Ben izlediğimi söylemedim mesela, katıldığım televizyon programlarında bu görüntülerin var olduğunu söyledim. Niye var olduğunu söyledim, çünkü biz iktidar partisiyiz, Emniyet müdürlerimizi arar sorarız, ‘Bu görüntüler var mı’? O dönemin paralel müdürleri bu görüntülerin elimizde olduğunu söylediler. Biz de namert olduklarını bilmeden onların sözüne itibar ederek, evet bu olayın görüntüleri var dedik. Ben dedim.”