Baykal salona Öymen'le geldi

Güncelleme Tarihi:

Baykal salona Öymenle geldi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2009 14:02

Deniz Baykal, CHP Grup Toplantısına son günlerin tartışılan ismi Onur Öymen'i yanına alarak girdi. Kemal Kılıçdaroğlu tarafından, "Dersim" açıklamaları yüzünden istifaya davet edilen Öymen, salona girişi sırasında CHP lideriyle sohbet ediyordu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal açıklamalarda bulundu. İşte konuşmasından satır başları:

CHP GRUP TOPLANTISINDAN FOTOÄžRAFLAR

CHP'li Onur Öymen: Biz konuyu kapattık

-Maalesef resmi rakamlara göre Türkiye genelindeki işsizlik sayısı son bir yıl içinde bir milyona yakın düzeye ulaşmıştır. Gerçi çok daha fazla, bunlar resmi rakamlar. Yaşı 16-24 arası olan kesimdeki işsizlik yüzde 23’tür. Yani her dört gençten biri işsizdir.

-Isınma harcaması, kış geliyor ne olacak? O nedenle emekli meselesi çok önemlidir. Emekliler açlık grevi başlattı. Emekliler boynunu bükmüş bekliyor, bizde varız diyor.

-65 yaşını doldurmuş yaşlılara yapılan zam 2 lira 30 kuruş. 90 lira 30 kuruş alan 92 lira 30 kuruş alacak. Memurların mesai saati 5 kuruş artırıldı.

-Emeklilere kulağımızı vermeliyiz.  Emekliler diyor ki emekliler arasındaki maaş farkı giderilmelidir diyor. Bir ortak yasayla emeklilerin bu sorununa bir

-Yıllardır ödenmeyen TÜFE ve KEY alacakları derhal ödenmelidir. Emekliye bakışı bu iktidar değiştirmişti. Geçmişte daima emeklilerle ilgili maaş konusu konuşulurken, kalkınma büyüme rakamları emekli maaşlarına yansıtılırdı.

-Bak şimdi ulaşıma zam yaptınız. Yüzde 30’un üzerinde bir zam yapıldı. Elektriğe zammı yaptınız. Akaryakıta zam her yere yansıyor.

-Emeklilere reva görülen 6 aylık 1.83, iki değil. Bende en çok 83’ün üçü varya ona takılıyorum. Nasıl oldu da hangi teraziyi tartında o üçü buldun. 1.85 değil, 1.80 değil, 1.82 değil, 1.83. Ne yapalım AKP’nin ön gördüğü zam bu.

-Razı olacağız da bunun sonunu inşallah ilk seçimde görürüz. Emekliye bütçeden daha geniş kaynak ayrılmalıdır. Emeklilere indirimli seyahat olanağı sağlanmalıdır.

 - Türkiye’nin gidişatıyla ilgili telaş artıyor. Hiçbir demokratik hukuk devletinde yaşanmayacak olaylar her geçen gün Türkiye’de yaşanıyor. Türkiye bir derin bunalıma doğru sürükleniyor. Bunun temelinde anayasal hazımsızlık var. Yaşanan günlük olayların herkesi tedirgin eden gelişmelerin altında bilin ki altında derin bir anlam vardır.

- Silahlı kuvvetlerle, yargıyla çatışma çıkıyor. Basın sindiriliyor, iş dünyası yıldırılıyor. Bütün bunların altında Türkiye’yi hazmedemeyen, Türkiye’nin demokrasi kazanımlarını içine sindiremeyen, bir iktidarın iş başında oluşunun yol açtığı gerginlikler, çatışmalar kopuşlar her gün önümüze geliyor.

- Bu tablo kabul edilemez. Bu tablo karşısında, devam etmek Türkiye’de çok daha büyük sorunlara yol açar.

- Türkiye’nin son dönemde daha da gelişen demokrasi birikimi, demokrasi kültürü böyle olaylar karşısında esnek davranma düzeyini yükseltmiştir. Ancak bu yükseklik kimseyi yanıltmamalıdır.

- Her gün hepimiz acaba bir olumlu gelişme başladı mı? İşsizliğin artışı, halkın geçim sıkıntısının artması, ekonomik sorunlar artık noktalanmaya başladı mı? Hepimiz umutla, ha piyasalar toparlanacak, Türkiye’de istihdam olanakları genişlemeye başladı haberlerini bekliyoruz.

- Bizi umutlandıracak, sevindirecek bir işaretin hala ortaya çıkamamış olduğunu, yapılan son açıklamalarda maalesef hala, ekonomideki gerilemenin işsizlikteki artışın, yeni yeni resmi verilerini bize veriyor.

ORJÄ°NAL BELGE NEDEN GELMÄ°YOR Â

- Size uzun süreden beri parmak izi incelememiş yapın diyorum ama girmiyorsunuz. Albay Çiçek, bu belgeyi tutmayacağım eldiven istiyorum demiş.

- Ankara’da askeri mahkeme bende bu konuyu inceleme devam ediyorum. Madem orijinal belge sizde, bu kanıtı benimde görmem lazım, bende bunu inceleyeyim diyor. Dört defa yazıyor, belge gelmiyor. Nasıl gelmez? Bu ne demektir?

 

- Bu mahkemeye bu belgeyi göndermeme yetkisini kimden alıyorsunuz? Akla mantığa sığacak bir tablo değil. Mahkeme mahkemeye belge vermiyor. Herkesin hükmü verdiği konuda belli aşamada hakimler çıkıp doğru bildiklerini söylüyor. Böyle bir ülke olmaz. Yarın bir gün hepimizi ilgilendirir. Herkes bu adli tıp’ın bu şekilde tepki vermesi yetersizdir diyor.


- Erdoğan demiş ki: "Tevhid-i Tedrisat" kanunu nelerin önünü tıkamak, nelerin önünü açmak içindir. Bu Atatürkçü, harf inkilabına karşı bir Atatürkçü.


- ‘’Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Tarif et diyorsun edemiyor. Bu ne menem şey yahu’’ demiş. Erdoğan laiklik konusunda

‘’Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya ne gerek var? Her 10 Kasım’da yaygara koparıyorlar’’ falan demiş. Başbakan’ın düşüncelerini biliyoruz.


- Atatürk kalkarsa bizi defedermiş. Atatürk kalkarsa Sayın Başbakan’ın dünya 100 metre rekorunu kıracağına ailişkin fıkralar dolaşıyor halk arasında

Sen Atatürk’ü bırak da Hz. Ömer kalkarsa senin halin ne olur? Yetim hakkı yedin mi, yemedin mi? Bunu düşün ve kendine ona göre yol seç. Hz. Peygamber kalkacak olur ise sen nasıl bir yaşamın içindesin, senin çevrendeki insanlarla ilişkilerini sana soracak olursa senin halin ne olur Sayın Tayip Erdoğan? 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!