Güncelleme Tarihi:
DİŞLİ OLAYI GİBİ DEĞİL
Şaban Dişli olayıyla hiçbir benzerlik yok
İmar değişikliği için hiçbir siyasi baskısı yok. Hatta hiçbir somut kanıt yok
Kredi için bir siyasi girişim de yok.
İmar değişikliği yapılmış bir arazi ile bir girişim var ama ticari ilişki yok.
Arsanın satışına sen de 200 bin dolar yatır, iş bittikten sonra sana da pay verelim deniliyor. Ama Sevigen bu parayı bulamadığı için yapılan protokol işlevsiz kalıyor.
Ortada kanunlara göre bir suç yok.
Ama benim anlayışıma da uygun değil. Partililerin ticari ilişkilere girmesini doğru bulmuyorum. Ama bunun önemli bir yolsuzluk olarak yansıtmak doğru değildir.
HAKSIZ KAZANÇ YOK
Ben bu tür şeylerde hassasiyet gösterilmesini beklerim. Ama ortada bir haksız kazanç yok. Çünkü para yatırılmadı. Ama herkes soruyor: Orada dairesi var mı? Bakıldı ama yok. Böyle linç olmaz, bir adamı öldürecekseniz sebebini de söyleyin.
Bu kişiyle ilgili bir süredir bir gazete yayınlar yapılıyor. Güya bir ses kaydı varmış, orada Sevigen'in adaydan 600 bin dolar istediği öne sürülüyordu. Ama aradan günler geçti, nerede kayıt, çıkmadı. Çıkıp bir özür bile dilemediler.
Diğer bir iddia ise biri çıkıp bir beste yapmış partiye getirmiş Sevigen bu kişiye demiş ki 'Sen fatura kes, bunun karşılığını be alırım' Oysa olaya şahit olan söz yazarı çıkıp dedi ki 'iyi ki ölmemişim, ben şahidim, böyle bir şey olmadı'
Bu üç iddianın da hiçbiri ispatlanamadı.
LİNÇ YAPILIYOR
Parti içindeki tartışmalara bu tür olayların alet edilmesi doğru değildir. Kişisel ölçü ve parti yararı ile karar verilmeli.
Şu anda bir linç var. Bunun önüne geçilmesi lazım. Ayrıca etik ile yolsuzluk arasında ayrımı iyi yapmalıyız Kitlesel kampanyalara kendimizi teslim etmemeliyiz.
BANT KAYDI ÇIKARSA GEREĞİNİ YAPARIZ
Sevigen ile olay ortaya çıktığı zaman 'açıklamanı yap' dedim. Bunun dışında konuşmadım.
Ben bu tabloyu izliyorum. Bant kaydı ortaya çıkarsa gereğini yaparız.
DOĞAN GRUBUNA VERGİ CEZASI
- Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezası olayı doğrudan rejim sorunudur. Olay demokrasinin Türkiye'de olup olmadığıyla ilgilidir. Demokratik bir rejimde bu olayın olması mümkün değil. Olayın vergiyle uzaktan yakından ilgisi yok. Olay bir vergi kaçakçılığı iddiasıyla ortaya konmuş.
- Hisseler ne zaman devredilmiş 2007 yılında. Ama deniliyor ki sen bunu 2006'da yapmışsın, bu vergi kaçakçılığıdır. Ve normal cezanın üç katı ceza kesiliyor. Olayın önem noktası şudur: Vergi kaçakçılığı söz konusu olunca uzlaşma yolu kapatılıyor.
- Bu olay mahkemede halledilir ama o zamana kadar ne olacak. Bu şirket uluslararası bağlantıları olan bir şirket tüm gözler üzerinde, böyle bir hata yapması mümkün mü?
- Türkiye 7 yıl öncesine göre daha özgür değil. Medya, yargı, insanlar daha özgür değil.