Barış mitinginde DTP açılımı

Güncelleme Tarihi:

Barış mitinginde DTP açılımı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2009 16:05

DTP'nin Diyarbakır'da düzenlediği Barış Mitingi'ne konuşan Belediye Başkanı Osman Baydemir, Hakkari’de 4 askerin şehit edilmesiyle ilgili olarak, “Ben bir Kürt evladı olarak çıkıp derim ki, askere sıkılan kurşun bundan böyle bana sıkılsın. Ancak Türk aydınları, Türk siyasetçileri de bundan böyle gerillaya sıkılan kurşun bana sıkılsın demelidir" dedi.

Haberin Devamı

DTP'NİN BARIŞ MİTİNGİ'NDEN FOTOĞRAFLAR

KADIKÖY'DEKİ MİTİNGE 5 BİN KİŞİ KATILDI

AHMET TÜRK'TEN ÖCALAN VURGUSU

İşte DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün konuşmasından satırbaşları:

- UNESCO, savaşların yaşamaması için 1 Eylül dünya barış gününü bir barış günü olarak ilan etmiş. Ancak 1 Eylül dünya barış gününe rağmen maalesef dünyamızda çatışmalar sure gelmiş. Özellikle Orta doğu coğrafyasında çatışmalar kavgalar sürüp gelmiş. Yine Ortadoğu coğrafyasında Kürt halkı maalesef büyük acılar yaşamıştır.

- DTP, parlamentoya girdiği günden bugüne kadar barışçıl bir sürecin gelişmesi için önemli çabalar ortaya koydu. Sorunun ancak diyalogla çözülebileceğini ifade etti ve bugünde bu çabaları sürdürmekteyiz. inatla ısrarla barışı kovalayacağız.

- Barış söylemini gündemden kaldıracak Kürtler olmayacaktır. Ama sizde bilirsiniz ki DTP’nin diyalog uzlaşı sürecin barışa çevrilmesi için ortaya koyacağı temalar bir yere kadardır, sınırlıdır. Çünkü 30 yıldan beri canını vererek, mücadele edenlerin mutlaka müzakereler içinde olması gerekir diyoruz.

- PKK’nın önderi sayın Öcalan ''barış için katkı sunmaya hazırım'' diyor. Şimdi Kürt halkı için önemli olan bu düşüncelerin, bu söylemin Sayın Öcalan tarafından dile getirilmesini ne Kürtler ne PKK hiç kimse “göz önünde tutmam” diyemez. Çünkü halkımız biliyor ki anahtar oradadır. Bu anahtarın doğru kullanılması bir zorunluluktur. Bakınız çok açık bir şekilde söylüyoruz. Devlete siz mecbursunuz demiyoruz. 'Ey kardeşlerimiz' diyoruz, formülü budur.

İRA ÖRNEĞİ

- İngiltere’de İrlanda sorunu gündeme geldiği zaman gerçekten bu işin mutfağı oluşturuldu. Hem hükümetle hem IRA’yla görüşmeler yapılarak belli bir rapor ortaya kondu ve şöyle bir açıklama yapıldı:
Eğer İrlanda’yı IRA’yı bu müzakerelerin dışına iterseniz bu süreç işlemez, barışa dönüşmez.
Tony Blair, ''Barış için gerekirse şeytanla da görüşürüm'' dedi.
O barışı sağlayan Lord John’a bunun için lordluk ünvanı verildi.

- Yine günümüzde dünyanın gündeminde, her halkın belleğinde hafızalarında unutulmayan Mandela bir adaya sürüldü. Mandela Cumhurbaşkanı’ndan Adalet Bakanı’na kadar mektuplar yazdı. Bu kanın durması ve barışın sağlanması için. Ancak beyaz ırkçı hükümet Mandela’ya yanıt bile vermedi.Ama bir dönem sonra görüşmeler başladı ve o siyah insanların temsilcisi, ''Güney Afrika’nın temsilcisi arkadaşlarımla özgürce görüşmeliyim'' dedi.

ÖCALAN ARKADAŞLARIYLA GÖRÜŞMELİ

- Eğer bir gün müzakereler başlarsa ve sayın Öcalan’a gidilirse bilin ki sayın Öcalan’da arkadaşlarıyla özgürce görüşmelidir. Yoksa bunun başaramayız.

'SOSYAL DEMOKRATIM DİYENLER...'

- Tabi birilerini, bazı siyasetleri iyi tanıyoruz. Onların nerelerden beslendiklerini çok iyi biliyoruz. Ama sosyal demokrat olduğunu söyleyenler 'yazıktır, günahtır' diyoruz. Gelin halkların kardeşleşmesine katkıda sunacak pozitif bir rol alın diyoruz.

- Tabii ki bu karşı duruştan dolayı iktidar partisinde, bu sorunu çözelim diyenlerde adeta bir savrulmanın yaşandığını görüyoruz.

 - MHP ve CHP bunları vatana ihanetle suçluyor. Şimdi demokrasi ve kardeşliği savunması gerekirken geçmişe dönülüyor. Niye Öcalan’ı asmadınız deniyor? İp mi yoktu deniyor? Yoksa ayaklarının altına konulacak tabure mi yoktur deniyor?

- Neymiş tasviye edilecekler, 30 yıldır zaten bu yönteme başvurdunuz. Biz sizden farklı bir yaklaşım bekliyoruz. Bu mantıkla bunu yapamazsınız. Niye asmadınız diyorlar?

-İçişleri Bakanı, ''gündemimizde anayasa değişikliği, af yoktur'' diyor. Bizim için önemli olan halkla özgürlüklerdir. Peki neden milleti ayaklandırdınız çözeceğiz dediniz? Biz bunları söylerken kaygılı değiliz, mutlaka barış gelecektir mutlaka.

- Üniter devletten taviz vermeyiz diyorlar. Türk bayrağı hepimizin bayrağıdır diyor. Bayrakla ilgili Kürtlerin bir sorunu var mı? hayır yok. Olmayan şeyler neden

- Biz Kürt sorununun üniter devlet yapısının içinde çözülebileceğini söylemedik mi? Söyledik.

- Bakın üniter devlet nedir? Üniter devlet tek devlet anlamındadır. Biz hep Türkiye’nin bütünlüğü içinde sorunun çözümünü dile getirmedik mi? Ama üniter devleti aşmamız lazım.

- Franco döneminde İspanya’da üniter devletti. Ama bugün 1978 Anayasa’sıyla,

- Galler’in İskoçların haklarının güvence altına alındığı İngiltere’de üniter devlettir. Güney Afrika’ya bakalım. Siyahların beyazların yanına gidemediği, okullara gidemediği Güney Afrika’da bir devletti. Ama dünkü Güney Afrika’yla, bugünkü Güney Afrika’ya bakın. Hangisi daha güçlü?

- Üniter devleti bir ırk devlet

- Kürtler eski Kürtler değil, sizin kadar sorunları tartışabilen bir halktır. Kelimelerin arkasına sığınarak bu sorunu başka noktalara taşımayın. Şimdi üniter devletten söz eden sayın Baykal, keşke bu siyaseti yapmasaydın, 5 – 10 tane kitap okusaydın, üniter devletin ne olduğunu, halkla özgürlüklerin ne olduğunu öğrenirdin.

- Bugün DTP’nin önemli bir rolü var. Halkımızın iradesini orada temsil etmektedir. Bu nedenle biz partimizi gücümüzü küçümsemiyoruz. Öyle bakmıyoruz. Güçlüyüz, çünkü sizlerle güçlüyüz. Ama birileri çıkıyor diyor ki, DTP bu konuda öne çıkmalı. Çıkıyoruz, müzakerelerde yapacağız, içinde de olacağız.

- Ama bunu diyenlere bir şey hatırlatmak istiyorum. Bugün DTP’nin 54 merkez yöneticisi düşüncelerinden dolayı özgürlük istediği için barış istediği için cezaevinde. 300 tane il ilçe yöneticisi cezaevinde. Peki hani misyon olsun diyorsunuz. Ama partinin bütün dinamik güçlerini zindanlara atıldığını da lütfen görün.

- Eğer zaten barışı özgürlüğü savunan bu kardeşlerimizin bu haksız tutuklulukları sona ermedikçe, iyi niyetlerinize güvenemeyiz.

- Önce bu partiyle olan ilişkilerinizi bu partide çalışan insanlara saygı duyacak bir tavrı geliştirmelisiniz.

- Sonuna kadar barışı kovalayacağız. Zor bir süreçtir biz bunu biliyoruz.

- Hz. Musa’nın asa’sı elimizde yok, bunu yere vurarak bir günde mucizeler yaratamayacağımızı bilmenizi istiyoruz. Ama onlar nasıl yaklaşırlarsa yaklaşsınlar. Sonuna kadar barışı kovalayacağız. Bu konuda Kürtler barışa karşıdır dedirtmeyeceğiz.


 

Diyarbakır'da DTP'nin düzenlediği barış mitinginde konuşan DTP Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, ateşkesin tek taraflı yürümeyeceğini çift taraflı olması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Hakkari’de 30 Ağustos’ta 4 askerin şehit olmasıyla ilgili “Ben bir Kürt evladı olarak çıkıp derim ki, askere sıkılan kurşun bundan böyle bana sıkılsın” dedi.

Haberin Devamı

Bu sözlerinin ardından alkışlanan Baydemir sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak Türk aydını, Türk politikacısı çıksın desin ki, bundan böyle gerillaya sıkılan kurşun bana sıkılsın. Çünkü ölmekle, öldürmekle bu sorun çözülmez”

50 BİN KİŞİ...

Dünya Barış Günü nedeniyle DTP'nin Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda 'Onurlu bir barışa evet mitingi' yaptı. Miting nedeniyle kentte yoğun güvenlik önlemleri alındı.

 

Mitingin yapıldığı meydana 'Kürt sorunu muhataplarıyla çözülür', 'Kürt sorunu çözümü ertelenemez', 'Onurlu bir barış için alanlara', 'Yüzünü güneşe çevirmeyen karanlıktan çıkamaz' yazılı pankartlar ile bir süre önce Yunanistan'ta yaşamını yitiren Ermeni asıllı sanatçı Aram Tigran'ın posteri asıldı. DTP'lilerin kurduğu 'Barış Çadırı'nın bulunduğu Sümerpark'ta mitingi bekleyenlerin bir kısma terör örgütü PKK lehine sloganlar attı. Saat 16.00'da alanda toplananların sayısı yaklaşık 50 bini buldu.

 

Haberin Devamı

POLİS ÇOCUKLARA TOP DAĞITTI

 

Miting nedeniyle Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, çevre illerden gelen takviye polislerle çok sıkı güvenlik önlemleri aldı. Miting nedeniyle polislerin izinleri kaldırılırken, 4 bin 500 polis görev yaptı. Saat 11.00'de İstasyon Meydanı'na çıkan tüm yollar kapatılarak, polis köpekleriyle platform altı ve çevresinde bomba araması gerçekleştirildi.

 

Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, telsizle anons yaparak arama noktalarındaki görevlileri vatandaşlara karşı kibar ve saygılı davranmaları konusunda uyardı. Polis, meydanın hemen yanındaki İstasyon Camii minaresine kamera kururak, alanda tüm yaşananları kaydetti. Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ve güvenlikten sorumlu diğer yetkililer, meydana kurulan canlı yayın aracından gelen görüntülerini merkezde kurulan Asayiş Harekat Merkezi'nden izledi.

 

Haberin Devamı

ROJ TV YAYINI

 

Meydandan, PKK çizgisinde yayın yapan Roj TV'nin aladan canlı yayın yaptığının duyulması üzerine polisler, tüm canlı yayın araçlarında inceleme yaptı. Diyabakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı da mitingi canlı yayınladı. Saat 13.00'den sonra kurulan arama noktalarından mitinge katılacaklar tek tek aranarak içeriye alınırken, flamaların üzerinde bulunduğu sopalar toplandı.

 

Arama noktalarında görevlendirilen polisler çocuklara üzerinde, 'Size güveniyoruz. Diyarbakır polisi' yazılı beyaz renkli toplar dağıttı.

 

TUĞLUK ARAÇLA SOKULMADI

 

DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı'na sivil bir otomobille Kurt İsmail Paşa Sokağı'ndan girmek istedi. Ancak, görevli polisler Tuğluk'a alana bu sokaktan araçla giremeyeceğini söyledi. Bunun üzerine otomobile girip oturan Tuğluk, bir süre cep telefonu ile görüşme yaptı. Daha sonra dışarıya çıkan Tuğluk, sokağa gelen polis müdürlerinin araçla giremeceğini söylemesi üzerine sokaktan ayrıldı.

 

Haberin Devamı

TAŞLI SALDIRI

 

Miting alanına girmek isteyen üzerinde Peşmerge kıyafeti bulunan bir kişi ile polis arasında tartışma çıktı. Polisin bu kişiyi gözaltına almak istemesi üzerine çevrede bulunan bir grup taşlı saldırıda bulundu. Polislerin de taşlı cevap vermesi üzerine kısa süreli arbede yaşandı. Polis, bu kişiyi alıp Ziya Gökalp Spor Salonu'na götürmesi üzerine, çevredekiler protesto gösterisinde bulundu.

 

ÖCALAN POSTERLERİ DAĞITILDI

 

Miting alanında bir grup genç yanlarında getirdikleri poşetler içinden çıkardıkları Abdullah Öcalan posterleri ve PKK flamalarını dağıttı. Öcalan posteri ve flamaları sallanırken, çatışmalarda öldürülen PKK'lılar için yazılan Kürtçe türküler eşliğinde halaylar çekildi. 

 

Alanda Türkçe ve Kürtçe yazılı 'Varlığım dilimdir', 'Dilimiz hakkımızdır', 'Barış için yola gelin' yazılı pankart ve dövizler açıldı.

 

SÖZDE EYLEMSİZLİK KARARINA UZATMA


Mitingin devam ettiği saatlerde terör örgütü PKK, daha önce bugün biteceğini duyurduğu sözde ‘eylemsizlik' kararını Ramazan ayı sonuna kadar uzattığını açıkladı. Açıklamada, Ramazan bayramından sonra halkın ve demokratik kamuoyunun yaklaşımına göre yeni karar alınacağı belirtildi.

PKK, terör örgütüne yakın internet siteleri aracılığıyla, 13 Nisan tarihinde açıkladığı 1 Eylül’e kadar sürecek tek taraflı sözde saldırıları durdurma kararını bugün Ramazan ayı sonuna kadar uzattığını açıkladı. Açıklamada, “1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle başta Amed'in (Diyarbakır) muhteşem barış mitingi olmak üzere diğer kentlerdeki miting alanlarında yükselen barış ve demokratik çözüm çağrıları konusunda Kürdistan Özgürlük Hareketi olarak üstümüze düşen sorumluluğun gereklerini yerine getirme bilinciyle hareket edeceğimizi belirtiyoruz” denildi.

DTP'LİLER: 150 BİN KİŞİ

DTP’nin 1 milyon kişiyi toplamayı hedeflediği mitinge katılanların sayısı 80- 90 binde kaldı. DTP'liler ise meydandaki kalabalığın 150 bin kişi olduğunu ileri sürdü.

Mitingte ilk konuşmayı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir yaptı. Kürtçe başladığı konuşmasında Baydemir, “Barış güvercinleri, 7 gök katına kadar halkımın sorunlarını götürün. Allahın yanına götürün. Halkımın isteği barıştır, birliktir. İnşallah oradan gelecek. Bu kadim topraklarda, bu kutlu şehirde yeni bir sayfa açılacak, bugünden sonra açılacak. Bu çoşkunuz bu müjdeyi bize veriyor. 80 yıldır sizler büyük bir direniş sergilediniz. Özellikle de son 30 yıldır büyük bir bedel ödediniz. Ancak bugün çok iyi biliyoruz ki barış gündeme gelmiştir. Bütün dünya Kürt barışı üzerine görüşüyor bu da sizin direnişiniz ve birliğin sayesindedir. Sizin bu birliğiniz ve direnişiniz önünde boynumuzu büküyorum, eğiliyorum” dedi.

ASKERE SIKILAN KURŞUN BUNDAN SONRA BANA SIKILSIN

Kimin ne kadar yaşayacağının bilinmediğini anlatan Baydemir, “Belki de rabbimin bana nasip ettiği bu son konuşmamdır. Onun için halkımın affına sığınarak birkaç dakika daha istiyorum. Barış, savaş, isyan ve inkar ikileminden artık bu ülke çıkmalıdır” dedi. Barışın, savaş, kavga ve ölüm ile öldürmekten çok daha zahmetli olduğuna dikkat çeken Baydemir, şunları söyledi:

“Barış için soyunanlar mutlaka bedellerini de göz önünde bulundurmalılar. Ama her halukarda alın teri, gözyaşına yeğlemeliyiz. Emek sarf etmesini, gözyaşına yeğlemeliyiz. Kürt siyasetçisi de Türk siyasetçisi de aydını da. DTP’si de AKP’si de daha cesur olmak zorundadır, zorundayız. Ateşkes tek taraflı yürümez. Silahlar eşit oranda, aynı anda susmalıdır. Eğer tek taraflı değil de çift taraflı silahlar sustuğunda dün Hakkari’de bir acı yaşadık. Ben bir Kürt evladı olarak çıkıp derim ki askere sıkılan kurşun bundan böyle bana sıkılsın.

Türk aydını, Türk politikacısı da çıksın desin de bundan böyle gerillaya sıkılan kurşun bana sıkılsın. Çünkü ölmekle, öldürmekle bu sorun çözülmez. Artık vicdanlarımızı ortaya koyma, vicdanlarla ortamlaşmanın zamanı gelmiştir ve geçmiştir. O halde son çağrımı yapıyorum ey kardeşliğine inandığım Türk aydını elininizi vicdanınıza koyun. Eğer siz olsaydınız 70 yıl boyunca Kürtleştirilmek, Araplaştırılmak isteseydiniz, özgürlüklerinizi ortadan kaldırılsaydı, kasabalarınızın isimleri değiştirilseydi, isyan etmeyip de ne yapacaktınız? Kürt özgürleştikçe Türk, Arap da, Laz da özgürleşecektir. Allah Kürt ve Kürdistanı korusun. Sizler her zaman var olun."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!