Hastanelerden “kriz prosedürü” ile hasta ismi istendi

Güncelleme Tarihi:

Hastanelerden “kriz prosedürü” ile hasta ismi istendi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2013 12:02

GEZİ Parkı’ndaki revir ve gönüllü sağlık hizmeti sunulmasıyla ilgili doktorlar hakkında soruşturma başlatan Sağlık Bakanlığı, şimdi de özel hastanelerden İl Sağlık Müdürlükleri aracılığı ile Gezi protestolarında yaralanan göstericilerin isimlerini istedi. Türk Tabipleri Birliği Genel sekreteri Beyazıt İlhan, “İstanbul Tabip Odası’ndan da revirde tedavi gören hastaların isimleri ile tedavi eden doktorların bilgilerini istediler. Vermemiz mümkün değil. Eli kelepçelenen beyaz önlüklüler de doktor değil. Bu provokatif bir görüntü” dedi.

Haberin Devamı

YARALILAR KİM SORUSU
Sağlık Bakanlığı’nın Gezi Parkı protestoları nedeniyle özel hastanelerin acillerine “hazır bulunun” uyarısında bulunulduğu öğrenildi. Ancak bu uyarının ardından İl Sağlık Müdürlükleri aracılığı ile protestolarda yaralanan ve tedavi gören kişilerin isimlerinin tek tek bildirilmesi istendi. İlk iki günde sadece yaralanma nedenleri ve uygulanan tedavinin sonucu hakkında bilgi alan Bakanlık, ikinci günün sonunda verilen bilgilere göstericilerin isimlerinin de eklenmesini istedi.

OHAL İLANI
İlk Sağlık Müdürlüklerinde afet ve savaş dönemlerinde hastanelerin yatak ve hasta durumlarının öğrenilmesi ve acil harekete geçilmesi için bir kriz masası bulunuyor. Kriz masası Gezi Parkı protestolarını da olağanüstü durum olarak adlandırarak çalışma yaptı. Bu çalışmaya hastaların isimlerinin eklenmesi ise tartışma yarattı. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, konuyla ilgili Hürriyet’e şunları söyledi:

İNSANLAR HASTANEYE GİTMEDİ
“Bakanlık kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinden de bu bilgileri istedi. Bununla kalmadı İstanbul Tabip Odası’ndan da revirlerde tedavi görenlerin ve bu kişileri tedavi eden doktorların isimlerini istedi. Bizim bu bilgileri vermemiz mümkün değil. Bu durum insan haklarına aykırı ve çok tehlikeli. Yaralı ve tedavi görenlerin isimlerinin paylaşılması, sağlık çalışanlarının buna zorlanması uluslararası sözleşmelere aykırı. Bu verilerin nerede kullanılacağı belli değil. Yarın Emniyet ya da başka bir yer isimleri istediğinde Bakanlığın vermemesi mümkün mü? O nedenle insanların çoğu hastanelere gitmedi. Bunları toplamak Sağlık Bakanlığı’na yakışan bir tavır değildir. Bakanlığı bu bilgileri toplamaktan vazgeçmeye, evrensel ilkelere uygun davranmaya davet ediyoruz.

PROVAKATİF BİR GÖRÜNTÜ
Ramada Otel’den beyaz önlüklü bazı kişileri gözaltına aldılar. Bu kişilerin önce doktor olduğu söylendi. Sonra hırsız oldukları belirtildi. Karakola gittiğimizde bu kişilerin gerçekten doktor olmadıklarını tespit ettik. TTB olarak Ramada Otel’e herhangi bir revir kurmadık. Bizim kontrolümüz altında olan bir yer değil. Bu kişiler neden beyaz önlük giymişti, bu görüntüleri neden verildi bilmiyoruz. Bu bize çok manidar ve provokatif geldi. Çünkü birkaç gün önce Sağlık Bakanlığı doktorlara ‘neden bizden izinsiz sağlık hizmeti verdiniz’, bize de ‘bu kişilerin doktor olduğunu nereden biliyorsunuz’ diye sormuştu. Biz kurduğumuz revirlerde doktor ya da tıp öğrencisi olmayan kimsenin hizmet vermesine müsaade etmiyoruz. Halen bir doktor ve üç hemşire gözaltında, onların takibini yapıyoruz.

ŞİDDET GÖRÜNTÜLERİ
Polis hala şiddet uygulamaya devam ediyor. Revirlere gaz bombası, hastanelere tazyikli su sıkıyor. Bu kesinlikle olmaması gereken bir durum. Şiddet o boyuttaki yaşamını yitirenler var. Şu anda Numune Hastanesi’nde Dilan Dursun (20) yaşam mücadelesi veriyor. Beyin kanaması nedeniyle ameliyat oldu. Bir görgü tanığı hekim arkadaşımız Dilan’ın kafasına 10 metreden biber gazı kapsülü sıkıldığını söyledi. Bu çok acı.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!