Ermeni liderden kol düğmeli mesaj

Güncelleme Tarihi:

Ermeni liderden kol düğmeli mesaj
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2010 14:43

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni Cemaati Başkanı Bedros Şirinoğlu ve Ermeni Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Herman Balyon'u kabul etti. Görüşmede Şirinoğlu’nun Osmanlı Padişahı 2. Mahmut’un resminin bulunduğu kol düğmesi dikkati çekti.

Haberin Devamı

2. MAHMUT RESİMLİ KOL DÜĞMESİ DİKKAT ÇEKTİ / FOTO GALERİ 

Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şirinoğlu, 1915 olaylarını "arasına nifak sokulan iki samimi arkadaşın birbirini üzmesi" olarak niteleyerek, "Benim büyükbabam da bu olaylarda vefat etti ama bunu fazla kurcalamaya gerek yok. Bana göre bunu soykırım olarak da nitelendirmeye gerek yok" dedi. 

“1915 OLAYLARI, ARASINA NİFAK SOKULAN İKİ SAMİMİ ARKADAŞIN BİRBİRİNİ ÜZMESİ”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni Cemaati Başkanı Bedros Şirinoğlu ve Ermeni Hastanesi YÖnetim Kurulu Başkan Yardımcısı Herman Balyon'u Başbakanlık Resmi Konutu'nda kabul etti. Şirinoğlu Kabulün ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 1915 olaylarını "Arasına nifak sokulan iki samimi arkadaşın birbirini üzmesi" olarak nitelendiren Şirinoğlu, şöyle konuştu:
"1915'de olan olaylar, iki çok samimi arkadaşın, birbirini çok seven ortağın arasına nifak sokulmuştur. Bu nifak neticesinde birbirini çok seven arkadaşların kavgası maalesef kötü bitmiştir. Kavgaydı bu. Güvensizlik doğdu. Bu kavga 100 sene önce olmuştur. Bunu unutmak lazım, ileriye bakmak lazım. Türkiye'nin geleceği için çalışmak lazım. Sayın Sarkisyan da aynı vaziyette Ermenistan için 'Ermenistan'ın geleceğine bakalım. Vatandaşlarımızın mutluluğuna bakalım' demiştir."

Haberin Devamı

“BÜYÜKBABAM DA 1915 OLAYLARINDA ÖLDÜ AMA BUNU FAZLA KURCALAMAYA GEREK YOK”

1915 öncesinde ki Anadolu nüfusunun 1.5 milyon olmasına rağmen şu an 70 bin olduğu hatırlatılan Şirinoğlu, bunun nedeninin sorulması üzerine şunları söyledi:
"Bunun adı kavgadır. 1.5 milyon Ermeni vardır. Evet, muhakkak ki hem Ermeni tarafından hem Türk tarafından zayiat olmuştur. Bu 1.5 milyon Ermeni'nin büyük bir kısmı da yurt dışına göç etmişti. Bugün Beyrut'ta, Suriye'de, İran'da, Irak'ta, ABD'de, Fransa'da bulunan Ermenilerin sayısını hesaplayın, aradaki farkı göreceksiniz. Ben 'bir şeyler olmamıştır' demiyorum. Ermenistan'daki soydaşlarımız da netice itibarıyla sıkıntı yaşamışlardır. Fakat bunu fazla eşelemekte fayda yok. Bunu eşeleyecek olsak, ilerimiz hep karanlık kalır, aydınlığa kavuşamayız. Muhakkak bir şeyler oldu. Ermeniler'de bir şeyler varsa Türk milletinde de zayiat var. Benim büyükbabam da bu olaylarda vefat etmiştir ama bunu fazla kurcalamaya gerek yok. Bana göre bunu soykırım olarak da nitelendirmeye gerek yok. Bu, iki çok samimi arkadaşın, çok samimi dostun arasına nifak sokuldu. Bunlar o nifaka inanarak, birbirlerini üzdüler. Bunu böyle düşünmek lazım. Olaylar olmuştur fakat her iki tarafta da zayiat vardır. 100 sene geçmiş üzerinden. Kin taşımaya gerek yok. Dünyada böyle olaylar çok olmuştur, harp de çok olmuştur, sıkıntı da çok olmuştur ama üstü kapanmıştır. Her nedense Türkiye'de, Osmanlı'da yaşayan Ermeniler ile süregiden bu olayın üstü kapatılmak istenmiyor. Niye kapatılmak istenmiyor, ben anlamıyorum."

Haberin Devamı

“BAŞBAKAN’IN SÖZLERİYLE KALBİ BİR DEĞİL”

Başbakan Erdoğan'ın "100 bin kaçak Ermeni'yi sınırdışı ederiz" sözleri için de Şirinoğlu, 100 bin rakamını Erdoğan'a kendilerinin verdiğini, yanlış olduğunu söyledi ve özür diledi. O sözlerle ilgili olarak ise, "Sözleriyle kalbi bir değil" diye konuştu.

"DİASPORA GELSİN, TÜRKİYE'DE Kİ ERMENİLERİ GÖRSÜN, SONRA KARAR VERSİN"

Türkiye’de yaşayan Ermeni vatandaşların güven içinde yaşadığını söyleyen Bedros Şirinoğlu, bir gazetecinin,"Ermenilerden bir şikayet yoksa bu tasarılar neden geçiyor. Bu sözleriniz diasporadan tepki alıyor mu?" sorusuna, "Diasporadakiler gelsinler, uzun süredir ülkelerinden uzak olanlar gelsinler, Türkiye'deki Ermeni vakıflarının mallarını, mülklerini, okullarını ve Ermeni vatandaşlarının yaşantılarını görsünler ondan sonra karar versinler" yanıtını verdi.

Haberin Devamı

“PROTOKOLLERDEN UMUTLUYUM”

Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokoller konusunda umutlu olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlayan Şirinoğlu, "Ben umutluyum çünkü zannediyorum ki hem Ermenistan hem Türkiye geçmişten ders alacaktır. Aynı hatalar tekrarlanmayacaktır. Süratle bu iş bitecektir. Ben o umuttayım" dedi.

ERMENİLER İÇİN 2. MAHMUT’UN ÖNEMİ

II. Mahmut Ermeni cemaati tarafından en çok sevilen padişahlardandı. II. Mahmut döneminde Ermeni cemaatine yeni imkanlar sağlandı ve devlet yönetiminde Ermenilere daha etkin yer verildi.

O dönemde Ermeni Cemaati'nin reisliğini, aynı zamanda Osmanlı Sarayı'nın Maliye Nazırı ve Sultan II. Mahmut'un yakın danışmanı olan Harutyun Amira Bezciyan üstlenmekteydi (1825-1834). Cemaatinin en büyük hayırseverlerinden biri olarak tanınan Bezciyan 1831'de Narlıkapı Hastanesi'nde düzenlenen bir anma gününde zamanın Patriği'ni ve diğer Amira'ları toplayarak daha büyük ve geniş çaplı bir hastanenin kurulması gerekliliği gündeme getirmişti.

Haberin Devamı

II. Mahmut, hayatı boyunca, Osmanlı İmparatorluğu’nu batı düzenine uydurmaya çalıştı. Bunun için çıkarttığı kıyafet kanunuyla (3 Mart 1829) devlet memurlarının kavuk, sarık, şalvar ve çarık giymelerini yasakladı.

Bunların yerine fes, pantolon, ceket giyilecekti. Buna karşı çıkanları şiddetle cezalandırdı. Saray yaşayışını değiştirerek Avrupalı hükümdarlar gibi davrandı; setre pantolon giydi, sakalını kısa kestirdi, resmini devlet kurumlarına astırdı. Bu değişiklikler yüzünden halk tarafından, “gâvur padişah” diye adlandırıldı.

Batılı kurumların çalışmalarından esinlenerek yalnız erkekleri belirten nüfus sayımı yaptırttı (1831). Böylece yeni kurduğu ordunun devamını sağlayacak insan ve servet durumunu öğrendi. Bu sayım sonucunda 4 milyon Hıristiyan ve 8 milyon Müslüman tespit edildi. Avrupa’nın önemli şehirlerinde daimî elçilikler kurdurttu. İlk resmî gazete olan Takvim-i Vekayi’nin çıkmasını sağladı. Avrupa hükümet düzenini benimseyerek nâzırlıklar kurdu.

Haberin Devamı

Başvekâlet, Maliye, Dahiliye, Hariciye, Evkaf nezaretleri gibi teşekküller onun emriyle kuruldu. Askerî konuları görüşmekle görevli Dâr-ı Şûra-yı Askerî, sivil görevlilerin yargılanması ve hükümetle halk arasında dâvalarının görüşülmesi için Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye kuruldu. Bir fermanla ilköğrenimin zorunlu ve parasız olduğunu ilan etti. Rüştiyeler ve devlet memurlarının yetişmesi için Mekteb-i Maârif-i Adliye kuruldu. Tıbbiye ve Harbiye okulları açıldı. Bu okullar için yabancı kaynaklı eserler Osmanlıca’ya çevrildi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!