Siyanür olayında şok suçlama

Güncelleme Tarihi:

Siyanür olayında şok suçlama
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2011 17:51

İçme suyuna siyanür karıştığı iddia edilen Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Dulkadir köyü ile siyanür kullanılarak gümüş üretilen Eti Gümüş AŞ'ye ait tesis arasındaki su boruları sökülerek, köye başka bir kaynaktan su getirilmesi için çalışma başlatıldı. Eti Gümüş A.Ş. Genel Müdürü Ergun Kılıç ise şok bir iddia ortaya attı: "Köye bulunan su deposuna siyanür atılmış olabilir."

Haberin Devamı

Önceki gün içme suyuna siyanür karıştığı öne sürülen Dulkadir köyünde yaşayan 7 kişinin, Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesinde zehirlenme tanısıyla tedavilerine devam ediliyor. Bu kişilerin hayati tehlikeleri bulunmuyor.

Bir inek, iki koyun, yedi ördek ve sekiz civcivin siyanürlü su nedeniyle telef olduğu ifade edilen köy ile yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki Eti Gümüş AŞ'ye ait tesis arasında bulunan ve iki aydır kullanılmadığı bildirilen içme suyu hattına ait borular, tesis çalışanları ve köylüler tarafından söküldü. Dulkadir'e, köyün yakınındaki Aliköy beldesinin sınırları içerisinde kalan bir alanda bulunan kaynaktan elde edilecek suyun getirilmesi için çalışmalara başlandı.

GENEL MÜDÜR KILIÇ VE BELEDİYE BAŞKANI TUNÇ'UN SÖZLERİ

Eti Gümüş AŞ Genel Müdürü Ergun Kılıç yaptığı açıklamada, 20 yıldan bu yana Dulkadir köyüne su verdiklerini ve şirketin çalışmasını istemeyen bazı güçlerin sabotaj yapma ihtimali üzerinde durduklarını söyledi.

Tesislerin 2004 yılında özelleştirildiğini ve köylülerin su ihtiyacının ücretsiz olarak karşılanmasına devam edildiği anlatan Kılıç, “Köye giden su tesisatları 20 yıl önce döşenmiş. Biz iki aydan bu yana bu şebekelerden köylülere su vermiyoruz. Köye giden şebeke kanalına herhangi bir müdahale olup olmadığını tespit etmeye çalışıyoruz. Köyde bulunan su deposuna siyanür atmak suretiyle karışım da olabilir” dedi.

Aliköy Belediye Başkanı Kemal Tunç ise tesislerden Dulkadir'e gelen suda şimdiye kadar hiçbir sorun yaşanmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Biz de bu olay karşısında önlem amaçlı depolarımızı, şebekelerimizi, evlere giden şebekelerin devamını, vanalarına, musluklarına varıncaya kadar her yerini değiştiriyoruz. Şu anda korkulacak bir durum veya herhangi bir risk yok. Bu olayı araştırmaktayız. Hastalananlar 'siyanürden oldu' demiyor, mide bulantısı şikayetleri var. Şimdiye kadar doktor raporu elimize ulaşmadı. Bu nedenle siyanürden zehirlendiklerini söyleyemeyiz.”

KÖYÜ TERK ETMEK İSTİYORLAR

Dulkadir Köyü Muhtarı Selim İlhan, atık su barajındaki siyanürün, köyüne gelen içme suyu hattına karıştığı iddiasını yineledi.

Yeni su deposu inşa etmek için çalışma başlattıklarını bildiren İlhan, şunları kaydetti: “Dün, bir arkadaşımız ördek ve civcivlerine su vermiş. Hayvanlar suyu içer içmez telef olmuş. Onun yardım istemeye gittiği bir başka arkadaşımızın ineği de, aynı sudan içtiği için rahatsızlanmış. Ayran, yoğurt, kömür tozu içirip kusturarak hayvanı iyileştirmişler. Ondan sonra veteriner gelmiş ve başka bir ineğin önüne deneme amaçlı tenekeyle su bırakıp içirmişler. 10 dakika bile geçmeden hayvanın öldüğünü görmüşler.

Olayın sabotaj olduğu iddia ediliyor. Ancak benim buna aklım ermedi. Bunu kim yapabilir? İnsan hayatını bu kadar basit nasıl kullanırlar? Köylülerin vanayı açtığı söyleniyor. Bizim fabrikaya giderek açma imkanımız yok. Çok sayıda güvenlik görevlisi bulunuyor ve her yer güvenlik kameralarıyla gözetleniyor.”

Köy sakinlerinden Ayşe Soyaslan, içme sularını Aliköy beldesinden temin ettiklerini söyleyerek, fabrikadan gelen içme suyunu bazen çay yapmak için kullandıklarını, kimi zaman ise içmek zorunda kaldıklarını anlattı.

Dulkadir'deki herkesin köyü terk etmek istediğini ifade eden Soyaslan, “Güzelce bizim paramızı versinler, biz köyden gidelim. Kimse artık köyde durmak istemiyor. Biz 500 bin lira istiyorsak, onlar 150 bin lira veriyormuş. Biz 150 bin lirayla nasıl geçineceğiz. Her şeyimiz, malımız, mülkümüz tarlamız bu köyde. Versinler paramızı biz de başımızın çaresine bakalım” diye konuştu.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!