Yalanla bir yere kadar gidersiniz
Güncelleme Tarihi:
Serkan AKKOÇ / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2009 00:00
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Türkan Saylan dün "Benim bir süre daha yaşamam lazım" diyerek taburcu oldu. Saylan gerekirse AİHM’ye gideceklerini söyleyerek, "Artık bu balon patladı. Aslında yapanlar da rahatsız olmuştur. Yalan üreterek bir yere kadar gidebilirsiniz ama sonuna kadar gidemezsiniz" dedi.
İSTANBUL Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Enstitüsü’nde 3 gündür tedavisi sürdürülen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan dün taburcu edildi. Hastane çıkışında moralinin çok iyi olduğu gözlenen Türkan Saylan’a hastane önünde bekleyen kalabalık sevgi gösterisinde bulundu. Hastaneden ayrılmadan önce basın mensuplarına bir açıklama yapan Türkan Saylan şunları söyledi:
Son noktaya kadar çalışırım
"Hem damarımdan, hem karnımdan iki kemoterapi alıyorum. Ama yine de dernek işlerini de yürütmeye çalışıyorum. Son noktaya kadar çalışacağım. Daha iyi, adil, eşitlikçi, işkencenin olmadığı bir Türkiye için çalışıyoruz. Biz bunu Atatürk’ün kızları olarak istiyoruz. ÇYDD, Atatürk devrimlerini korumak, geliştirmek ama bunu eğitimle yapmak ilkesiyle hareket eder. Bu olay bize bir nevi uyarı getirdi. Artık bu balon patladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar çıkacağız. Bütün dünya duymuş. Elimizden geleni yapacağız. Bunların hepsi sizler için. Giderken daha namuslu bir dünya bırakmak istiyoruz.
Ölecek halimiz yok tabii ki
Ölecek halimiz yok tabi. Benim bir süre daha yaşamam gerekiyor. Ülkemizi sattırmayız böldürmeyiz, hep birlikte bunun için çalışacağız. Bir güzel kızımız okumaya başlayıp da 12-14 yaşında evlenmiyorsa o zarar veriyor cemaatlere. Her devrimin bir karşı devrimi var. Karşıtlıklar nedeniyle ayrılıklar var. Cumhuriyet kurulduğundan beri cumhuriyetten zorluk görenler var. Egemen olunan bir rejimden disiplinli bir r ejime geçiliyor. Birçok kişi mutlu oluyor bu işe, bir çok kişi de kızıyor. Nefret ediyor bu sistemden. Dinler insanlara temiz olmayı, namuslu olmayı vs öğretmeye çalışır. Ama maalesef saptırılmış vaziyette. Özellikle insanların hayatlarını ruhlarını bedenlerini almaya çalışıyorlar. Bu haksızlığı çocuklara yapmamamız lazım. Bunların hepsi eğitimle sağlanır. Eğitim de yozlaştı. Ama onun da zamanı gelecek."
Bir süre daha yaşamam lazım
PROF. Saylan, "Bir süre daha yaşamam lazım" diyerek taburcu olduğu hastaneden eve giderken, İstanbul Adliyesi’nin Beşiktaş’taki binasının önünden geçti. Göstericilerin ilgisiyle karşılaşan Saylan, otomobilden el sallayarak Arnavutköy’deki evine geçti.
Son noktaya kadar çalışırım
"Hem damarımdan, hem karnımdan iki kemoterapi alıyorum. Ama yine de dernek işlerini de yürütmeye çalışıyorum. Son noktaya kadar çalışacağım. Daha iyi, adil, eşitlikçi, işkencenin olmadığı bir Türkiye için çalışıyoruz. Biz bunu Atatürk’ün kızları olarak istiyoruz. ÇYDD, Atatürk devrimlerini korumak, geliştirmek ama bunu eğitimle yapmak ilkesiyle hareket eder. Bu olay bize bir nevi uyarı getirdi. Artık bu balon patladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar çıkacağız. Bütün dünya duymuş. Elimizden geleni yapacağız. Bunların hepsi sizler için. Giderken daha namuslu bir dünya bırakmak istiyoruz.
Ölecek halimiz yok tabii ki
Ölecek halimiz yok tabi. Benim bir süre daha yaşamam gerekiyor. Ülkemizi sattırmayız böldürmeyiz, hep birlikte bunun için çalışacağız. Bir güzel kızımız okumaya başlayıp da 12-14 yaşında evlenmiyorsa o zarar veriyor cemaatlere. Her devrimin bir karşı devrimi var. Karşıtlıklar nedeniyle ayrılıklar var. Cumhuriyet kurulduğundan beri cumhuriyetten zorluk görenler var. Egemen olunan bir rejimden disiplinli bir r ejime geçiliyor. Birçok kişi mutlu oluyor bu işe, bir çok kişi de kızıyor. Nefret ediyor bu sistemden. Dinler insanlara temiz olmayı, namuslu olmayı vs öğretmeye çalışır. Ama maalesef saptırılmış vaziyette. Özellikle insanların hayatlarını ruhlarını bedenlerini almaya çalışıyorlar. Bu haksızlığı çocuklara yapmamamız lazım. Bunların hepsi eğitimle sağlanır. Eğitim de yozlaştı. Ama onun da zamanı gelecek."
Bir süre daha yaşamam lazım
PROF. Saylan, "Bir süre daha yaşamam lazım" diyerek taburcu olduğu hastaneden eve giderken, İstanbul Adliyesi’nin Beşiktaş’taki binasının önünden geçti. Göstericilerin ilgisiyle karşılaşan Saylan, otomobilden el sallayarak Arnavutköy’deki evine geçti.