Güncelleme Tarihi:
ÇALIŞANLARININ deyimiyle ‘medeniyetin 150 metre aşağısında’ki Tarlabaşı’nda, Bilgi Üniversitesi’nin desteğiyle kurulan Tarlabaşı Toplum Merkezi (TTM) 8 yıldır çocukların eğitimine destek oluyor, kadınlara Türkçe ve okuma-yazma öğretiyor. Merkezin en yeni ziyaretçileriyse ülkelerindeki savaştan kaçarak İstanbul’a sığınan ve Tarlabaşı’nda yaşamaya başlayan Suriyeliler.
DERSİMİZ: DERDİNİ ANLATMA
Gelen talep üzerine merkezde geçen eylülden beri haftanın üç günü Türkçe dersleri veriliyor. 15 kişilik ilk öğrenci grubuna ek olarak 20 kişi de yeni bir sınıfın açılması için bekliyor. Öğrenciler, Halep, Şam ve sınır köylerinden gelen kuaför veya ilkokul öğretmeni gibi çeşitli meslek sahibi. Derslerde İngilizce, Türkçe, Kürtçe ve Arapça konuşuluyor. Ders programı da öğrencilerin talebine göre belirleniyor: Hastaneye gittiklerinde rahatsızlıklarını anlatma, pazarda alışveriş, geçmiş zaman hikâyelerini anlatma...
DESTEKÇİLERE İHTİYAÇ VAR
TTM’nin sorumlusu sosyal hizmet uzmanı Ceren Suntekin, “Tüm çalışmaları hak temelli yapıyoruz. Burada insanlar barınma, sağlık, eğitim ve kendini ifade konusunda problemler yaşıyor” diyor. Ancak Suntekin, geçen ocaktan beri çalışmalarını tek sınıflı 70 metrekarelik bir mekanda sürdüren TTM’deki küçülmenin sebebi nedir sorusuna ise, “Bugüne kadar uluslararası fon ve bağışlarla ayakta kaldık ama bu kurumlar siyasi gündemin de etkisiyle Türkiye’den çekiliyor” diye cevaplıyor ve devam ediyor: “Bu insan hakkı ihlalleri konusunda kendini sorumlu hisseden kurumsal destekçilere ihtiyacımız var!”
Artık tokat yasak
TTM’de bugüne kadar 100’ün üzerinde kadın okuma-yazma öğrendi. Remziye Hanım onlardan biri: “13 yıl önce Urfa’dan Tarlabaşı’na göç ettim. Kadın eskiden hep eziliyordu. Artık tokat yasak. Okuma yazma sayesinde faturaları kontrol edebiliyorum” diyor.
Ortak çatı yoksulluk
CEREN Suntekin, “İkinci sınıf vatandaş olarak damgalanan bütün gruplar Tarlabaşı’nda yoksulluk çatısı altında yaşıyor. Özellikle zorunlu göçle gelenlerin kente uyum süreçlerine yardım ediyoruz. Buradaki çocuklar polis baskınlarını, sokakta gördükleri çatışmaları normalleştiriyor. Çocuklara çocukluklarını yaşatmaya çalışıyoruz” diyor.