10 bin yıllık Aşıklı Höyük, Anadolu'nun geçmişine ışık tutacak

Güncelleme Tarihi:

10 bin yıllık Aşıklı Höyük, Anadolunun geçmişine ışık tutacak
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2008 17:55

AKSARAY'ın Gülağaç İlçesi'ne bağlı Kızılkaya Köyü'nde bulunan Aşıklı Höyük, 10 bin yıllık geçmişiyle insanlığın ilk evlerini barındırıyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, “10 bin yıl önce atalarımız burada ilk kez mevsimlik değil, kalıcı olarak evler yapmış ve buralarda yaşamışlar” dedi. Özbaşaran, 10 bin yıl önce yapılan evlerin bire bir kopyasının da kazı alanının hemen yanında inşaa edildiğini, ziyaretçilerin bu evlerde 10 bin yıl öncesinin yaşamını aynen görebileceklerini söyledi.

İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, 2006 şılından bu yana kazı başkanlığını yürüttüğünü söyledi. Bölgede ilk kazı çalışmaarının 1989 yılında Prof. Dr. Ufuk Esin tarafından başlatıldığını söyleyen Prof. Dr. Özbaşaran, “2003 yılında kazılara ara verildi. 2006 yılında ise benim başkanlığımda yeniden çalışmalar başladı. 2003 yılına kadar arkeolojik kazılar yapılırken, benim döneminde daha çok korumaya yönelik restorasyon kazıları yapıldı. Ancak, önümüzdeki dönemde yeniden arkeolojik kazıların yapılması gerekiyor” dedi.

TARİHİN İLK EVLERİ

Kazı çalışmalarında insanlık tarihinin ilk verlerinin de gün ışığına çıkarıldığını söyleyen Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, şunları söyledi:
“Atalarımız burada ev ve tarım yapıyordu. Bitki ve meyve topluyorlardı. Tarım çok da ön planda değildi. Burada insanlık ilk kez üretime başlıyor. Çanak-çömlek yapmamışlar. Buna ihtiyaç duyulmamış. Taş kaplar, deri ve sepetler kullanmışlar. M.Ö. 8500'lü yıllara kadar uzanan, günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce köy benzeri yerleşim merkezleri oluşturmuşlar. Kapısı olmayan ve merdivenle çıkılan çatısındaki bir delikten girilebilen tek katlı evlerde mevsimlik değil kalıcı olarak oturmuşlar. Özel yapıların zeminine kireç tapan yapmışlar. İlk kez kireçi yakıp, soğutup, ezip kemikle karıştırıp, tabanda kullanmışlar. oldukça sert bir zemin oluştuktan sonra da doğal kırmızı boyayla boyamışlar. O yıllardan önce insanlar avcı ve toplayıcı olarak yaşamıylar. Ancak, Aşıklı Höyük’de yerleşik hayata geçilmiş. Mevsimlik yerleşimden, sürekli yerleşime geçilmiş. Bu insanlık tarihi için en önemli aşamadır. İş bölümü yapılmış. Uzmanlar, idareciler varmış. Uygarlık tarihinin gelişiminin en başı burasıdır.”

ÖLÜLER EVLERE GÖMÜLMÜŞ

Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, Aşıklı Höyük de insanların ölülerini evlerin bir köşesine açtıkları çukurlara gömdüklerini söyledi. Prof. Dr. Özbaşaran, “Ölüler, bir hasıra sarıldıktan sonra tıpkı ana karnındaki gibi bir şekil aldırılarak, evlerin tabanında açılan çukurlara gömülüyordu. Evlerin tamamında ocaklar ve çöp dökmek için boşluklar bulunuyordu. Bu ocaklar çok net biçimde günümüze kadar sağlam kalmış” dedi.

ZİYARETÇİLER 10 BİN YIL ÖNCESİNİ YAŞAYACAK

İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı öğretim görevlisi Yüksel Dede başkanlığındaki bir ekip de bölgede deneysel arkeoloji çalışmaları yapıyor. Yüksel Dede, bölgede yaptıkları çalışmalarla 10 bin yıl önceki evlerin benzerinin inşaa edildiğini söyledi. Dede, "Kazı çalışmalarında çıkan, evlerin yapımında kullanılan malzemeler ile ev kalıntılarından elde ettiğimiz malzeme ile aynı malzemeyi kullanarak, buradaki evlerin bire bir kopyasını oluşturduk. Buraya gelecek olan ziyaretçilerimiz, 10 bin yıl önce atalarımızın hangi şartlarda, nerelerde, nasıl yaşadıklarını aynen görebilme imkanına sahip olabilecekler. Evlerin inşaatına 15 gün önce başladık. Önümüzdeki kazı sezonunda tamamen bitirilmiş olacak. Önümüzdeki yıl 10 bin yıl öncesini bire bir yaşamak isteyen tüm vatandaşlarımızı kazı alanına bekliyoruz” dedi.

BİRÇOK İLK YAŞANDI

Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, Aşıklı Höyük'te bir çok ilkin yaşandığına dikkat çekerek, “Burada insanlık tarihinin ilk beyin ameliyatı yapılmış. 25 yaşındaki bir kadının kafa tası delinerek beyni ameliyat edilmiş. Kadın 1 hafta, 10 gün kadar yaşatılabilmiş. O dönemde insanlar 1.55 metre ile 1.70 metre arasında boylara sahipmiş. Yaklaşık 35 yıl civarında yaşıyorlarmış. Ancak, burada 55 yaşında bir erkeğin iskeletlerine rastladık” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!