AP ile azınlık restleşmesi

Güncelleme Tarihi:

AP ile azınlık restleşmesi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2008 00:00

AP Komisyonu Başkan Yardımcısı Swoboda, Türkiye’nin Ulusal Azınlıkların Korunması Sözleşmesi’ni imzalamamasını eleştirdi. Bunun üzerine Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, "Bizde azınlıklar bellidir ve Lozan Antlaşması’nda hakları garanti altına alınmıştır" dedi.

AVRUPA Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komisyonu’nun Meclis’teki görüşmelerinde azınlık restleşmesi yaşandı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun AP Komisyonu Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda ve beraberindeki heyetle önceki gün yaptığı görüşmeden ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Görüşmenin basına kapalı bölümünde Swoboda, Türkiye’nin Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi’ni imzalamamasını eleştirdi. Kuzu’nun "Fransa da imzalamıyor, ama AB’nin kurucu üyesi" sözleri üzerine Swoboda, "Fransa kötü örnek" dedi. AP heyetinin Kürtler ve Aleviler için azınlık hakları içeren değerlendirmelerine karşı Kuzu, şunları söyledi:

O hakları vermez

"Bizde azınlıklar bellidir ve Lozan ile hakları garanti altındadır. Aslında söz ettiğiniz sözleşme de amaçladığınız düzenlemeleri uygulamaya koymaz. Sözleşmenin en önemli unsuru ana dilde eğitim konusu. Fakat bu üç şarta bağlanmış. Birincisi ana dilde eğitim olsa da resmi dilde eğitimin temel olduğu belirtiliyor. İkincisi sözleşmedeki şartların devlete ek bir mali yükümlülük getirmeyeceği, üçüncü olarak da sözleşmenin politik bağımsızlıklar için kullanılamayacağı hükme bağlanıyor.

Bizim ülkemizde etnik ve dini olarak 18 farklı unsur var. Bunların ayrı ayrı karşılanması gereken talepleri, hakları varsa bunları konuşalım. Bazılarını da zaten uyguluyoruz. Ama bunların hepsi ülkenin asli insanları, hiçbiri azınlık değil. Dünyada 5 bin farklı azınlık var. Bu bakış açısıyla hepsine bir devlet verseniz Birleşmiş Milletler’de toplantı yapacak salon bulamazsınız. Bize göre mikro bakış açısıyla farklı unsurlara tek tek yaklaşmak yerine makro bir politika izlemek lazım. Temel insan haklarına saygıyı, genel olarak özgürlük alanlarını genişlettiğimiz ölçüde farklı etnik veya dini gruplar için de rahatlama sağlanacaktır."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!