Türkiye’nin yönünü tartışmak bilgisizlik

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’nin yönünü tartışmak bilgisizlik
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2009 00:00

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘Türkiye nereye gidiyor’ diye soranların Türkiye’yi denizin ortasında dalgalara göre sürüklenen bir ülke gibi algıladıklarını söyledi.

Türkiye’nin yönünü tartışmanın bilgisizlikten kaynaklandığını belirten Gül, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu binasının açılış töreninde verdiği “Yeni Dönemde Türk Dış Politikası” başlıklı derste şöyle konuştu:

Değerler önemli

Türkiye, tabii ki hem Doğu’ya hem Batı’ya hem Kuzey’e hem Güney’e, her tarafa gitmektedir. Önemli olan nokta şudur, Türkiye’nin değerleri hangi istikamette gelişmektedir. Demokratik değerler, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, şeffaflık, hesap verebilirlik, bütün bu konularda Türkiye’nin gittiği istikamete bakılırsa o zaman Türkiye’nin hangi yöne gittiği çok daha iyi tespit edilir. Bazı yazılarda kıskançlık olduğu kanaatindeyim. Bazıları da bilgisizlikten yapıyorlar. Çok eksantrik düşünceler okuyorum. Bunların hiçbiri geçerli değildir. Türkiye ne yaptığını biliyor. Muhakkak ki noksanlar vardır. Bu trenin hızı, sürati, yüksekliği tartışılabilir. Ama istikametini tartışmak tamamen bilgisizlikten kaynaklanmaktadır.

Amacımız barış

Türkiye’nin bölgesinde yapmak istediği şey barışı sağlamaktır. Komşularıyla bölgeyle ilişkilerinde birinci hedef, güvenlik sorunlarını çözmek, istikrarı getirmek ve barışı geniş bir alanda tesis edip ekonomik işbirliğini gerçekleştirmektir. Refahın, bölgedeki insanların mutlu olmasının yolu budur. Mecburen kaynaklarınızı güvenlik konularına harcayacaksınız. Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arınması Türkiye’nin önemli hedeflerindendir. BM’nin beş daimi üyesinin kararlı tavırları ile başta ABD olmak üzere bu konularda önemli yeni gelişmeler mümkün olacaktır.

TSK güç katıyor

Türkiye’nin ekonomisinin güçlenmesinin ardındaki en önemli sebep, demokratik reformlardır. Hiç şüphesiz ki her zaman gurur duyduğumuz Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye’nin gücüne güç katmaktadır. Kazanılması gereken bir dost olduğunda da TSK’nın, ne kadar önemli bir rol oynadığının burada altını çizmek isterim. Eğer Türkiye’nin demokrasisi, ekonomisi, Silahlı Kuvvetleri güçlü olmasa elbette dış politika açılımlarını yapmak, dışarıda başarılı olmak da mümkün değildir. Onun için her şey önce içeriden geçmektedir. Bunu sağlamak da bizim kendi sorumluluğumuzdur.
AB ile ilişkilerde, zaman zaman hoş olmayan söylemleri, direkt veya dolaylı şekilde duyuyoruz. Bunlar Türkiye’yi rayından çıkarmak için söylenen şeylerdir. Türkiye rayından çıkmayacaktır. Çünkü hukuki temel, hukuki müktesebat çok sağlamdır.

Geleceğe yük

Eğer ülkeler kendi meselelerini kendileri tartışarak, açık, şeffaf bir ortam içerisinde değerlendirerek halletmezlerse o ülkelerin meseleleri gelecek nesillere yük olarak aktarılmaktadır. Uygulanan politikaların gerçek gerekçelerinin de izah edilmesi gerekiyor. Ülke yönetimi için de bu durum geçerlidir.

Arterler sağlam

Türkiye’nin ana arterleri, temel düşünceleri çok sağlamdır. Türkiye dünyanın en elverişli jeopolitik bölgesinde yer almamaktadır. Mevcut meselelerin ‘Ne pahasına olursa olsun çözülmesi gerektiği’ gibi bir algılama içine girmemek gereklidir. Türkiye doğru bildiğini eğilip bükülmeden söyleme hakkına ve itibarına sahip bir ülkedir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!