Güncelleme Tarihi:
CHP’nin tarihi kurultayına tanıklık ederken, daha önce görev yaptığım Almanya’da izlediğim, Sosyal Demokrat Parti (SPD) kongrelerini anımsadım. Ne yazık ki; hangi ideolojik gelenekten gelirse gelsin, kurultay/kongre yapmayı bir türlü beceremiyoruz. Tüm siyasi partilerin genel merkezlerinin bulunduğu Ankara’da, bu tür organizasyonların düzenleneceği geniş bir salona, profesyonel bir bakışa ihtiyacı var.
Bu seferki heyecandan
Batılı ülkelerde olduğu gibi TV’ler için ayrı bir platform yapılmasını ve kameraların da buralarda konuşlandırılmasını düşünmek çok zor olmasa gerek. Dünkü karmaşayı CHP’deki yeni heyecana verelim, ama bundan sonraki kurultaylarda, daha çağdaş, sağlıklı gözlem yapmaya elverişli altyapı oluşturulması gerektiğini söyleyelim. Avrupa tipi siyaset anlayışını göstermeye de buradan başlanabilir.
Ben değil biz dönemi
CHP Genel Başkanlığı’na seçilen Kemal Kılıçdaroğlu dünkü konuşmasında, seçim startı verirken, Ecevit kasketini başına takarak, solun her kesiminden gelecek oya talip olduğunu da gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Ben yok biz varız. İktidara birlikte koşacağız” diyerek, partide tek adam döneminin bittiği mesajını da verdi.
‘Recep Bey’e ilginç yorum
Kılıçdaroğlu’nun “Recep Bey” vurgusu, Türk siyasi hayatına yeni bir söylem olarak girdi. CHP’nin eski genel başkanlarından Altan Öymen bu söylemi, “Başbakan Erdoğan’a ‘Şunu yaptık, bunu yaptık diyorsun ama ‘Atma Recep din kardeşiyiz’ demek istiyor” sözleriyle analiz etti.