Akşit: "Darbe siyasetteki kadına vuruldu"

Güncelleme Tarihi:

Akşit: Darbe siyasetteki kadına vuruldu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2010 15:11

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Güldal Akşit, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili olarak, olayda asıl mağdurun siyasetteki kadın olduğunu belirterek, “En büyük darbe siyasetteki kadına vurulmuştur bu olayda; ne sayın Baykal'ın ne Nesrin Baytok'un şahsı, ne şu ne bu” dedi.

Haberin Devamı

Türkiye İş Kadınları Derneğince (TİKAD) düzenlenen “Söz Sırası Kadında” toplantısında konuşan Akşit, gündemin çok hızlı değiştiği Türkiye'de kadınların güncel konulara daha duyarlı olması gerektiğini söyledi.

Güldal Akşit, siyasetin halen erkeklerin egemen olduğu bir alan olduğunu ifade etti.     

Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP kurultayındaki kıyafetine de değinen Akşit, “Kıyafet, kişinin kendisine ve karşısındakine olan saygısını gösterir. Siyaset yapıyorsanız bu çok daha önemli. Kılıçdaroğlu'nun kıyafeti ne olursa olsun, genel başkanlığa aday birisinden bahsediyoruz, daha farklı olmalıydı. 'Bayramlıklarını' giyip oraya gitmesi gerekirdi. Gömlek markasına takılmıyorum. Kasket takma tarzı mı bilmiyorum ama sırıttı” diye konuştu.                         

Akşit, Kılıçdaroğlu'nun, sakin, saygılı ve ölçülü bir insan olduğunu belirterek, bu özelikleriyle siyasete yeni bir boyut getirmesini diledi.

Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntüleri, “iç hesaplaşma” olarak yorumlayan Akşit, “Olayların bu kadar çabuk gelişmesi bunu gösteriyor. Sayın Baykal'ın yalnız bırakılması insanın aklına, 'Başka hesaplar var' diye getiriyor. Bir siyasetçi için hiç hoş olmayan bir son. Allah kimseye yaşatmasın” dedi.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Akşit, Baykal'ın hep bir komplo iddiasıyla ortaya çıktığını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Baykal bir şekilde konuştu ancak Nesrin Baytok ortada yok. Konuşmuyor, ne kabul ediyor ne de inkar ediyor. Burada kadının mağduriyeti söz konusu, sadece Baytok için değil. Baykal kadar Baytok'un da savunulması gerekirdi. 'O kadın' diye anılmaya başlandı. Çok kötü bir itham. Bu olayın en vahim yanı, kadına sahip çıkılmamıştır, ne erkek tarafından ne kadın ne de parti tarafından. Burada asıl mağdur siyasetteki kadın. En büyük darbe siyasetteki kadına vurulmuştur bu olayda; ne sayın Baykal'ın ne Nesrin Baytok'un şahsı, ne şu ne bu.”

Yaşanan olayın kadına uygulanan psikolojik bir şiddet olduğunu ifade eden Akşit, “Siyasetteki kadın sahipsiz” dedi.

Akşit, Baykal'ın eşi Olcay Baykal'ın da olayın mağduru olduğunu dile getirerek, Olcay Hanım'ın eşine destek olmak için suskunluğunu koruduğunu düşündüğünü belirtti.

Kadınların mecliste temsil oranının yüzde 9,1 olduğunu aktaran Akşit, reel sektörde de kadın temsil oranının az olduğunu kaydetti.

“KADINLAR CİNSEL OBJE OLARAK ALGILANIYOR”

TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut da kadınların toplumsal yaşamdaki yeri ve yoğunluğunun o toplumlar açısından gelişmenin ve ilerlemenin temel dinamiği olarak kabul edildiğini söyledi.

Bulut, şöyle konuştu:
“Son günlerde yaşanan olaylara bakıldığında, ülkemizde kadınlara karşı olan yaklaşımın halen kadının toplumsal yaşamdaki rolünü tanımlamaktan uzak olduğunu söyleyebiliriz. Bütün dünyada olduğu gibi kadınların hemen her sektörde erkek egemen yapılar içinde çalışmak, üretmek, düşünmek ya da katlanmak zorunda oldukları pek çok zorluk bulunmaktadır. Kadının sahip olduğu değerlerin aksine çoğunlukla bir cinsel obje olarak algılanması, kariyeri için bunu kullanmak zorunda bırakılması ya da erkek egemen yapılar içinde kadının kariyeri için bazı şeylere zorlanması maalesef çok sık yaşanan bir durum.”

Dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm yaşanmasına rağmen kadın algısının hep aynı kaldığını ifade eden Bulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her alanda erkekler konuşuyor, her konuda erkekler söz sahibi oluyor. Kadınların hakları konusunda da o kadar duyarlı ve anlayışlılar ki başımızdaki türbandan toplumdaki yerimize kadar bize sahip çıkıyor, sözde çözüm arıyorlar. Ülkemizde son yaşanan ve tüm siyasi dengeleri alt üst eden CHP olayında bile medyada kadın zekası, üretkenliği, projeleri, uzmanlığı değil, cinsel bir tüketim objesi olarak ele alınıyor. Kimin daha mağdur olduğu tartışılıyor. Tartışmamız gereken aile yapımız ve ahlaki değerler. Erkek egemen sisteme karşı uyanmamız ve 'dur' dememiz gerekmektedir. Kadınlarımızın cinsel bir tüketim objesi olarak görülmesine 'hayır' demeliyiz.”

Nilüfer Bulut, kadınların güçlerinin farkına vararak, erkeklerle her alanda yan yana toplumun gelişimine katkı sağlaması gerektiğini belirtti.
Toplantıda bazı kadın köşe yazarları da son günlerde Türk siyasetinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!