Devletsizlik aciz kalmaktır

Güncelleme Tarihi:

Devletsizlik aciz kalmaktır
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2011 00:00

KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Yakın Doğu Üniversitesi’nce düzenlenen hayatının anlatıldığı etkinliğe video görüntüsüyle katılarak, KKTC’yi yaşatmanın tüm Kıbrıslı Türklerin görevi olduğunu söyledi.

Denktaş, “Devletsiz kalmak her şeyiyle aciz kalmak, başkasına muhtaç olmak demektir. Devletsiz yaşayan insanlar olabilir ama devletsiz yaşayan millet yoktur” dedi.

KKTC’nin 1’inci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs Türk halkına devletine sahip çıkması çağrısı yaparak, “Devletsiz kalmak her şeyiyle aciz kalmak demek, başkasına muhtaç olmak demektir. Devletsiz yaşayan insanlar olabilir ama devletsiz yaşayan millet yoktur. Kıbrıs Türk halkı, Türk milletinin ayrılmaz, kopmaz bir parçasıdır” dedi. Denktaş, Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan ve hayatının anlatıldığı ‘Bir Tarih, Bir Ömür’ adlı etkinlikte, önceden kaydedilen görüntüsüyle Kıbrıs Türk halkına seslendi. YDÜ Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde önceki gün düzenlenen etkinliğe Rauf Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, Başbakan İrsen Küçük, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Adem Huduti, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Mehmet Daysal, Denktaş’ın oğlu Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş ile öğrenciler katıldı. Denktaş’ın biyografisi ve milli mücadele yılları anlatıldı, Eroğlu ve Serdar Denktaş konuşma yaptı, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le yapılan söyleşi gösterildi.

Herkesin vatan borcu

Rauf Denktaş, milli mücadele yıllarının anlatıldığı belgesel sonrasında ekrandan yansıtılan konuşmasında, 197 günlük hastalık sürecinde kendisini arayıp destek olan, dua eden herkese teşekkür ederek, Kıbrıs Türk halkının sevgisinin kendisine moral verdiğini, motivasyonunu artırdığını söyledi. Kıbrıs Türk halkına, devletine sahip çıkması için çağrıda bulunan Rauf Denktaş, “Devletsiz kalmak her şeyiyle aciz kalmak demektir, devletsiz yaşayan millet yoktur” dedi. Kıbrıs Türk halkını kurtarmak için verilen mücadelenin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Denktaş, bunun yeni nesillere anlatılmasının vatan borcu olduğunu söyledi.

Bağımsızlıktan vazgeçmeyin

Kıbrıs Türk halkının geleceğe bakarak, geçmişte yaşananların yaşanmaması için dik durması, Türklüğüyle gurur duyarak, Atatürk ilkelerinden taviz vermemesi gerektiğini kaydeden Denktaş, şöyle konuştu: “Devlet demek hürriyet demektir, dimdik ayakta durup, kimsenin boyunduruğu altına girmemek demektir. Bağımsızlığınızdan asla vazgeçmeyin. Müzakere masasına bunların bilinciyle oturulması gerekir. Maraş, Güzelyurt ve Karpaz Yarımadası konusunda asla taviz verilmemelidir. Karpaz stratejik bakımdan çok önemli bir bölge. Asla taviz verilmeyeceğini herkesin bilmesi gerek. Kimse bizi bu yurttan, vatandan mahrum edemez. Kıbrıs Türk halkı, Anavatan Türkiye’ye güvenmelidir. Anavatana gelecek her zarar, bize de zarar verecektir. Kıbrıs Türk halkının kimseye muhtaç olmadan yaşama, her zorluğun üzerinden gelme gücü vardır. KKTC bir evlat gibidir, bu evladı yaşatmak, ona zarar vermeye çalışan herkese ‘dur’ demek, tüm Kıbrıslı Türklerin görevidir.”

Gömleğini bağışladı

Etkinliğin sonunda, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, Çocuk Onkoloji Hastanesi’nin yapımı için KKTC Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından başlatılan 50 projesine kendi safari gömleğini bağışladığı da açıklandı. Üniversitede Denktaş’ın fotoğraflarından oluşan sergi de açıldı.

3 kez ölümden döndü hepimizi defalarca şaşırttı

DEMOKRAT Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, babasının 24 Mayıs’ta rahatsızlandığını anımsatarak, bu süre içinde 3 kez ölümden döndüğünü, direnciyle herkesi defalarca şaşırttığını söyledi. Denktaş şöyle konuştu: “Solunum cihazına bağlı olduğu günlerde çok zor bir gece geçirmiştik. Sabah erken saatlerde odasına girdiğimde ağzında solunum boruları ile dimdik otururken kendisini gördüğümde parlayan gözlerle yüzüme bakarak ‘Bunu da yendim’ der gibiydi. En halsiz halinde ‘Hristofyas ile Eroğlu bugün görüştü, sonucunu öğrenmek ister misin’ diye sorduğumda, nasıl bir anda canlandığını gördüm. Ankara’da olduğumuz günlerde sıkıldığını görünce, ‘Ne yapmak istersin’ diye sordum. ‘Burası da vatan, orası da vatan. Ama memleketime gitmek isterim’ dediğinde bunu bir an önce yapmamız gerektiğine inandım. Bugün çok şükür kendi evinde, kah masasında kah oturma odasında torunları ile sevenleriyle konuşuyor ve yine esprilerini yapıyor. ‘Hz. Azrail’i gücendirdim herhalde çoktandır uğramıyor’ diyerek, haftada bir gün bölgeleri gezmek istiyor. Bunun için Allah’a şükrediyoruz. Onun yaşadığı her gün bizim için Allah’ın bir lütfü, bir hediyesidir.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!