Haberal'ın odasında arama
Güncelleme Tarihi:
Ergenekon davasının en uzun süre hastanede yatan sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’ndeki odasında ve hastanenin bilgi işlem servisinde savcı nezaretinde arama yapıldı. 19.30 sıralarında başlayan arama tam 6.5 saat sürdü.
ARAMA 6.5 SAAT SÜRDÜ - FOTO GALERİ
Savcı nezaretinde, saat 19.30 sıralarında hastaneye gelen Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, hastanenin bilgi işlem servisi ve Haberal’ın odasında arama yaptı. Sivil polislerin katıldığı aramalar hakkında açıklama yapılmazken, bilgi işlem servisindeki incelemeler uzun sürdü.
Polis ayrıca Mehmet Haberal’a ait olduğu ileri sürülen hastane otoparkındaki bir otomobilde de arama yaptı.
Mehmet Haberal tutuklandıktan sonra Nisan 2009’da kalp rahatsızlığı nedeniyle İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde tedavi altına alınmıştı. Haberal’ın cezaevinde kalmaya sağlık durumunun elverişli olduğu şeklinde verilen raporun, mahkemeden saklandığı gerekçesiyle açılan soruşturmada Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Erhan Kansız 12 Ocak 2011’de tutuklanmıştı.
“TÜRKİYE HUKUK DEVLETİ OLMAKTAN SÜRATLE UZAKLAŞIYOR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2. Ergenekon davası tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın hastane odasının aranmasına tepki gösterdi. Yoğun bakım odasına herkesin elini kolunu sallayarak girmesinin yanlış olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “En azından yoğun bakım ünitesinin gerektirdiği koşulların sağlanması lazım bir üçüncü kişinin oraya girmesi için. Öyle anlaşılıyor ki bunların hiçbirisine uyulmadı. Türkiye zaten bir hukuk devleti olmaktan süratle uzaklaşıyor” dedi.
Erzurum’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP Lideri, Ergenekon davası tutuklu sanığı Mehmet Haberal’ın hastane odasının aranmasına ilişkin değerlendirmede bulundu. Yapılan aramanın sağlık koşulları açısından yaratacağı tehlikeye dikkat çeken Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Sayın Başbakanın, hükümet yetkililerinin kendilerine sorması gerekir acaba yoğun bakımda yatan bir hastanın odası 6.5 saat aranır mı aranmaz mı? O odaya doktor gözetiminde olmaksızın bir başka kişinin girmesi doğru mudur değil midir? Eğer bunlara doğrudur diyorlarsa yapılanlar da doğrudur. Eğer ‘hayır bunlar yanlıştır böyle bir şey olmaz’, yoğun bakımda herkes isteyen elini kolunu sallayarak yoğun bakıma giremez en azından yoğun bakım ünitesinin gerektirdiği koşulların sağlanması lazım bir üçüncü kişinin oraya girmesi için. Öyle anlaşılıyor ki bunların hiçbirisine uyulmadı. Türkiye zaten bir hukuk devleti olmaktan süratle uzaklaşıyor. Bunları da artık olağan karşılamaya başladık."